Erkekler 'aşk', kadınlar 'iş' diyor

Türk aile yapısıyla ilgili yapılan bir araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.

Erkekler 'aşk', kadınlar 'iş' diyor

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Aile Yapısı Araştırma'nın kadınların yüzde 36.2'sinin görücü usulü ve ailesinin kararıyla, erkeklerin yüzde 35.2'sinin ise kendi seçimi ve ailesinin onayıyla evlendiğini ortaya koyduğunu bildirdi. Çubukçu, Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlediği basın toplantısında, Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü ile Türk İstatistik Enstitüsünce ortaklaşa yapılan ''Aile Yapısı Araştırması''nın sonuçları hakkında bilgi verdi. Araştırmanın, Türk aile yapısı üzerine 1993 yılından bu yana yapılmış en kapsamlı çalışma olduğunu belirten Çubukçu, ''Türk aile yapısında, süreç içinde yaşanan değişimi anlamamıza ve bu veriler ışığında sosyal politikalarımızı gözden geçirmemize imkan sağlayacak bu araştırma, alanda çalışanlara da güncel ve gerçekçi veriler sağlayacaktır'' dedi. Araştırmanın veri toplama çalışmasının, 10 Haziran-29 Ağustos 2006 tarihleri arasında yüz yüze görüşme tekniğiyle yapıldığını bildiren Çubukçu, araştırmanın örnekleminin 12 bin 208 haneden oluştuğunu, 18 yaş üzeri 24 bin 647 kişiyle görüşüldüğünü ve 48 bin 238 kişinin bilgisinin alındığını bildirdi. Bakan Çubukçu, Türkiye'deki ailelerin yapısını, bireylerin aile ortamındaki yaşam biçimlerini ve aile yaşamına yönelik değer yargılarını tespit etmeyi amaçlayan araştırmanın, ''hane halkı bilgileri'', ''evlilik'', ''çocuk'', ''aile içi ilişkiler'', ''alışkanlıklar ve aileye bakış'' ile ''yaşlılık'' olmak üzere 6 bölümden oluştuğunu belirtti. Çubukçu, her 5 yılda bir, aile yapısındaki değişimin fotoğrafını çekerek, verileri güncellemeyi planladıklarını da bildirdi. -TÜRK HALKININ YÜZDE 94'Ü AİLE ÇATISI ALTINDA YAŞIYOR- Türkiye genelindeki hanelerin yüzde 80.7'sinin çekirdek, yüzde 13'ünün geniş ailelerden, yüzde 6'sının tek kişilik hanelerden, yüzde 0.4'ünün ise öğrenci ve işçilerden oluştuğunu belirten Çubukçu, Türk halkının yüzde 94'ünün bir aile çatısı altında yaşadığını, bunun da sevindirici olduğunu söyledi. Çubukçu, Avro kullanan 12 AB ülkesinde ise aynı evde yaşayan bireylerin oranının, 2001'de yüzde 51.8 olarak gerçekleştiğini ifade etti. Hane halkı üyelerinin genellikle akraba, komşu, arkadaş ve aile dostu ziyaretleri ile alışverişi birlikte yaptığını belirten Çubukçu, araştırmaya katılanların yüzde 84.3'ünün sinema ve tiyatroya, yüzde 68.6'sının ise diğer aile bireyleriyle dışarıya yemeğe gitmediğinin ortaya çıktığını bildirdi. Türkiye genelinde bireylerin sahip olduğu müstakil ev ve apartmanların yüzde 11.5'inin kadınlar, yüzde 28.3'ünün erkekler; özel otomobillerin ise yüzde 2.2'sinin kadınlar, yüzde 14.4'ünün erkekler adına kayıtlı olduğunu bildiren Çubukçu, 1993 yılı araştırmasına göre kadınların sahip olduğu gayri menkul oranının arttığını kaydetti. -KADINLAR GÖRÜCÜ USULÜ EVLİLİĞİ TERCİH EDİYOR- Türkiye'de bireylerin yüzde 95.7'sinin bir, yüzde 4'ünün iki kez evlendiğini ifade eden Çubukçu, kadınların yüzde 58.7'sinin, erkeklerin ise yüzde 58.2'sinin ilk evliliğini 18-24 yaşlar arasında yaptığını bildirdi. 1993 yılı araştırmasında, ilk evlenme yaşının 18 yaşından küçükler için yüzde 75.72 oranında gerçekleştiğini belirten Çubukçu, erken evlenme yaşının son 10 yıl içinde hayli azaldığını söyledi. Evlilik kararı, nikah türü, başlık parası ile ilgili sonuçlar hakkında da bilgi veren Bakan Çubukçu, şunları kaydetti: ''Kadınların yüzde 36.2'si görücü usulüyle ve ailesinin kararıyla, erkeklerin yüzde 35.2'si kendi seçimi ve ailesinin onayıyla evlenmiştir. Bireyler evliliklerinin yüzde 85.9'unu hem resmi nikah hem de dini nikah olarak yapmaktadır. Evliliklerin yüzde 3.7'sinde resmi nikah olmaksızın dini nikah kıyılmıştır. 1993 yılı araştırması ile karşılaştırıldığında sadece dini nikah yaptıranların oranında yüzde 1.2 oranında azalma olduğu söylenebilir. Evliklerin yüzde 17.12'sinde başlık parası verilmiştir. Bu oran kırda yüzde 23.5, kentte yüzde 13'tür. Uygulama döneminde 18-24 yaş grubundakilerin yüzde 10.2'si, 25-34 yaş grubundakilerin yüzde 7.9'u, 55-64 yaş grubundakilerin yüzde 26.7'si, 65+ yaş grubundakilerin ise yüzde 28.7'si başlık parası vermiştir. 1993 yılı araştırmasına göre, anketi cevaplayanların yüzde 26.68'i başlık parası verdiğini söylemiştir. İki araştırma arasında yüzde 10'luk belirgin bir düşüş görülmektedir. Bu seyir, önümüzdeki on yıl içinde bu oranın daha da düşeceğinin ip uçlarını taşımaktadır.'' -ERKEKLER İÇİN GÜZELLİK, KADINLAR İÇİN İŞ ÖNEMLİ- Evlenmeyi düşünen erkeklerin, evleneceği kadınlarda aradıkları en önemli özelliği, yüzde 90.1 oranla ''bana aşık olması'' diye açıkladıklarını bildiren Bakan Çubukçu, bunu yüzde 85.8 oranla ''kadının ilk kez evlenecek olması'' ve yüzde 80.0 oranla ''aile yapılarının benzer olmasının'' takip ettiğini söyledi. Çubukçu, erkeklerin yüzde 59'u için evleneceği kadının güzel olmasının da önem taşıdığını bildirdi. Erkeğin işinin bulunmasının, evlenmeyi düşünen kadınların yüzde 95'ine göre en önemli özellik olduğunu ifade eden Çubukçu, bu sonucun, ''kadınların daha duygusal ve romantik olduğu'' yönündeki kanıyı çürüterek, eş seçiminde kadınların oldukça gerçekçi davrandığını ortaya koyduğunu dile getirdi. Cinsiyete göre kesin boşanma sebebi olabilecek durumlar incelendiğinde, kadının kocasını aldatmasının hem erkek (yüzde 92) hem de kadın( yüzde 87.2) için en yüksek orana sahip olduğunu vurgulayan Çubukçu, ''Oysa erkeğin karısını aldatmasını kesin boşanma sebebi olarak gören erkeklerin oranı yüzde 57.6, kadınların oranı ise yüzde 60.6'dır'' diye konuştu. -ERKEKLERE GÖRE, SOYUN DEVAMINI ERKEKLER SAĞLIYOR- Bakan Çubukçu, erkek ve kadınlar arasında çocukla ilgili düşüncelerinde en büyük farkın, ''soyun devamının erkek çocuk tarafından sağlanacağı'' kanısında ortaya çıktığını belirterek, soyunun devamının erkek çocuk tarafından sağlanacağını belirten erkeklerin oranının yüzde 44.6, kadınların oranının ise yüzde 36.4 olduğunu bildirdi. Anne-babaları ile aynı evde yaşayan 18-25 yaş arasındaki gençlerin ailesiyle yaşadığı en büyük sorunların, yüzde 31.5 ile harcama ve tüketim alışkanlığından kaynaklandığını ifade eden Çubukçu, ''Bu tüketim toplumu haline geldiğimizin bir göstergesi ve olumsuz bir gelişme'' dedi. Çubukçu, anne babaların 18-25 yaş grubundaki çocuklarıyla yaşadığı sorunların başında ise yüzde 30.5 ile arkadaş seçiminin geldiğini kaydetti. -EŞE YÖNELİK FİZİKSEL ŞİDDET ORANI OLDUKÇA DÜŞÜK- Son bir yılda ailelerin çocuklara sıklıkla verilen cezalar başında yüzde 13.2 oranla ''azarlama''nın geldiğini, bunu ''TV izlemesine izin vermeme''nin takip ettiğini anlatan Bakan Çubukçu, araştırmaya katılanların yüzde 78.6'sının ''hiçbir zaman'' çocuğuna dövme cezası vermediğini söylediğini bildirdi. Evli kadınların anlaşmazlık durumunda, eşlerinden en çok aldıkları tepkinin, yüzde 31.3 oranla ''sesini yükseltme'' olduğunu ifade eden Çubukçu, şöyle konuştu: ''Evli kadınların yüzde 92.2'si anlaşmazlık durumunda eşlerinin hiçbir zaman fiziksel şiddet tepkisi vermediğini belirtmiştir. Kadına yönelik şiddette ezberimizi bozan bir durum var. Daha önceki araştırmalara göre, fiziksel şiddete maruz kaldığını söyleyenlerin oranı oldukça düşük. Şunu özellikle belirteyim ki 'şiddet' sorusu eşlere ayrı ayrı zamanlarda soruldu. Böylelikle eşler üzerinde bir baskı oluşmasının da önüne geçilmiş oldu. Ayrıca eşlerin şiddete uğrama sıklıklarını tespit etmek amacıyla 'genellikle' , 'bazen', 'çok nadir', 'hiçbir zaman' şıklarına yer verildi. Dolayısıyla doğru bir perspektiften şiddete ilişkin sağlıklı verileri elde etmiş olduğumuzu söyleyebiliriz.'' Eşler arasında yaşanan sorunların başında yüzde 34.8 oranla ev ve çocuklarla ilgili sorumluluklar, yüzde 31.6 oranla gelirin yeterli olmaması, yüzde 31.2 oranla da harcamalar konusunun geldiğini ifade eden Çubukçu, en az sorun yaşanan konuların kumar ve alkol alışkanlığı ile iş sorunlarının eve taşınması olduğunu söyledi. -YAKINLAR EN ÇOK BAYRAMLARDA ZİYARET EDİLİYOR- Bakan Çubukçu, yakınların ziyaret edildiği durumların başında yüzde 71.8 oranla dini bayramların geldiğini, bunu yüzde 57.4 ile baş sağlığı, 54.8 ile hasta ziyareti, yüzde 53.2 ile düğün ve nikah töreni ziyaretinin takip ettiğini bildirdi. Araştırmaya katılanların yüzde 58.4'nün ailelerini mutlu, yüzde 26'sının orta düzeyde mutlu, yüzde 10.9'unun çok mutlu, yüzde 4'ünün ise mutsuz gördüğünü belirten Çubukçu, ''Sonuç itibariyle yüzde 70'i, ailelerini mutlu bulmaktadır'' dedi. Türkiye'deki bireylerin yüzde 22.9'unun toplumda aile ilişkilerinin iyiye, yüzde 55.5'inin ise kötüye gittiğini düşündüğünü bildiren Çubukçu, eğitim düzeyi arttıkça aile ilişkilerinin kötüye gittiğini düşünenlerin oranının da arttığını kaydetti. Çubukçu, kadınların yüzde 16.9'unun, erkeklerin ise yüzde 22.3'ünün, AB üyeliğinin Türk aile yapısı üzerinde etkisi olmayacağını düşündüğünü söyledi. Hane halkı bireylerinin yüzde 59.6'sının günde 1-3 saat, yüzde 2.5'inin ise 10 saatten fazla televizyon izlediğini belirten Çubukçu, bireylerin yüzde 61.1'inin televizyonun aile içindeki ilişkileri kötü yönde etkilediğini, yüzde 29.4'ünün de televizyonun aileye zaman ayrılmasını engellediğini düşündüğünü kaydetti. Çubukçu, kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında erkeklerin yüzde 56.2'si, kadınların da yüzde 53.8'inin çocuklarının yanında kalmak istediğini, huzur evinde kalmayı tercih edenlerin oranının kadınlarda yüzde 8.2, erkeklerde ise yüzde 10.4 olduğunu kaydetti. -NİKAHSIZ BİRLİKTELİK HOŞ KARŞILANMIYOR- Araştırmaya göre, 18-24 yaş grubundakilerin yüzde 59'u, 65+ yaş grubundakilerin ise yüzde 70.4'ü çevresinde nikahsız birlikte yaşayan çiftlerin bulunmasının kendilerini rahatsız edeceğini söylüyor. Kırsal yerleşim yerlerinde yaşayan bireylerin yüzde 74.5'i, kentte yaşayanların yüzde 66.1'i çevresinde evlilik dışı çocuk bulunmasından rahatsızlık duyuyor. Kırsalda yaşayanların yüzde 15.6'i, kenttekilerin ise yüzde 18.6'sı bu durumun kendilerini rahatsız etmeyeceğini ifade ediyor.
<< Önceki Haber Erkekler 'aşk', kadınlar 'iş' diyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER