- Hocaefendi, Zümer Sûresi’nin son ayetleriyle ilgili açıklamalar yaptı.
- Kıyametle ilgili merak edilen pek çok soruya cevaplar verdi.
- Kıyamet gününe dair, hiç kimsenin arzusu olmamış bir meselede hislerini paylaştı.
Yeni yapılan tefsir dersinde Zümer Sûresi’nin son ayetleriyle ilgili açıklamalarda bulunan Hocaefendi ayrıca, kıyamet ile ilgili merak edilen sorulara cevaplar verdi.
"Bir de bir hissim var. Cenab'ı Allah (cc), istese bizi bir iğnenin deliğine sokar şu anda. Fakat diyorum beni bir yere koysa böyle, o kıyametin kopacağı bir yer, sırat gibi bir yerde dursam, o kudret-i kahiresi, o tasarrufat-ı celilesini azimesini böyle bir görsem birden bire." diyen Hocaefendi, "Hiç kimsenin arzusu olmamış bir mesele. Kendi kendimizi büyülediğimiz, kendi bakışımızın bizi büyülemesi... İşte onlardan sıyrılma esasen, görünce onlardan sıyrılırsınız. Öyle bir de arzum var ama tabi ama hiç kimsenin de arzusu olmamış bir mesele. Enbiya-i İzam bile böyle bir talepte bulunmamışlar. Fakat öyle bir görme arzum var benim." ifadelerini kullandı.
İşte Herkul.org'da yapılan paylaşım:
Kıymetli arkadaşlar,
Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, bir gün hutbe verirken bir âyet-i kerime okuyup sözlerine şöyle devam etmişti: “Allah, o gün gökleri ve yıldızları, bir çocuğun elinde topu çevirdiği gibi çevirir ve şöyle buyurur: “İlah Ben’im! Hükümdar Ben’im! Cebbar Ben’im! Büyüklük Benimdir! Nerede dünya hükümdarları? Nerede dünyadaki zorbalar, mütekebbirler!” Peygamber Efendimiz bu ifadeleri dile getirdiği sırada minber sallanmaya başlamış, adeta bir insan gibi tir tir titriyordu. Öyle ki, Ashab-ı Kiram, üzerinde Allah Rasûlü de varken minberin devrilip yıkılmasından endişe duymuşlardı. İşte, Efendimiz tarafından okunduğunda minberi dahi lerzeye getiren o ayet şu idi:
“Fakat onlar, Allah’ın kudret ve azametini hakkıyla takdir edemediler, O’na lâyık tazimi göstermediler. Halbuki bütün bir dünya kıyamet günü O’nun tasarruf kabzasında, gökler âlemi de O’nun kudretiyle dürülmüştür. Böyle bir azamet ve hâkimiyet sahibi Allah, onların uydurdukları ortaklardan yücedir, münezzehtir.” (Zümer, 39/67)
Evet, bugünkü tefsir dersinde Zümer Sûresi’nin son ayetleri üzerinde durduk. Muhterem Hocaefendi, hemen her kelimeyle alakalı bazı açıklamalarda bulundu. Bu nağmede, hususiyle yukarıdaki ayet-i kerime ve ondan hemen sonra gelen şu ilahî beyan ile ilgili tavzih ve tefsirleri paylaşmak istiyoruz:
“Sûra üflenir; Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde kim varsa çarpılıp cansız yere düşer. Sonra ona bir daha üflenir: Bir de bakarsın bütün insanlar, kabirlerinden ayağa kalkmış, etrafa bakınıp duruyorlar!” (Zümer, 39/68)
12:23 dakikalık bu ses kaydında şu soruların cevaplarına dair ipuçları da bulabilirsiniz:
*Cenâb-ı Hakk’ın kabzası ne demektir?
*“El” demek de olan “yemîn” kelimesi Allah hakkında kullanılınca hangi manaya gelir?
*Kıyamet esnasında arz kabzedilip semalar dürüleceği zaman insanlar nerede olacaklar?
*Zat-ı Uluhiyet ve O’nun nimetleri hakkında tefekkür etmenin ölçüsü nedir?
*Sırat ne demektir; ahiretin köprüsü, defteri ve terazisi nasıldır?
*Sûr ne demektir; Sûr’a nefhedilmesi kaç defa vuku bulacaktır?
*Hocaefendi, kıyamet koparken ne yapmak/neyle meşgul olmak istiyor?
---------------------------------------------------------------------------
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin marifetullah, muhabbetullah ve iman aşkıyla yoğrulan sohbetlerinden en dikkat çekici kesitler ve güncel değerlendirmeler, Herkül Nağme programıyla ekrana geliyor.
İslam’a, imana, hayata ve çağımıza dair önemli tespitlerin ve işaretlerin yer aldığı Herkül Nağme ile her gün yeni bir ufuk sunuluyor.
Herkül Nağme, her gün 10:45 ve 16:15’de Mehtap TV’de...