- "Fedakar ruhlar her zaman mülâyemetle hareket etmeli."
- "Adanmış ruhların Hazreti Mevlânâ gibi davranmaları lazım."
- Sözlerinin Cenâb-ı Hakk'ın, Hazreti Musa ve Hazreti Harun'a hitaben söylediği hakikatle tamamladı.
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 10 dakikalık en son sohbeti, Herkul.org sitesinde paylaşıldı.
Fethullah Gülen Hocaefendi, Hazreti Ömer efendimizin Hudeybiye esnasındaki tavrı ile alakalı bir soru üzerine, yaşanan hadiseyi hatırlatıp meseleyi günümüze getirdi.
Hocaefendi, bazı kimseler anlamakta ve kabullenmekte zorlansalar bile insanlığın huzur ve istikbalini düşünen fedakar ruhların her zaman mülâyemetle hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.
Adanmış ruhların Hazreti Mevlânâ gibi davranmaları lazım geldiğini ifade eden Hocaefendi, sözlerini Mevlânâ ile ilgili hadiseyi ve önemli bir hakikati aktararak noktaladı.
Kıymetli arkadaşlar,
Bildiğiniz gibi, Hudeybiye Sulhü, Müslümanların kabullenemeyeceği öyle maddeler içeriyordu ki, Hazreti Ömer (radıyallâhu anh) bile Allah Rasûlü’ne (sallallahu aleyhi ve sellem) “Sen Allah’ın Rasûlü değil misin?” diyecek kadar üzülmüştü. Allah Rasûlü o esnada dahi sükûnetini bozmamış ve Hazreti Ömer’in (radıyallâhu anh) sorularına mülayemet ve sükûnetle cevap vermişti:
-Evet, ben Allah’ın Rasûlü’yüm.”
-Biz hak yolda değil miyiz?
-Evet, hak yoldayız.
-Öyleyse bu zilleti niçin kabul ediyoruz?
-Ben Allah’ın peygamberiyim ve Allah’a isyan edemem.
-Sen Kâbe’yi ziyaret edeceğimizi söylemedin mi?
-Evet, söyledim. Fakat bu sene demedim.
Daha sonraları Hazreti Ömer, bu hâdiseyi her hatırlayışta ızdırapla iki büklüm olmuş ve nedamet yutkunmuştu. Kendi ifadesiyle, bu yolda nice sadakalar vermiş, nice oruçlar tutmuş ve nice istiğfarlarda bulunmuştu!..
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, Hazreti Ömer efendimizin Hudeybiye esnasındaki tavrı ile alakalı bir soru üzerine hadiseyi hatırlatıp meseleyi günümüze getirdi; bazı kimseler anlamakta ve kabullenmekte zorlansalar bile insanlığın huzur ve istikbalini düşünen fedakar ruhların her zaman mülâyemetle hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.
Adanmış ruhların Hazreti Mevlânâ gibi davranmaları lazım geldiğini ifade eden Hocamız, Hazret ile alakalı şu hadiseyi nakletti:
Mevlâna Celaleddîn Rûmî hazretleri döneminde bazıları ağızlarına ne gelirse söylemekte ve ona hakaret etmektedirler. Bir gün bir tanesi, “Sen inançsızlara bile kucak açıyorsun, onlarla bir araya geliyorsun; günah işleyenlere dahi “gel” diyorsun... Böyle yapmakla İslam’ın onurunu iki paralık ediyor, dinin izzetine dokunuyorsun.” cümlelerinden oluşan ve daha bir düzine hakaretle dolu sözler söyler. Hazreti Mevlânâ, muhatabının sözlerini bitirmesi üzerine ona tek cümleyle mukabele eder; “Sen de gel, sana da bağrımı açıyorum!” der.
Muhterem Hocaefendi, sözlerini şu hakikati hatırlatarak noktaladı:
Cenâb-ı Hak, Hazreti Musa ve Hazreti Harun'a hitaben, “Ona tatlı, yumuşak bir tarzda hitab edin. Olur ki aklını başına alıp düşünür, öğüt dinler yahut hiç değilse biraz çekinir.” (Tâ Hâ, 20/44) buyurarak her şeyden önce peygamberâne bir üslubu nazara vermiş; muhatap, Firavun gibi kalb ve kafası imana kapalı bir insan bile olsa, yine de hak ve hakikati “kavl-i leyyin” ile anlatmak gerektiğine işaret etmiştir.
Günün sohbetini 10:41 dakikalık ses ve görüntü dosyaları halinde arz ediyoruz.
Dualarınıza vesile olması istirhamıyla…
---------------------------------------------------------------------------
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin marifetullah, muhabbetullah ve iman aşkıyla yoğrulan sohbetlerinden en dikkat çekici kesitler ve güncel değerlendirmeler, Herkül Nağme programıyla ekrana geliyor.
İslam’a, imana, hayata ve çağımıza dair önemli tespitlerin ve işaretlerin yer aldığı Herkül Nağme ile her gün yeni bir ufuk sunuluyor.
Herkül Nağme, her gün 10:45 ve 16:15’de Mehtap TV’de...