Güncel konulara kitapla cevap verdi

Fethullah Gülen'in Kırık Testi serisinin altıncı halkası, 'Diriliş Çağrısı' adıyla yayınlandı.

Güncel konulara kitapla cevap verdi

Kitapta Gülen'in siyasete bakışından internete, fişlemeden terör ve devlet adamlarına iftiraya kadar birçok önemli konudaki görüşleri yer alıyor. Kırık Testi serisinin altıncı halkasını teşkil eden 'Diriliş Çağrısı', Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Yayınları arasından çıktı. Fethullah Gülen'in kendisine sorulan sorulara cevap sadedinde dile getirdiği dinî, sosyal ve kültürel meseleler hakkındaki tahlillerinden oluşan kitap, Hocaefendi'nin 2006 senesinin Ocak ve Temmuz ayları arasında yaptığı sohbetlerden derlenmiş. Yirmi altı ana başlık altında kaleme alınan Diriliş Çağrısı, Gülen'in siyasete bakışından internet hakkındaki görüşlerine, Orgeneral İlhami Erdil davasından İslam'da işçi haklarına kadar birçok güncel konudaki önemli tespitlerini bir araya getiriyor. Kitapta, fişleme, irtica, terör ve devlet adamlarına, toplum önderlerine atılan iftiralar hakkında ilgi çekici değerlendirmeler de yer alıyor. Kitabın adında yer alan 'diriliş' kelimesi, canlanmak, hayat bulmak, yenilenip tazelenmek, silkinip ayağa kalkmak, kuvvet kazanmak ve ölü toprağını üzerinden atmak anlamlarına geliyor. Kitabın önsözünü kaleme alan Osman Şimşek, son dönemlerde ülkemizin ve dünyanın geçtiği süreci anlama bakımından da önemli bir kılavuz niteliğindeki 'Diriliş Çağrısı'nı, 'asla bir kesime ya da bir sisteme karşı ayaklanma değil, nefse ve şeytana karşı bir dik durma çağrısı' olarak tanımlıyor. Şimşek, Diriliş Çağrısı için "Kavga ve çatışma maksadıyla güç toplama, kuvvet hazırlama ve sonra da sıkılmış yumruklarla meydanlara çıkma daveti değil, sevgi ve diyalog yolunda düşmanlıkları maziye gömme, her müşkilin çözümünü hoşgörüde, uzlaşmada görme ve tokalaşmak için açılmış ellerle, sarılmaya hazırlanmış kollarla barış çizgisine yürüme çağrısı." diyor. 'Siyasete meyletmeyi kendi adıma döneklik sayarım' Fethullah Gülen'in siyasi görüşü son yirmi yıldır her vesile ile, özellikle de seçim dönemlerinde gündeme getirilir, bu konuda yorumlar yapılır. Aynı konu geçtiğimiz günlerde yine gündeme geldi, uzun uzun tartışıldı. Gülen'in Diriliş Çağrısı'ndaki ifadeleri bu konudaki tartışmalara son noktayı koyuyor: "Ben 'kullardan bir kul olarak' Allah'ın rızasını kazanmaktan başka her türlü düşüncenin ve hele üstünlük mülahazasına bağlı olarak, idarî, siyasî bir paye devşirmenin karşısında olduğumu defalarca ifade ettim. Fakat onlar anlamasalar da, ben bir kere daha şu mülahazamı seslendirerek mevzuyu noktalayacağım. Teşvikçisi olduğum hizmetlerde dünyevî hiçbir hedefim yoktur. Türkiye'yi bütün bütün zenginliğiyle ve imkânlarıyla bana teslim etseler de, onu küçük tahta kulübemdeki hayatıma tercih etmeyi ve makama-mansıba, mala-mülke temayülde bulunmayı döneklik sayarım." Siyaset sahnesinde rol almanın, idarecilik yapmanın, bazı kimselerin milletvekilliği, bakanlık, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapmalarının içtimaî bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Fethullah Gülen, kendilerini iman ve Kur'an hizmetine adayanların ise artık siyasete ve dünyevî makamlara teveccüh edemeyeceğini söylüyor. Gülen'in 'internet' ve 'fişleme' hakkındaki görüşleri de kitapta yer alan ilgi çekici başlıklardan. İnternetin doğru kullanılması durumunda insanlara oldukça büyük yardımları olan bir araç olduğunu belirten Fethullah Gülen, "İnternet fuhşa açık birinin elinde, insanları müstehcenliğe ve felakete götüren bir araç; hakiki bir mü'minin idaresinde ise cennete adam taşıyan nurdan bir vasıta olur." ifadelerini kullanıyor. Fişleyenleri düşündükçe Firavunları hatırlıyorum Fişleme konusunu düşündüğünde ise aklına despotlar, tiranlar ve firavunlar geldiğini ifade eden Gülen, "Şahsen, böyle çirkin bir işin bizim nezih toplumumuzda da yapılacağına asla ihtimal vermezdim. Kendileri gibi düşünmeyen ve kendilerine benzemeyen kimseler hakkında dosyalar oluşturanlar, onları tespit edip haklarında idam fermanı imzalayanlar ve karşı cephe gördükleri bu insanlara asla hayat hakkı tanımayanlar Stalin gibi, Lenin gibi zorbalardı." diyor. Son yıllarda, bazı devlet büyükleri ve onların aile fertleri ile toplum önderleri hakkında tenkit, gıybet hatta iftira içeren haberlerin artmasının faturasının yine devlet ve millete çıkacağını belirten Fethullah Gülen'e göre, bu tarz işlere tevessül edenler, başka yollarla arzuları hesabına kullanamadıkları kimseleri akla gelmedik iftiralarla mağlup etmeye çalışıyorlar. Gülen Hocaefendi, Erdil Paşa'yı eşi ve kızıyla sanık sandalyesinde iki büklüm görünce de çok üzüldüğünü, 'Keşke hukukun gereği de ihmal edilmeden daha yumuşak bir yol bulunsaydı' dediğini söylüyor. Kitabın özünü de oluşturan "vicdan genişliği, şefkatle gelen kurtuluş fermanı, Peygamber'e icabet, namaz âşıkları, imanla mamur gönüller" gibi 'diriliş kriterleri' ise güncel konuların değerlendirilmesinden sonra eserin son bölümlerinde okuyana sunuluyor. Kitabın takdim yazısını kaleme alan Mümtaz'er Türköne'nin dediği gibi: "Bölen karşısında birleştirene, niza yerine barışa; korku ve tehdit yerine huzur ve güvene; öfke ve nefret yerine sevgi ve şefkate ihtiyacımız var. O zaman kalenin burcunda gözlerini ufka dikmiş seyredeni takip etmeliyiz. Şükür ki ihtiyacımız olan her şey elimizin altında duruyor." Diriliş Çağrısı da el altında bulunması gereken bir başucu rehberi. ZAMAN
<< Önceki Haber Güncel konulara kitapla cevap verdi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER