İstanbul Üniversitesi (İÜ) ve İstanbul 2010
Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansının desteğiyle, Yrd. Doç. Dr. Ferhat Aslan'ın, 5 yıl süren araştırmalar sonunda kaleme aldığı ve bugüne kadar bir araya getirilmemiş yaklaşık 100
efsanenin yer aldığı '
Ayasofya Efsaneleri' kitabı, Ayasofya'nın bilinmeyenlerini merak eden okuyucuları cezbedecek.
Aynı zamanda doktora çalışması olan 'Ayasofya Efsaneleri' kitabının yazarı İ.Ü
Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitap üzerinde çalışmaya 2005 yılında başladığını anlattı.
Bu çalışmanın ilk adımını, Ayasofya ile ilgili yazılı kaynakları tespit için kütüphanelerde yaptığı araştırmaların oluşturduğunu ifade eden Aslan, bu araştırmalardan hareketle Ayasofya efsanelerine yer veren Latin harfli
Türkçe eserlerin tespit edildiğini ve bu eserlerdeki efsanelerin derlendiğini dile getirdi.
Aslan, tespit ettiği eserlerin kaynaklarını incelediğinde, Ayasofya efsanelerine yer veren eski harfli matbu eserlere, onların da kaynaklarını incelediğinde zamanla eski harfli yazma eserlere yani Ayasofya risalelerine ulaştığını belirtti.
Ayasofya risalelerinin, gerek Ayasofya efsanelerine zemin hazırlamaları yönünden, gerekse yer verdikleri efsaneler yönünden bir derlemeye tabi tutulduğunu ve sınıflandırıldığını belirten Aslan, yazma eserler üzerine yürütülen çalışma devam ederken, bir yandan da günümüz insanının hafızasındaki efsanelerin sözlü kaynaklardan derlendiğini, derlenen bu efsanelerin deşifre edilerek tasnif edildiğini ifade etti.
Yrd. Doç. Dr. Aslan, Ayasofya efsanelerinin geçmişten bugüne gelinceye dek, hangi kültür ortamlarında nasıl yayıldığını belirlemek amacıyla,
elektronik kaynaklardan da derleme çalışmalarının yapıldığını söyledi.
EFSANELERİN OLDUĞU FİKRİ NEDEN VAR?
'Asayofya ile ilgili efsanelerin olduğu fikri, öncelikle Ayasofya'nın
mimari özelliklerinden kaynaklanmaktadır' diyen Aslan, bu özellikleri şöyle sıraladı:
'Kaynaklara göre Ayasofya, dünyanın en hızlı (beş yılda) inşa edilmiş katedralidir. Dünyanın en uzun süreyle yaklaşık bin beş yüz yıl
ibadethane olmuş yapılarından biridir. Dünyanın ayakta kalabilen en eski katedralidir. Yapıldığı dönemden itibaren yaklaşık bin yıl boyunca (1520'de İspanya'daki Sevilla Katedrali'nin inşaatı tamamlanıncaya kadar) dünyanın en büyük katedrali olmuş, büyüklüğü aşılamamıştır.
Günümüzde ise kapladığı alan itibarıyla dünyanın dördüncü büyük katedralidir. Kubbesi eski katedral kubbeleri arasında çapı bakımından dördüncü büyük kubbe sayılmaktadır. Bunun dışında, kitabımızda ele aldığımız gibi, Ayasofya'ya
Bizans, Arap ve Türk kültürleri tarafından çok çeşitli anlamlar yüklenmiş olmasıdır. Ayasofya Bizans için İmparatorluk ideolojisinin yeryüzündeki mücessem ifadesi,
Müslüman Araplar için Hazreti Peygamberin müjdesine nail olabilmenin, cennetin anahtarı, Türkler için ise hem Türk cihan hakimiyeti mefkuresine, 'Kızılelma'ya hem de Peygamberin müjdesine ulaşma anlamlarına gelmektedir.'
Yrd. Doç. Dr. Ferhat Aslan, geçmişten bugüne gelen pek çok Ayasofya efsanesinin bulunduğunu belirtti.
'Ayasofya'ya yüklenen bu anlamlar yaşadıkça, farklı kültürlerin ve milletlerin farklı Ayasofya algıları var oldukça, kısacası Ayasofya var oldukça, bu efsaneler yaşamaya ve bu efsanelere yenileri eklenmeye devam edecektir' şeklinde konuşan Aslan, 'Çalışmalarımda tespit ettiğim efsane sayısı, varyantsız (değişikliğe uğramış efsane metinleri hariç) olarak yüzü bulmakta. Bu rakam, Ayasofya'yı dünyada çok müstesna bir yere taşımaktadır' dedi.
Efsaneleri, Ayasofya'nın tarihine uygun, içerikleri bakımından kronolojik bir tasnife tabi tuttuğunu anlatan Aslan, efsanelere ilişkin şu bilgileri verdi:
'Buna göre Ayasofya efsaneleri, dörde ayrılıyor. Birincisi; 'Bizans Dönemi Ayasofya Efsaneleri' başlığı altında toplanan 'Ayasofya'nın Yapılışı ile İlgili Efsaneler', 'Bizans Dönemini Konu Edinen Ayasofya Efsaneleri', 'İstanbul'un Fatih Sultan Mehmed Tarafından Kuşatılması Esnasını Konu Edinen Ayasofya Efsaneleri'.
İkincisi; '
Osmanlı Dönemi Ayasofya Efsaneleri' başlığı altında toplanan 'Fatih Sultan Mehmed'in Ayasofya'ya Girişi ve Ayasofya'nın Tekrar Kiliseye Çevrileceği ile İlgili Efsaneler', 'Ayasofya'nın Camiye Çevrilmesi ile İlgili Efsaneler', 'Osmanlı Dönemini Konu Edinen Ayasofya Efsaneleri'.
Üçüncüsü; '
Cumhuriyet Dönemi Ayasofya Efsaneleri' başlığı altında 'Ayasofya'nın Müzeye Çevrileceği ile İlgili Efsaneler' ve 'Ayasofya'nın Tekrar Camiye Çevrileceği ile İlgili Efsaneler'.
Dördüncüsü ise 'Ritüele Dönüşen Ayasofya Efsaneleri'.'
-KİTAP 5 BÖLÜMDEN OLUŞUYOR-
Aslan, Ayasofya Efsaneleri kitabının giriş bölümü dışında beş bölümden oluştuğunu belirtti.
Kitabın birinci bölümünde, çalışmaya esas teşkil eden Ayasofya etrafında teşekkül eden efsanelerde var olan tarihi kökenlerin fark edilebilmesini sağlamak amacıyla, Ayasofya'nın tarihi ve mimari özellikleri ve efsanelerine zemin hazırlayan yönlerine dikkatin çekildiğini anlatan Aslan, şunları dile getirdi:
'Kitabın ikinci bölümünde, anonim
halk edebiyatı verimlerinden biri olan efsanelerin kavram özellikleri, nasıl sınıflandırıldıkları, ne gibi işlevlerinin olduğu ve efsanelerdeki anlatıcı unsuru üzerinde durulmuş ayrıca Ayasofya efsanelerinin özellikleri, tasnifi, işlevleri ve anlatıcı unsuru ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, Ayasofya efsanelerini içeren daha çok Türkçe kaynaklar yazılı, sözlü ve elektronik kaynaklar başlığı altında değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Dördüncü bölümde, 'Ayasofya etrafından neden bu kadar çok efsane teşekkül etmiştir?' sorusuna
cevap aranmıştır. Beşinci bölümde ise Ayasofya'nın tarihi dönemleri ve anlatının bir ritüele dönüşüp dönüşmediği göz önüne alınarak sınıflandırılan efsaneleri, efsanenin adı, kaynağı, efsanenin içeriği, efsanenin özeti, efsanede yer alan zamanlar, efsanede yer alan mekanlar, efsanede yer alan kişiler, efsaneyle ilgili maddi unsurlar, kökenleri, motifleri, varyantları, mesajları, kaynakları ve yaygınlığı bakımlarından incelenmiştir.'