İstanbul Tarık Zafer Tunaya
Kültür Merkezi’nde bir haftadır devam eden
İran Film Haftası bugün yapılacak
Kayıp Gerçek, Yusuf Peygamber ve Cehennem, Berzah, Cennet filmlerinin gösterimiyle son buluyor.
İran İslâm Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu ile merkezi İstanbul’da olan Uluslararası Kültür ve
Sanat Derneği (UKSD) tarafından düzenlenen “İran Film Haftası” sadece film gösterimlerinin yapıldığı bir etkinlik olmanın çok ötesinde anlamlar içeriyor.
Zaten haftanın açılış konuşmasında kürsüye gelen İran
İslam Cumhuriyeti milletvekili Bijen Nobaveh ve İran milletvekili İran Bijen Nobaveh de İran Film Haftası’nın verimli bir tanışıklık ve kültürel anlamdaki
işbirliği için önemli bir adım olduğuna vurgu yapmışlardı.
İran Film Haftası kapsamında gerçekleştirilen Günümüz İran
Sineması konulu panelde ise yönetmen
Muhammed-Hadi Kerimi,
oyuncu Mustafa Zamani ve Türkiye’den Faysal Soysal,
İhsan Kabil’in moderatörlüğünde İran sinemasının geldiği noktayı konuştular. Genç yönetmen Kerimi, İran sinemasının başarısını yaşadığı iniş çıkışlara bağladı.
“İran sineması durgun su olmamış hep ataklarla ileri gitmiştir” diyen Kerimi, İran sinemasının karşılaştığı sıkıntılı dönemlerde hep yaratıcılık sınırlarını zorlayarak daha iyi bir sinema haline geldiğini söyledi. Helal
gıda gibi
helal sinema tabirinin de kullanılabileceğini iddia eden Kerimi, böylelikle yalancı duyguları abartmakla sınırlı olan bir sinema yerine seyircisine insancıl davranışlar
hediye eden filmlerin ortaya çıkacağını söyledi. Dünyada İran sinemasına olan hayranlığın filmlerin muhtevasından kaynaklandığını söyleyen Kerimi, sinemayı insanın ruhunu arındıracak, teskin edecek bir iş olarak tanımladı.
SİNEMADA SANSÜR TARTIŞMASI
Panahi sorusuna Yılmaz
Güney cevabı
Türkiye’de uluslararası ölçekte büyük bir yapımda rol almaya hazırlanan ve seyircilerin Hz. Yusuf filmindeki rolüyle tanıdığı oyuncu Mustafa Zamani, İran sinemasında
sansürle ilgili bir soruya karşın, İran’daki sinemacılar gibi Türk sinemacıların da uzun yıllar sansürle karşı karşıya kaldığını hatırlattı. “Bana ev hapsindeki Cafer Panahi’yi soruyorsunuz o halde siz de
Yılmaz Güney’in neden hapishanede film çekmek zorunda kaldığını anlatın” diyen
genç oyuncu, “Kişilerin özel sorunları olabilir ama bu tüm bir
ülke sinemasını kapsamaz” şeklinde konuştu.