Hükümetin başındaki v
e devlet yönetiminin en aktif kişisi olan
Başbakan, başbakanlık muhabirleri tarafından adım adım izlenir.
Başbakanlık muhabirliği
gazetecilik mesleğinin zor ve sıkıntılı bir alanıdır. Ancak bununla birlikte keyifli yönleri de vardır. Başbakanların yaptıkları faaliyetler, verdikleri demeçler, programlar izlenir. Hatta
aile hayatları bile takip edilir. Bunlar gazetelerde, televizyonlarda haber olur. Ama bazı konular haber olamayabilir, ya da hakettiği kadar gazete sütunlarında yeralmayabilir. Başbakanlık muhabirinin yazdığı bazı haberler sümenaltı edilir, bazı konular görmezden gelinir. Hatta muhabir bile 'haber olmayacağı' düşüncesiyle gördüğü,
tanık olduğu, duyduğu bazı şeylere otosansür uygulayarak yazamayabilir.
Başkent'te başbakanlık muhabiri olarak aralıksız 14 yıldır görev yapan
Erhan Seven, başbakanlarla, onların aileleriyle, koruma ekipleriyle, yönetim kadrolarıyla yaşadıklarını kaleme aldı.
Nesil Yayınları'ndan "Başbakanlık Muhabirinin Kaleminden - 0002 Plakalı Günler' adıyla çıkan kitapta yazarın görev yaptığı 14 yıllık sürede başbakanlarla yaşadığı, ilk elden duyduğu hatıralar yeralıyor.
Sabah ve Yeni
Şafak gazetelerinde aralıksız olarak çalışan ve halen gazetemizde bu görevi sürdüren Seven, sırasıyla Necmettin
Erbakan,
Mesut Yılmaz,
Bülent Ecevit,
Abdullah Gül ve Recep
Tayyip Erdoğan ile yaşadıklarını, gözlemlediklerini, şahit olduklarını, kısacası hatıralarını yazdı. Okurların yüzünde bir tebessüm bırakan kitaptaki öykücükler, yazarın çalıştığı gazetelerde yazamadıkları, ya da yazsa bile gözardı edilen, ya da bizzat kendisi tarafından da otosansüre uğrayan konular oldu. Erbakan'ın
abdest alma olayı ve Ecevit'e yönelik
yazarkasa eylemleri gibi tarihi olaylara da tanık olan ve olayların hikayesini de anlatan yazarın bu tür hatıraları da
Türkiye gündemine oturan gelişmeler olarak dikkat çekti. 5 başbakan ve 7 hükümeti takip eden yazar, 60 öykücükten oluşan hatıralarını bu kitapta toplamış oldu.
Kitapta yeralan öykülerden bazılarının konuları ise şöyle:
- Abdullah Gül'ün başbakanlıkta
tiryaki olduğu favori içeceği
- Tayyip Erdoğan'dan sigara baskını
- Yılmaz'ın kravatında gazetecileri meraklandıran sır
- Gül, kendisini gizlice takip edildiğini farkedince neler yaptı?
- Erbakan'ın
sivil ve resmi korumaları neden birbirine girdi?
- Ecevit,
Formula 1 yarışlarına neden karşıydı?
- Erdoğan mahallesindeki çocuklara ne söz verdi ve yapamadı?
Ecevit’e “Öcalan kaçtı” şakası
Erhan Seven’in kitabında yer verdiği bir anısına göre, Başbakan Bülent Ecevit’e Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının ardından “Öcalan kaçtı” şakası yapılmış. Seven'in kitabından ayrıntılarıyla anlattığı olay şöyle gerçekleşmiş: Ecevit'in başbakanlığı döneminde Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirilmesiyle birlikte Türkiye gündemi de uzun süre bu olaya kilitlenmişti. Öcalan'ın yakalanmasından bir buçuk ay sonra 1
Nisan günü sabahında Başbakanlık önünde Ecevit'i bekleyen gazetecilerden Petek Us, Ecevit'i görünce yanına yaklaşıp "Öcalan hapishaneden kaçmış, duydunuz mu? Bu konuda ne söyleyeceksiniz?" deyince kendilerinin de büyük bir şaşkınlık yaşadıklarını anlatan Seven "Hem sözü tam olarak duyamayan, duyduğu kadarıyla da Öcalan’ın kaçması gibi korkunç bir olay olduğunu fark eden Başbakan Ecevit, hemen arkasına dönerek yardımcısı
Hüsamettin Özkan’a ‘Ne diyor arkadaşlar?’ dedi.
Hüsamettin Özkan hemen müdahale etti ve ‘Herhalde
1 Nisan şakası yapıyorlar efendim’ dedi. Bunun üzerine biz de gazeteciler olarak
1 Nisan şakası olduğunu söyledik ve Ecevit de açıkçası hiç fazla gülümsemeden merdivenleri çıkarak Başbakanlık binasına girdi.”
Erbakan'ın elini sıkıp, "abdest bozdum" diye sevinen kadın
Bugünlerde SP'de yaşanan tartışmalar nedeniyle yine gündemde olan
Necmettin Erbakan, Başbakan olduğu dönemde Mersin'e yaptığı bir
gezi sırasında cuma namazı için Ulu Cami'ye yönelir. Üzerinde
zabıta kıyafetleri olan bir kadın da bağırarak Erbakan'a ulaşmaya çalışır. Korumaları engellemeye çalışsa da Erbakan kadının yanına gelmesine izin verir. Zabıta kadın "hoşgeldiniz" diyerek Erbakan'ın elini sıkar. Hoca teşekkür edip ayrılırken, zabıta kadın "Erbakan abdestsiz namaz kılıyor, benimle tokalaştı, abdesti bozuldu" diye konuşmaya başlar. Farklı mezheplerin uygulamalarından haberdar olmayan kadın, Erbakan'ı zor durumda bırakmak isterken kendisini
komik duruma düşürmüş oldu.
Mesut Yılmaz, Galatasaray'ın kazanması için ne yaptı
Erhan Seven'in kitabında anlattığı başbakanlardan biri olan Mesut Yılmaz, Galatasaray fanatikliği ile bilinir. Yılmaz, Başbakanlık Resmi Konutu'nda dönemin
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'ya Galatasaray -
Trabzon maçlarında Galatasaray'ın yenmesi için bir uğuru olduğunu ve bu nedenle Bakanlarından
Eyüp Aşık'ı Trabzon'a gönderdiğini anlatır. Yılmaz, Aşık'ın hem hem Trabzonlu hem de sıkı bir
Trabzonspor taraftarı olduğunu söyleyip, "Kendisi
Avni Aker Stadı'nda ne zaman maç seyretse maçı kaybediyorlar. Ben de bunu bildiğim için sabah kendisini çağırdım, Trabzon'a gitmesini, maçı stattan seyretmesini talep ettim. Eminim ki maçı kazanacağız" der. Maç sonunda Yılmaz'ın dediği gibi Galatasaray'ın Trabzon'u yendiğini hatırlatan Erhan Seven, bu olayın da "Yılmaz'ın devlet bakanını uğur için Trabzon'a gönderdiği bir anekdot olarak tarihe geçtiğini" ifade ediyor.