- Hocaefendi, ülkemizin yanıbaşından içimize sıçrayan takiyye belasına dikkat çekti.
- Dostumuzu düşmanımızı iyi tanımamız gerektiğine vurgu yaptı.
- Herkesi barışa ve kardeşliğe davet etti.
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, ifritten bir dönem yaşadığımızı anlattı. Münafıklık ve takiyye belasına dikkat çekti.
Hocaefendi: "Günümüz bir döneme erdi ki mert belli değil, yiğit belli değil. herkes yarasına derman arıyor. dert belli değil, derman belli değil. Böyle bir dönem yaşıyoruz. Fakat bunların arasında belki en önemli bir mesele günümüzde yaşanan, çok yaygınca yaşanan nifak meselesi, iki yüzlülük meselesi, takiyye meselesi."
Münafıklar tarih boyunca İslam'a zarar vermeyi hedeflemişlerdir.
Muhterem Hocaefendi: "Menfur, Persli bir insan. Pers biliyorsunuz değil mi? Haritaya bakarsınız. Persli bir insan o Halife-i Ruy-i zemini namazda... İşte saflarda bulunuyor. Camiiye girip çıkan birisiydi İbn-i mülcem, seyyidina Hazreti Ali'yi o şehid ediyor."
Hocaefendi dostumuzu düşmanımızı iyi tanımamız gerektiğine vurgu yaptı.
Fethullah Gülen Hocaefendi: "Yakın coğrafyamızda bir ülke esasen "Â li hubbi aliyyin bel li bu'du Ömere" düşüncesine bağlı olarak, yine makyavelist mülahazalarla, yine kendi çıkarları hesabına hatta aldatmayı, iğfali, takiyye adı altında dinin bir düsturu haline getirdiler. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vessellem) "aldatan bizden değildir" diyecek, siz kalkıp tam zıddı bir disiplin vaz edeceksiniz.
Yanıbaşımızda cereyan eden bu takiyye cereyanları ülkemize de sıçramış durumda.
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi: "Bunun radyoaktif tesiri Türkiye'ye de bulaşmıştır, Mısır'a da bulaşmıştır, Suriye'ye de bulaşmıştır... Böyle onları tahlil etme imkanı olsa bir, yani oralara girme imkanı olsa, makinalarla o insanların kılcallarına kadar nüfuz eden şeyleri deşifre etme imkanı olsa, kılcallara kadar nüfuz edildiğini göreceksiniz."
Bu tehlikeli odaklara karşı çok dikkatli olmak gerekiyor.
Fethullah Gülen Hocaefendi: "Karşı tarafı çok doğru okumak lazım. kendinizi doğru bilmek çok önemli bir faktördür fakat karşı tarafı doğru okuyamıyor, değerlendiremiyorsanız sizin o mevzudaki stratejileriniz gider falsoyla noktalanır. bağışlayın, fiyaskoyla noktalanır. Takiyye... Bileceksiniz, yani kılcallarınıza kadar inmiş olan o insanları bileceksiniz. Her yerde varlar. hemen her yerde varlar."
Bu takiyye odakları o fitneyi üreten batıl güçler tarafından da destekleniyor.
Hocaefendi: "Belini doğrultmasını istemedikleri bu milletin hep böyle kambur, Âsa gibi bükülmüş yaşamasını isteyen batılılar, batıllılar tarafından onun da öyle arzu edildiği için onlar da öyle istiyorlar. Bir de onlar var yani onların arkasında lojistik destekleriyle, onlar için verdikleri imkanlarla. "
Kimseye merhametsizlik etmemeli ancak bu türlü insanlardan merhamet ve şefkat de beklememeli...
Muhterem Hocaefendi: "Hazreti Pir mülahazasıyla, "Hüsn-ü zann, "Adem-i itimad". Sırtınızı dönmeyin, vururlar. Sırtınızdan hançerlerler. Sırtınızda taşıdığınız şey size ait değil. Başta onun üzerinde Allah'ın hakkı var, Resulullah'ın hakkı var (Sallallahu Aleyhi Vessellem), bugüne kadar yüzlerce müceddidin hakkı var. "O hak yemeyi bir yönüyle affetmez Allah Celle Celaluhu. Onun için bu emaneti emniyet içinde bizden sonra gelecek emanette emin nesillere teslim edeceğimiz ana kadar..."
Hocaefendi herkesi barışa ve kardeşliğe davet etti:
"Dünyadaki bin okulu on bin okul yapmak suretiyle mi olacak bu nasıl olacaksa... İsterse boğuşmanın bir işe yaramadığını ortaya koymak suretiyle, "Gelin Allah aşkına biraz da kardeşçe yaşayalım" ve Türkçe Olimpiyatları'nda dile getirdikleri gibi "Yeni bir dünya, yeni bir dünya, el ele yeni bir dünya" İşte bu. O meseleyi sonuçlandırma, o sevgi atmosferini oluşturma, o birbirine şefkatle bakmayı meydana getirme Allah'a ait bir şeydir. "Sevdiğini sen hidayet edemez, doğru yola götüremezsin, Allah kimi hidayet buyuruyorsa, Allah onu hidayet eder."
