Bazen açıklamalarınız oluyor ve içinde sert cümleler geçiyor, neden?
O sivri çıkışlarda insanlara ne demek istediğinizi pek anlatamayabiliyoruz aslında. Bazen haklı olduğum halde haksız pozisyona düşebiliyorum. O zaman diyorum ki, keşke biraz daha düşünerek, biraz daha derleyerek toparlayarak anlatsaydım.
Keskin sirke olayı yani...
Gerçekten sert mizaçlı bir kadınım. Aslında içimde çok naif, çok duyguluyumdur. Fakat dışarıda da bir o kadar farklıyımdır. Herhalde yıllardır mücadele etmenin verdiği bir durum.
Kadınlarda bu durum, zaman içinde çok gelişir. Ben 21 senedir bu işi yapıyorum. 16 yaşından beri çalışıyorum. Kadını bu, sonunda erkek tavırları almaya itiyor.
Sizin bu çıkışlarınızı hak ediyorlar mı?
Tabii ki. Durduk yerde hiç kimse bir laf söylemez. Öyle ortamlarda bulunuyorsunuz ki, bir şeyleri anlatabilmeniz çok uzun zamanınızı alıyor. Fakat bazen endirekt söylemektense direkt söylemek daha etkilidir. .
YILLARDIR KOVULUYORUM
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Siz hiç kovuldunuz mu?
Oooo… Ben yıllardır kovuluyorum. Dediğim gibi haksızlıklara tahammül edemeyen bir yapım var. Hiçbir zaman ne kameralara oynamayı sevdim ne de halka oynamayı. Şimdi, birtakım insanların ve sizlerin şahit olmadığı o kadar çok şeye şahit oluyorum ki ben... Kendim adına kameralar söndükten sonra o kadar çok insanlar gördüm ki… Hayranı olan kitleye fütursuzca kaba davranan. Bunu birileri söylemezse insanlar nereden bilecek. İnsanın kendisine sorması gerekiyor. Neden değiştik, neden bu hale geldik. Ben çift kişilikli olamıyorum. Anneannem hep şunu söylerdi; 'Bey,
beyin arkasından kılıç sallarmış'… Şimdi arkamdan birileri kılıç sallayabilir ama yüzüme karşı o kılıcı sallayamadıkları sürece sorun yok.
Olursa onu da hallederim diyorsunuz...
Hallederim. Çünkü kendimi savunabilme yetim var. Bu nereden kaynaklanıyor. Yaşadığım geçmişime güveniyorum. Arkamda bıraktığım yıllarıma baktığımda
temiz bir sayfam var. Her zaman şunu söylerim; 'Bakın bana hayatı anlatmayın. Çünkü ben 19 yaşında
aşık olup 20 yaşında
doğum yapmış bir kadınım.
Erkekleri de kadınları da çok iyi tanıyorum.
Hayatla bir mücadele içine girdim. Çok aldatıldım. Ama hayat devam ediyor. Ben bir tek ailem ve sevdiklerimin ardından yas tutarım. Hayatıma girip çıkan giden insanlar için niye yas tutayım ben.
Onları sevmediniz mi?
Belli bir dönem sevdiğim oluyor. Ama onlar el. Canım, kanım değil. Bu adam benim hayatıma girmiş, bir dönem bana güzellikler yaşatmış; ben de ona yaşatmışım. Bana ne el adamından (Kahkaha atıyor).
KİMSEYE TESLİM OLMADIM
Birtakım şeylere de hazırlıklısınız öyleyse...
Canınızdan kanınızdan olan insan sizi kırdığı ve sırtınızdan bıçakladığı gün gerçekten yıkılırsınız. Ama sokaktaki el. Zaten bunu bekliyordum. Yüzde yüz hayatımı kimseye teslim etmedim. O yüzden dimdik ayakta kaldım.
Siz bu arada birçok yardım kuruluşlarına da destekte bulunuyorsunuz, değil mi?
İhtiyacım var diyen kişiye arkamı dönüp çekip gidemem. Çünkü bakıyorum onun maneviyata, onun maddiyata ihtiyacı var. Düşünsenize hayatınıza bir erkek giriyor. Hem maneviyata hem maddiyata ihtiyacı var. Hayat bir
alışverişse kadın erkek arasındaki alışveriş adil olmak zorunda.
Evlatlık almayı düşünür müsünüz?
Bunu yapacağım. Kendime bir zaman koydum. Benim hastalığım nedeniyle doğum yapmam zor. Çünkü talasemi hastasıyım. Kız çocuğu evlat edineceğim. Toplumun iyi yetişmiş kız çocuklarına ihtiyacı var.
Hiç dibe vurduğunuz dönem oldu mu hayatınızda?
İçimde fırtınalar yaşadım. Ama Allah'a
şükür ettim. Yaşamın dibine de vurdum. Ama suyun dibine ne kadar hızlı vuruyorsanız o kadar çabuk çıkıyorsunuz. Ben yaşamımın en yukarısında da bir hayat yaşadım ve bir şeyi gördüm. Baki kalan sadece hoş bir sedaymış.
Genç Parti'nin seçimlere girmesi gereksizdi
Bir seçim döneminden çıktık. Sonuçtan memnun musunuz?
Çok memnunum...
Genç Parti'ye seçimlerde şans veriyor muydunuz?
Bir parti kurulmuştu. Çok uzun zaman önce kurulmuştu. Şunu söyleyeyim. Gerekli miydi.
Hayır... Her önüne gelen parti kurup da, her önüne gelen de seçimlere girecek diye de bir şey yok. O zaman hepimiz seçimlere bir parti kurarak girelim. Ben bunu da anlamıyorum. Dünyada böyle bir şey yok. Bu hükümetin ilerlediğini görüyorum. Herkes, '
Baykal, Baykal' dedi. Gördük aldıkları oyları. Mitingler düzenlendi, ne oldu. Gerçekten biz bazen kendi kendimizi kandırmakta üstümüze yok. Bence Recep
Tayyip Erdoğan, çok iyi bir alt yapı kurmuş bir
Başbakan. Bunu kabul etmek lazım. Parti başkanının güven vermesi de gerekir. Samimi söyleyeyim, ben şu anki hükümete güveniyorum. Çok korkuyoruz, Cumhuriyetle ilgili başımıza bir şeyler gelecek diye. Neden bu
propaganda olayı? Bu hükümet önümüze veriler de koyuyor.
Deniz Baykal zamanında onun
bakanlık yaptıkları dönemler de var. Eeee, görüyoruz neler olduğunu, ekonominin nerelere gittiğini. Senin bana bir gelecek vermen için arkanın sağlam olması lazım. Sen geçmişinle elle tutulur bir şey veremiyorsun ki... Sana nasıl güvenip oy vereyim. Öbür taraftan hükümetin nasıl çalıştığına da bakıyorsun. Ayrıca Abdullah Gül'ü de
Cumhurbaşkanlığı için destekliyorum.
HER ŞEYİN BEDELİNİ ÖDEDİM
Yeşim Salkım olmanın bir bedeli oldu mu?
Vallahi bana çok güzel bir bedel oldu. Her şeyin olgunluğuna eriştim. Hiçbir şeyin dışarıdan göründüğü gibi olmadığını, insanlara anlatabilmenin zorluğu ve bunu hiçbir zaman anlamayacak olmayacaklarını öğrendim. Yalnızlığım daha da büyüdü, gün geçtikçe arttı. Çok zor günlerinizde
telefonun çalsın diye bakarsınız. Ve o telefon çalmaz. Ben de onları yaşadım. Bir şekilde ayakta kalmayı başardım. Psikiyatriste de gittim. Hala da gidiyorum.
Tecrübeleriniz size doğru yolu gösterdi mi?
'Ay' dedik '
meyve' ektik. Ben kendi yolumu seçtim.
MEZİN TANRISEVEN - YENİŞAFAK