Beyaz Perde’nin oluşturduğu dilin kemiği yok. Günümüz
batı kaynaklı sinema olgusunun dillendirdiği
felsefe Batı menşeli trajedinin
aynası: ‘Bir yüce değere ulaşmak için başka bir yüce değerden vazgeçmek.’ Günümüzde kitleleri harekete geçiren en etkin
iletişim araçlarından biri olan sinema yüce değerleri ezip geçme ve kaynağı belirsiz yeni değerler ortaya koyma felsefesinin en somut
uygulama alanlarından biri.
Milyonları yeni görüntü ve ses tekniklerinin büyüleyici atmosferine çağıran sinemanın birey ve
toplum üzerindeki etkilerinin bilincine varmak ve sinemanın insan hayatında oluşturduğu yavaş ve derin devrimin tarihi seyrine şahit olmak için nitelikli bir çalışmayla baş başasınız.
Işık yayınları tarafından hazırlanan ve Dr. Mehmet Akif Enderun imzasını taşıyan sinema-din ilişkileri üzerine önemli analizlerin yapıldığı BEYAZ PERDENİN DİN ALGISI isimli eser, zamanımızın en önemli iletişim tekniklerinden biri olan ve aynı derecede bir sosyal olgu haline gelen sinemayı, dine bakış açısı ve dini unsurları kullanımıyla masaya yatırıyor.
Hem maddi hem de manevi açıdan sömürgeciliğin boyutlarının değiştiği bir dönemde, sinema masum bir kültürel aktivite olmaktan çıkmış; sistemli, kendine has bir matematiği, tekniği ve dili olan, küresel boyuttaki
pazar ağı ve etkinliğiyle insan zihninin seyrini değiştiren bir güce sahip.
SİNEMADA GÖRÜLMEYENLER
Elinizdeki kitap genel olarak sinemanın tarihine değinmekle birlikte özelde sinemanın dine bakışını ve dini değerleri işleyişini örnekleriyle ele almış.
Sinema ile hem profesyonel hem de amatör ilgilenen okurlar için önemli analizleri ihtiva eden eser, Türk Sinemasının Tarihi Serüveni, Sinemanın Psikolojik ve Sosyolojik Gücü, Gönüllere Mühür Vuran Sinema başlıklı dört bölümden oluşuyor.
Sinemanın
icat edilmesinden Türk Sinemasının ilk dönemlerine,
Hollywood’un
Müslümanlara bakış açısından sinemanın devlet politikalarına alet edilmesine, sinemada kullanılan bilinçaltı tekniklerinden sinema büyüsünün ortaya çıkardığı yapay inançlara kadar beyaz perdenin kara kutusu film örnekleri ile bu eserde deşifre oluyor.
Sinemanın kendi gerçeği ile hayatın gerçeği neden örtüşmüyor? Kötü karakterlerin ısrarla
dindar gibi gösterilmesinin ardındaki amaç ne? Hollywood filmlerindeki
terörist tiplerinin müslüman, arap ve Filistinli olarak tanıtılmasının amacı ne? Türk halkının çocukları için
Şaban ismi ile
Polat ismini
tercih etme oranlarındaki değişimde sinemanın etkisi var mı? Türk yapımı dini filmlerdeki hatalar bilgi eksikliğinin mi yoksa bir art niyetin ürünü mü? İzleyenin bilinçaltını kirleten görüntüler her filmde var mı? Bu ve bu tarz birçok sorunun cevabı ve sinema gerçeğinin hayatı değiştiren yönleri grafik ve rakamlı analizlerle BEYAZ PERDENİN DİN ALGISI’nda.