Rasûl-ü Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz’i anlattığı makale ve sohbetlerinde muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin çok defa “gel” çağrılarına yer verdiği görülür. Mesela “Vilâdetin Çağrıştırdıkları” başlıklı yazısında Hocamız şöyle seslenir:
“Ey güzeller güzeli Sevgili gel, bir kere daha yeniden misafirimiz ol. Tahtını sinelerimize kur ve bize buyurabildiğin her şeyi buyur. Gel, gönüllerimizdeki karanlıkları kov, bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur ve bize yeniden diriliş yollarını göster. Gel, her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri güneşlere taç giydiren ışığınla dağıt ve herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver. Gel, her şekliyle kine, nefrete, düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çöz; sevgiye, merhamete, şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle, hoşgörüyle coştur. Gel, ruhlarımızı aklın aydınlığı, gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluştur ve bizi kendi içimizdeki kopukluklardan kurtar.”
Bu türlü cümlelerden hareketle, muhterem Hocamıza şöyle bir soru yönelttik:
“İnsanlığın İftihar Tablosu’yla, bilhassa O’nun vilâdetiyle alakalı makalelerde ‘gel’ istirhamıyla başlayan davet cümleleri yer alıyor. Bu çağrının temelinde hangi mülahazalar bulunmaktadır? Beklenen ve arzu edilen bu gelişin keyfiyetini ve gerçekleşmesi için gereken şartları lütfeder misiniz?”
Aldığımız cevabı 20:35 dakikalık ses ve görüntü dosyaları halinde günün “nağme”si olarak arz ediyoruz.
Salât ü selâma vesile olması dileği ve Gönüller Sultanı (aleyhissalatü vesselam) Efendimiz’in şefaati recasıyla…