Afganistan'da
Amerikan ordusu tarafından yakalanıp
terörist oldukları gerekçesiyle ABD'nin Küba'daki Guantanamo Üssü'ne kapatıldılar. Burada 2.5 yıl tutulduktan sonra serbest kaldılar.
Pakistan asıllı 3
İngiliz genci, Ruhel
Ahmed (24), Şefik Resul (29) ve Asıf İkbal (25), İngiltere'nin
Birmingham kentinde yaşarken gece kulübüne gittiklerini, arada sırada namaz kıldıklarını ve "Batılı gibi göründüklerini" söylüyorlar. Guantanamo'da geçirdikleri 2.5 yılın ardından sakal bırakıp 5
vakit namaz kılmaya başlamışlar. 3 gencin Guantanamo'da yaşadıklarını İngiliz yönetmen Michael Winterbottom, "Guantanamo Yolu" adlı filminde sinemaya aktardı.
Film bugün Türkiye'de vizyona girerken, "Guantanamo tutsakları" da birkaç gündür
İstanbul caddelerini arşınlıyorlardı. İngiliz gençler,
Milliyet'e başlarından geçenleri anlattılar:
Şefik Resul: Bizi Afganlılar sattı
"Asıf'ın düğününe katılmak üzere Pakistan'a gitmiştik, oradaki bir imamın tavsiyesi üzerine otobüse binip insani yardımda bulunmak için Afganistan'a geçtik. Ancak orada
Kuzey İttifakı bizi yakalayıp Amerikalılara sattı. Guantanamo'daki Camp X-Ray'de FBI, CIA, MI5, hepsi sırayla bizi sorguladı. Amerikalı askerlerin çoğu çok kötüydü ve bizi sürekli dövüp aşağılıyorlardı. Ancak yüzde 5'lik bir kısmı bize karşı daha iyiydi. Onlarla, örneğin bir Suudi'den daha fazla ortak noktamız vardı, çünkü bir Suudi'ye gece kulübüne gitmekten bahsedecek olsam hiçbir şey anlamazdı, ama Amerikalılarla bunlardan konuşabiliyorduk. Kampta benim tanıştığım ilk kişi de bir Türk, Murat Kurnaz oldu. Bize Kawasaki motorundan ve otobanda nasıl hız yaptığından bahsetti. Kampta bir de Azeri vardı ama biraz çılgındı, Amerikalı
siyah askerlere 'Hey, Siyah
Rambo!' diye bağırırdı."
Ruhel Ahmed: Mecburen dine sarıldık
"Guantanamo'da hayvanat bahçesindeki hayvanlardan 100 kat daha kötü koşullarda kalıyorduk. Korkunçtu, 24 saat boyunca tek kişilik, kafes gibi bir hücrede kilitli olduğunuzu düşünün. Hem
psikolojik hem fiziksel işkenceye maruz kaldık. Örneğin, bir asker plastik bardakta bana su verdi diyelim, ben suyu içtikten sonra zaten çöpe gidecek olan bardağı buruşturdum diye 'Amerikan malına zarar verdin' diyerek beni dövüyordu. Daha önce camiye namaza arada sırada, bayramlarda ve cuma günleri giderdik. Şimdi günde 5 vakit namaz kılıyoruz.
Sakalımız yoktu, sakal bıraktık. Çünkü orada ayakta kalmanın tek yolu dine sarılmaktı. Cezaevinde
Arapça da öğrendik, çünkü Arapça artık bir sembol haline gelmişti. Pakistanlılar bile kendi dilleri olan Urducayı bırakıp Arapça konuşmaya başlamışlardı."
Asıf İkbal:
İslam tarzımız oldu
"Evlenmek için Pakistan'a gitmiştim ama gözümü Guantanamo'da açtım. Nişanlım 2.5 yıl cezaevinden çıkmamı bekledi, ancak çıktıktan sonra evlenebildik. Şimdi hayata devam etmek istiyorum. İngiltere'ye döndükten sonra petrol mühendisliği okudum. Şimdi bir tanıdığımızın şirketinde çalışacağım. Avrupalılar bize hem önyargılı bakıyor hem de kendi
yaşam tarzlarını empoze etmeye çalışıyorlar. Ama artık İslamı bir yaşam tarzı olarak görüyoruz."
İPEK YEZDANİ / Milliyet