Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 2010 yılında yenilemeye alınan ve çehresi değişen Hacı Bayramı-ı Veli Camii'nin pencere pervazları yenileme sonrası iğnelerle donatıldı. Kuşların pencereleri ve duvarları ‘kirlettiği' gerekçesiyle yapılan bu uygulama sonrası cami kuşlara adeta yasak hale geldi. İğneler nedeniyle pencerelere konamayan kuşlar, caminin yanıbaşındaki Augustus Tapınağı'nı kendilerine mekan olarak seçti.
“Konsun yine pervazlara güvercinler/ ‘Hû hû'lara karışsın âminler...” Şair Arif Nihat Asya'nın şiirindeki bu iki dize cami pervazlarına konan kuşlarla cami cemaati arasındaki ilişkiyi anlatan dizelerden. Ecdadın kuş sevgisinin dışa yansıyan biçimi kuş evleri, tarihi camilerin adeta süsü konumunda. Cami ve medreselerin dış cephelerinde yer bulan kuş evleri, kuşların gelip yuva yapmaları, beslenmeleri, dinlenmeleri için yapılmıştı. Kuş sevgisi ve onlara karşı yönelmiş merhamet öyle bir boyuta varmış ki ‘kuş sarayları', ‘kuş köşkleri', ‘güvercinlikler' olarak adlandırılmış. Birkaç katlı da inşa edilen kuş evlerinden geriye bugün günümüze kadar ulaşan çok sayıda örnek var. İstanbul, Ankara, Bursa, Edirne, Konya gibi şehirlerde sıkça görebileceğimiz kuş evler, ecdadın kuşlara verdiği önemi ortaya koyuyor. Ancak son dönemde kuşların duvarları ve pencereleri 'kirlettiği' gerekçesiyle bazı camilerin pencere pervazlarına iğne konduruluyor. Bu camilerden biri de Ankara deyince akla gelen ilk yerlerden biri olan Hacı Bayram-ı Veli Cami.
Ankara'nın manevi mekanlarının başında gelen Hacı Bayram Camii'nin pencereleri de yıllarca kuşların konduğu, dinlendikleri ve caminin içini seyrettikleri mekanlar oldu. Ancak cami ve çevresinde 2010 yılında başlayan yenileme ve restorasyon çalışmalarının ardından cami pencerelerinin önüne ‘kuşlar konmasın diye' iğneler kondu. Caminin çevresindeki onlarca pencere aynı şekilde iğnelerle ‘muhafaza' altına alındı. Yenileme sonrası çevre düzenlemesi yapılan, ışıklandırılan, süs havuzlarıyla yepyeni bir görünüme kavuşan Hacı Bayram Camii, pervazlara konan iğneler nedeniyle artık kuşlara ‘yasak' hale geldi.
MİMAR AHMET TURAN KÖKSAL: KUŞSUZ CAMİ OLMAZ
Zirve Üniversitesi Öğretim Üyesi Mimar Doç. Dr. Ahmet Turan Köksal, kuşların iğnelerle çeşitli yapılardan ‘uzaklaştırılmasının’ Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılan bir yöntem olduğunu belirtiyor. Kuşların özellikle gar binalarında belirli bölümlere girmemesi için kullanılan bu yöntemin Türkiye’de rahatsız edici bir şekilde kullanıldığını vurguluyor. Osmanlı’da kuşların, köpeklerin, kedilerin korunduğunu ve onlar için barınaklar, yuvalar yapıldığını hatırlatan Köksal, "Hiçbir cami kuşsuz olmaz, kuş demek cami demek. Eminönü’ndeki Yeni Camii’yi kuşsuz düşünebilir misiniz? Mimar Sinan da eserlerinde kuşlar için özel tasarımlar yapmış, bölümler eklemiş. Bizim mimari tarihimizde bunun örnekleri var. Cami çevresinde bulunan kuşlar artık cemaatle bütünleşmiş olurlar, korunurlar. Bu şekilde onlara bir yuva yapmadan, bir çözüm sunmadan iğne koyup direkt uzaklaştırmak hiç doğru bir yöntem değil." şeklinde konuşuyor. Köksal, ‘pisletiyor diye’ kuşların iğneler marifetiyle camilerden uzaklaştırılmasının doğru olmadığını, bu canlıların ormanları yok olan şehirlerde kendilerine sığınak olarak camileri seçtiğini belirtiyor.
VATANDAŞLAR TEPKİLİ
Kuşların pervazlara konarak oraları pislediği, temizliğinin zor olduğu gerekçesiyle yapılan bu uygulamanın sonucunda kuşlar artık caminin pervazlarına konamıyor. Pencerelerin etrafında uçuşan kuşlar iğnelerden dolayı konamıyor. Caminin çatısına ve saçaklara konan kuşlar, caminin hemen yanıbaşında bulunan Augustus Tapınağı'nın tepesini de o günden beri kendilerine mekan edinmiş durumda. Hacı Bayram esnafı da kuşların konmaması için yapılan bu uygulamaya tepki gösteriyor. Hacı Bayram’da 18 yıldır esnaflık yaptığını söyleyen Sabri Acar, "Ecdadımız kuşları kovmamış, onlar için saraylar, evler inşa etmiş. Belediye de kuş evleri yapabilir, onlara yem verebilir, pervazları bu şekilde temiz tutabilirdi. Ama iğnelerle onları camiden uzak tutmak çok acımasızca bir davranış." diyor. İzmit’ten Ankara’ya gezmeye geldiğini söyleyen İsmail Çakın da pencerelerdeki iğneleri görünce şaşkınlığa uğradığını söylüyor. "Kuş pisliğini bahane edip pencereleri kuşlara kapatmak, kirlenmesin diye cami halılarını kaldırmak gibi." diyen Çakın, kuşların camide kılınan ibadetlere sesleriyle ortak olduğunu kaydediyor.
BELEDİYE: KUŞ PİSLİĞİ YAPIYA ZARAR VERİYOR
Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, pervazlara konan iğneleri ‘kuş pisliği restorasyona zarar veriyor’ gerekçesiyle savundu. Özellikle güvercin pisliğinin oksitleme yaptığını ve restore izlerini sildiğini kaydeden belediye yetkilileri şu açıklamayı yaptı: "Hacı Bayram Camii'nin restorasyonu yıllar sürdü. Onca emek verildi. Ancak pencerelere konan kuşlar pislikleriyle bu restorasyonun izlerini silebiliyor. Temizliği de zor. Çünkü sürekli sürekli pisliyorlar. Kuşların camilerden uzaklaştırıldığı görüşüne de katılmıyoruz. Bu uygulama sadece camiyi koruma amaçlıdır."