Önce özgürlüklerini, şenliklerini kaybettiler, sonra evlerinin bir ateş topu olduğunu gördü gözleri. Büyükler onlara bir şey söylemiyor, kendi aralarında “dışardakiler” dedikleri birilerinden bahsediyorlardı. Kimdi bu dışardakiler?
Timaş Yayınlarının geçtiğimiz günlerde okurla buluşturduğu KEJE/ Bir Gecede Büyümek yaklaşık yirmi beş yıldır bir iç çatışmanın arasında kalan
bölge halkının yaşadıklarına ışık tutuyor.
Çocukluğunu 80’li yıllarda Güneydoğu’da geçiren yazar Emine Uçak Erdoğan, iki ateş arasında sıkışan bölge halkının bir yaz gecesi ansızın alt üst olan hayatını anlatıyor
Bölgelerinde yaşanan çatışmanın mağduru olan ve olan biteni anlamlandırmaya çalışan yedi ayrı çocuğun öyküsünden oluşan eser, bir novella gibi de okunabilir. Yaşananların sarsıcılığına rağmen, Emine Uçak’ın naif kaleminden ve çocuk muhayyilesinden süzülen satırlar sadece savaş, çatışma ve acılarla tanıdığımız bölgenin aydınlık ve
bilge yanına da ışık tutuyor. Nitekim Erdoğan ilk sözde şöyle diyor:
“Hayatın ve imkânların bütün yoksunluğuna rağmen, hayal dünyamızın ve zihinlerimizin alabildiğince özgür ve zengin olduğu o günleri biraz da olsa bugüne taşımak istedim.
Savaş, göç,
molotof kokteyli, acı,
öfke ve daha nice olumsuz kelimeyle yâd edilen o topraklarda bir zamanlar bambaşka kelimelerin, hayatların hüküm sürdüğünü hatırlatmak için…”
***
Emine Uçak Erdoğan, 26
Eylül tarihinde
Taraf gazetesinde yayınlanan Ser Nave Min Nekuje
PKK (Benim Adıma Öldürme PKK) başlıklı yazısıyla yüksek sesli bir barış çağrısını başlatmıştı.