Trabzon'da 40 yıldır
doğa fotoğrafçılığı yapan ve aynı zamanda
Anadolu Ajansı Yurt Muhabiri olan
Fazıl Saraç, martıların ve ördeklerin
denize düşen
yansımaları üzerine sürdürdüğü çalışmasıyla, bakmak ve görmek arasındaki ince çizgiyi en iyi şekilde anlatıyor.
Doğu Karadeniz'in eşsiz doğasını fotoğraf kareleriyle yansıtabilmeyi kendine amaç edinen Fazıl Saraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her insanın çektiği fotoğraf ile aslında bir yerde kendi ruh halini ve duygularını yansıttığını söyledi.
Farklılığın insanın doğasında bulunduğunu anlatan Saraç, ''
Fotoğraf makinesinin bulunmasından bu yana milyarlarca kare fotoğraf çekildi. Kimileri kendisine hayran bıraktı, kimileri ise sıradan olmaktan öteye geçmedi. Ama bu fotoğrafların ortak özelliği ise insanların ruh hallerini, duygularını, düşüncelerini ve kendi stillerini anlatmasıydı'' dedi.
Doğa fotoğrafçılığının artık
yaşam tarzı olduğunu belirten Saraç, suya düşen yansımaların ilginç öyküsünü ise şöyle anlattı:
''Bir gün martı fotoğrafı çekmek için gittiğim balıkçı barınağında, büyük teknelerin üzerindeki renklerin deniz üzerindeki yansımalarını fark ettim. O anda gerçekten çok heyecanlandım. Çünkü bu yansımaları martılar ile birleştirebilirsem çok güzel fotoğraflar çekebilecektim. Yansımalarla ilgili çok sayıda deneme çalışması yaptım. Özellikle farklı açılardan fotoğraflar çekmeye çalıştım. Teknelerin sarı,
mavi ve kırmızı gibi birbirinden farklı renkleri, martılar ile birleşince, bazılarının, 'foto-montaj' sandığı fotoğraflar ortaya çıktı.''
Bu yansımaları yakalayabilmek için belirli saatlerin bulunduğunu ifade eden Saraç, ''Karadeniz'de genellikle hava bulutludur. Bu yansımaların çekilebilmesi için sabah yada öğleden sonraki saat dilimleri çok önemli. Özellikle suyun ve hareket eden nesnelerin oluşturduğu renkleri fotoğraf makinesinde enstantane ve diyafram ilişkisiyle elde edebiliyorum. Gün oluyor 800 kare fotoğraf çekiyorum. Görünürde çok olmasına karşın belki 10 tanesini beğenebiliyorsunuz. Ama bir gerçek var ki, fotoğraf çekmek için havanın güneşli olmasını dört gözle bekliyorum'' diye konuştu.
-''FARKLI BAKIŞ AÇISI''-
Fotoğrafta önemli olan şeyin farklı bir soluk ve bakış açısı olduğunu dile getiren Saraç, doğada olan ama çoğu kimsenin fark edemediği mekanların önemine değinerek, ''Pek çok güzellik fark edilemediği için değerlendirilemiyor. Ben onların aslında bir doğa harikası olarak değerlendirilmesini istiyorum. İnsan isterse yapabiliyor. Suya düşen yansımalarda sanıyorum buna güzel bir örnek. Farklı bir bakış açısından doğan bu ilgim üzerinde gün geçtikçe daha iyi kareleri yakalamayı istiyorum'' diye konuştu.
''Deniz, doğa, yaylalar ve ormanlar benim bütünleştiğim, kaynaştığım yerler'' diyen Saraç, ''Çekilen her fotoğraf iyi olmayabiliyor. Ama bir gerçek var ki, bana göre en iyi fotoğraf, çekilmeden önce o anı görüntüleyecek kişiyi heyecanlandıran fotoğraftır. Çünkü orada kendi gözüyle bir kompozisyon yapmış ve onun en iyisi olduğuna karar vermiş durumda bulunuyor. Geriye, sadece deklanşöre en hızlı şekilde basmak kalıyor'' ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda
Anadolu Ajansı Beşikdüzü Yurt Muhabiri olduğunu anımsatan Saraç, ''Kurumumuzun teknolojiyi sürekli olarak takip etmesi benim de fotoğrafçılıkta kendimi geliştirmeme neden oldu. Çünkü iyi bir ekipman, her zaman istediğiniz fotoğrafı çıkarmakta önemli bir unsur oluyor'' dedi.