Peki ya
Türkiye'nin
ünlüleri? Türkiye'de de hayat tarzı
Paris Hilton'u andıran birçok sosyetik ünlü, her gün toplumun ahlak yapısına ters davranışları, kıyafetleri ve pozlarıyla gündemde. Tıpkı
Amerika'daki gibi Türkiye'de de uzmanlar uyarıyor: Gençler, ünlülerin tehdidi altında.
Amerika’da yayınlanan
Newsweek dergisi, önemli bir konuyu
kapak yaptı: Britney Spears, Paris Hilton,
Lindsay Lohan gibi ünlüler, çarpık ilişkileri ve pozlarıyla çocuklara kötü örnek oluyor. Peki ya Türkiye’nin ünlüleri? Türkiye’de de hayat tarzı Paris Hilton’u andıran birçok sosyetik ünlü, her gün toplumun ahlak yapısına ters davranışları, kıyafetleri ve pozlarıyla gündemde. Tıpkı Amerika’daki gibi Türkiye’de de uzmanlar uyarıyor: Gençler, ünlülerin tehdidi altında.
Magazin dünyasının ünlüleri, gençleri yoldan çıkarıyor
Amerika’nın en çok satan haftalık dergilerinden Newsweek, son sayısında aslında Türkiye’yi de y
akından ilgilendiren bir konuyu kapağına taşıdı. Dünyaca tanınan Britney Spears, Paris Hilton, Lindsay Lohan gibi şarkıcı ve modellerin çocuklara ve gençlere kötü örnek olduklarını haber yapan ‘
politika’ dergisi, bu ünlülerin çarpık ilişkileri, uygunsuz kıyafetleri, basında yer almak için yaptıkları edebe aykırı davranışlar, erotik pozları ve
alkolik tavırlarıyla ‘gençliğin ahlakı bozduğu’nu yazdı. Dergi, “Kızlar yoldan çıktı” başlıklı haberinde Amerika’da gençlerin ve
küçük yaştaki çocukların, rasgele ilişkiler yaşayan, uygunsuz giyinen ve aşırı alkol tüketip
kaza yapan ünlüleri örnek aldığına yer verdi. Newsweek, yaptıkları araştırmanın Amerika’nın yüzde 77’sinin Britney Spears, Paris Hilton ve Lindsay Lohan’ın gençler ve çocuklar üzerinde etkili olduğunu gösterdiğini belirtti. Dünyaca ünlü yıldızların sadece görünüşleri ve tavırlarıyla değil hayat tarzlarıyla da gençleri kendilerine özendirdiğinden yakındı. 7 yaşındaki ilkokul öğrencilerinin cinsel içerikli şarkılar söylediğini ve flört ettiklerini yazan Newsweek, bu ünlüler için
Los Angeles’lı bir annenin “fahişe çocuklar”ı benzetmesi yapıyor. Amerika’da ebeveynler bu durumdan oldukça tedirgin, peki ya Türkiye?
Türkiye’deki Paris Hilton, Britney Spears, Lindsay Lohan benzerlerinin, onların yaşantılarından pek farkı yok. Pınar Altuğ, Helin Avşar, Tuğba Ekinci, Tuğba
Özay, Hande Ataizi, Deniz Akkaya,
Hülya Avşar,
Süreyya Yalçın... Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Manken ve şarkıcı sıfatlarını taşıyan birçok ünlü her gün Türkiye’nin genel ahlak yapısına uymayan davranışları, kiminin
kokain kullanmaları, aşırı içkiden ‘küfelik’ durumları,
sarhoşken yaptıkları kazalar, kıyafetleri ve pozlarıyla medyada geniş yer bulan çoğu ünlünün vukuatları tıpkı Amerika’daki benzerlerini andırıyor.
Medyanın bu isimleri vitrine çıkarması, toplumun bu haberlere ilgisi, devletin toplumsal yaraya duyarsız kalışı ayrı bir
tartışma konusu. Gerçekten ‘bizim kızlar’ın fotoğrafçılara sürekli ‘frikik’ler veren Britney Spears’tan, uygunsuz görüntülerini internet sitelerine yollayan Paris Hilton’dan, kokaini sıradan bir ‘
gıda’ gibi almayı alışkanlık haline getiren Kate Moss’tan, alkolün de etkisiyle yemek yediği lokantada gayri ahlaki davranışlarda bulunan Lindsay Lohan’dan ve şarhoş
araba kullanarak kaza yapan Nicole Richie’den ne farkı var?
Her ne kadar dünyada ve Türkiye’de ünlülerin bu tür davranışları, ‘masumane pozları’ eşliğinde her gün gazetelerde ve televizyonlarda ‘haber’ adı altında ‘fora’ edilmiş olsa da toplamda ciddi sosyal yaralar açıyor. İşin daha da vahimi artık bu görüntüler, insanlara sıradan gelmeye başladı. Newsweek,
Amerikan toplumunda
aile değerlerinin hızla düşüşe geçtiğini, ebeveynlerin söz geçiremediği çocukları üstünde
kontrol gücünün giderek azaldığını yazıyor. Derginin kapak konusunu geçtiğimiz haftaki yazısında özetleyen
Hürriyet yazarı Doğan Uluç, “Dünya lideri
ülke, aile düzenini temelinden sarsan önemli bir dönem geçiriyor. ABD, iç savaşın sürdüğü üç ülkede politika kararsızlığı içinde, keşmekeşten çıkış fırsatı arıyor.
Irak ve
Afganistan’da 150 bin askeri ateş hattında. Çıplaklık ve cinsellik gündemli yeni pop kültürüne karşı genç nesillerin nasıl savunulacağı başlı başına bir sorun. Azgın kızları kim durduracak?” şeklinde soruyor.
Doğan Uluç’un bu sorusunu Türkiye’deki örneklerini baz alarak biz de çocuk psikiyatrlarına ve eğitimcilere sorduk. “Türkiye’de gençler ve çocuklar, bu görüntülerden nasıl etkileniyor?” Magazin programlarının haberlerden daha çok seyredildiği, dedikodu haberlerinin gazetelerde daha çok yer tuttuğu Türkiye’de de durum pek farklı sayılmaz. Gençler, medyanın hayatımıza dayattığı ünlüleri, onların yaşantılarını kendilerine örnek alıyor. Onların giydikleri giyiliyor, onların saç modellerine ve yüzüne sahip olmak istiyor, hatta onlar gibi görünmek uğruna
estetik ameliyat yaptırıyor. Prof. Dr. Bengi Semerci, sorunun kahramanların nasıl sunulduğuyla ilgili olduğunu söylüyor. “Bu kahraman bir
sanatçı, film kahramanı ya da hayatın içinden biri de olabilir.” diyen Semerci, hiçbir gencin durup dururken, bir ünlü
erken yaşta cinsel ilişki kurdu diye cinsel ilişki kurmayacağını, alkol alıp adam öldürmeyeceğini belirtiyor. Herkesin hayatı boyunca, ünlü olmak değil, ama saygı görmek, para kazanmak ve başarılı olmak istediğini vurgulayan Semerci, “Ama biz gençlerimize uzun süredir bunlara sahip olmanın yolunun akıllarını kullanmak ve çalışmaktan ziyade, kolay, emeksiz, çabuk, kaba güçle ya da yarışmayla kazanılabileceği gibi bir
bombardıman yapıyoruz.
Çocuklar da aptal değiller. Niye bu kadar yıl okuyup da bunlara kavuşmak için çaba sarf etsinler, tabii ki kolayına hevesleniyorlar.” diyor. Çocuk ve genç psikiyatrisi uzmanı Dr. Osman Abalı da gençlerin medyadaki kişileri örnek almasının daha sık yaşandığını, bilhassa etrafında güçlü modeller olmayan ve ailesi bu konuda etkin olmayanların
tehlike altında olduğunu söylüyor. Abalı, 4 yaşındaki bir çocuğun, çok sevdiği bir futbolcunun özel hayatında gördüğü alkol ve gece hayatını uzun vadede
taklit edebileceğini vurguluyor.
Dergideki “Bimbo takımına hayran genç kızlar
ödül geceleri,
rock, rap ve pop konserlerinde vücutlarını kameralar karşısında fora edip isim yapmaya çalışıyor. Estetik cerrahlar, Pamela
Anderson, Jessica
Simpson, Britney Spears’ın görüntülerine sahip olmak için 15-16 yaşındaki kızların neşter altına yattıklarından şikayet ediyor. Liseye yeni başlamış kızlar karış boyu şortlar, göğüs sergileyen bluzlar içinde hayranlık duydukları şöhretlerin sınırsız özgür yaşamlarını taklit etmeye uğraşıyor.” cümlesi, sanki Türkiye’nin durumunu anlatan estetik cerrahinin uzman isimlerinden Opr. Dr. Aylin
Karanlık’ın ağzından çıkmış gibi. “Gençlerin sadece hal ve hareket olarak değil, görünüş olarak da ünlülere benzemek istediğini belirten Karanlık, gençlerin
Ebru Gündeş kaşı, Petek Dinçöz burnu ya da
Angelina Jolie dudağı gibi isteklerle geldiklerini söylüyor. Çevresine kendini kabul ettiremeye çalışan ergenlerin, estetik cerrahiye yöneldiğini söyleyen Karanlık, “Mükemmel fiziksel görünümün kişinin yaşamını kolaylaştırdığını, birçok kapıyı açtığını, para ve başarıyı getirdiğini empoze eden popüler kültür de gençlerin estetiğe eğilim göstermesinde önemli bir etken.” diyor.
Ebeveynler dikkat!
Prof. Dr. Bengi Semerci, tek suçlunun medya olmadığının altını çiziyor. Semerci
“Eğer ben evde anne baba olarak kolay para ya da ün kazanma yöntemi olarak bir yarışma programını, aman saati kaçmasın diye baştan sona izliyorsam, oradaki kişiler hakkında müthiş fikirler ileri sürüyor, oh, helal olsun, muhteşem, harika diyorsam ya da çocuğumun önünde bir dizi izliyor, oradaki katile övgüler yağdırıyorsam medyanın burada suçu yoktur. İlk suç benimdir. Gizli verdiğim mesaj şudur: ‘Benim de sana değer vermem, herkesin sana değer vermesi ve sevmesi için senin de böyle olman lazım.’ Bu iş evden başlar. Eğer siz çocuğunuzu denetler, iyi örnekleri gösterirseniz, çocuğunuz da onları eğlence olarak izler ve geçer.” diyor.
TÛBA AKIN - Zaman Cumaertesi