Gülen şiirini de, Nazım şiirini de okurum

Murat Göğebakan yeni albümü “Sevgiliye” ile sevenlerinin karşısına çıktı.

Gülen şiirini de, Nazım şiirini de okurum

Hz.Muhammed’e ithaf edilen albümde Göğebakan, kendi bestelerinin dışında Barış Manço’nun eserlerine ve Fethullah Gülen’in bir şiirinden yola çıkılarak yapılan besteye de yer vermiş. Murat Göğebakan, adını ilk kez 1997’de ‘Ben Sana Âşık Oldum’ albümüyle duyurmuştu Ardından birer yıl arayla; Sen Rahatına Bak, Tek Suçum Seni Sevmekmiş, Merhaba adlı albümlerini yayınladı. Ama asıl başarısını 2002 yılında çıkardığı Ayyüzlüm albümüyle yakalayan sanatçı son olarak ‘Sevgiliye’ adlı çalışmasıyla hayranlarına merhaba dedi. Sevgiliye albümünü Peygamberimiz’e ithaf eden sanatçı, “Ondan daha büyük sevgili yoktur.” diyor. Göğebakan, albümünde sözleri M. Fethullah Gülen’e ait Aşk adlı parçayla birlikte, Barış Manço’nun unutulmaz eseri Gülpembe’yi de seslendirmiş. Sanatçı, kendi albümü haricinde Garo Mafyan’ın bestelediği ‘Fethullah Gülen Şiirleri’nden ‘Bahar’ adlı albümde de iki şarkı yorumlamış: Hiç ve Her Yerde Seni Ararım. Bir yılda yaklaşık yüz konser veren ve yardım faaliyetlerinde hep ön saflarda yer alan Göğebakan’la yeni albümü ve hayatı hakkında konuştuk. ‘Sevgiliye’, her yönüyle hoş bir albüm Yaklaşık bir yıl çalıştık. Tarz olarak, ses olarak biz bir blok olarak düşündük her şeyi. İnsanlar, sıkılmadan dinlesin istedik. Albümde sadece bir şarkı ya da iki şarkının öne çıkmasını istemedik. İki yıllık bir projeydi. Bazen yollarda, bazen otobüste bıkmadan usanmadan çalışıldı. İşimizi çok sağlam yapmak istedik. 365 günlük bir stüdyo kaydımız var. Emek var, hak var. İnşallah takdir-i ilahi de bunu bize nasip eder. Barış Manço’nun unutulmaz eseri Gülpembe’yi yeniden yorumlamışsınız... Barış Manço’nun Gülpembe’sini seslendirmek benim için her şeyden önce büyük bir onurdu. Gülpembe’yi okumamın iki sebebi vardı. Öncelikle vefa. Barış ağabeye karşı kendimi hep borçlu hissediyorum. İkincisi ise çok fazlasıyla saygı duyduğum bir insan. ‘Bu Ne Dünya Kardeşim’i 1976’dan beri söyleyen olmamıştı. Bu şarkıyı da uzun süre sonra ben yorumladım. Albümün adı ‘Sevgiliye’. Kimdir bu sevgili? Bir mesajdı bu. İnsanlara sevgiyi, doğruyu, güzelliği anlatabilmek, kavgasız gürültüsüz bir dünyada da insanların birbirini sevebileceğini anlatabilmek için bir mesaj. Bunun en güzel örneğini Hz. Muhammed (sas) asırlar öncesinden vermişti zaten. Ondan daha büyük bir sevgili olduğuna inanmıyorum. Bu albümü ona ithaf ettik. Albümde sözleri Fethullah Gülen’e ait bir şarkı seslendiriyorsunuz. Hikayesini anlatır mısınız? Çağrı Göktepe kendi bestelediği bir şarkı getirdi. İnanılmaz şekilde etkilendim. Çok güzeldi, oturdum ağladım. O sözleri Nazım Hikmet de yazsa okurdum. Ama Fethullah Gülen yazmış. Bu sözleri yorumlamak benim için bir onurdur. Ben hiçbir zaman insanları değer yargılarına göre yargılamam. İnsanları yargılamak benim haddim değildir. Yaratılanı yaratandan ötürü severim. Bu şarkıyı söylediğiniz için eleştiri aldınız mı? Arkadaşlarım uyardı. “Bu konuda seni eleştirenler olacaktır.” diye. Ben de onlara, o sözler Nazım Hikmet’e ait olsa da okurdum dedim. Önemli olan bu sözleri yazabilmekti. Ben yazamadım, haddim değil. Ama yazana da saygı duyacaksın. Yine Fethullah Gülen’e ithaf ettiğiniz ‘Sevdim’ adlı bir şarkı var. Şarkının adından da anlaşılacağı gibi, sevdim. Başka söze gerek var mı? Ben Fethullah Gülen’i çok sevdim. Bir insan olarak. Şartsız sevdim. Hangi birini anlatayım, çok şeyini sevdim. Zaman- Cumaertesi
<< Önceki Haber Gülen şiirini de, Nazım şiirini de okurum Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER