4 bölümden oluşan ve Profil Yayıncılık'tan 200 sayfa olarak basılan eser kitapseverlerin beğenisine sunuldu.
Evlilik ve Aile Danışmanı,
Sosyolog Nazlı Özburun'un Samanyoluhaber.com'daki yazılarının da yer aldığı kitabı sizler için inceledik. Yayına çıkma sürecinde büyük heyecan yaşadığına
tanık olduğumuz Nazlı Hanım, içten duygularla kitap yazmasının nedenini şöyle anlatıyor:
"Bu kitabın da tek bir amacı var: aslında hepimizin olanı herkesle paylaşmak; günlük yaşamı, olayları ve olaylara ilişkin duygularımızı kalbin ve aklın süzgecinden geçirerek anlamlandırmaya çalışmak. Günlük hayatın sezgi dolu bir bakış ve gözlemle, insan ilişkileri ekseninde ‘oku'nması… Bu nedenle elinizdeki kitap, klasik bilimsel dilden uzak, sade bir dille yazıldı."
HER ZAMAN 'İNSAN'I DÜŞÜNDÜ, YARDIMCI OLMAYA ÇALIŞTI
İki şeyin insana haddini bildirdiğini vurgulayan Nazlı hanım, "Biri
doğal yaşam koşulları, diğeri insan ilişkileri. Hele de içinden akıp geçtiğimiz, tüm anlam alanlarının buharlaşıp bir anafora dönüştüğü bu haz ve hız çağında önce kendimizle ve hayatla olan ilişkimizi yeniden anlamlandırmak önplana çıkıyor" diyor.
HAZ VE HIZ ÇAĞI...
"
Kadın-erkek ilişkilerinin zorlu sınavında önce insan yanımıza
fener tuttuk. Çünkü, hazzın ve hızın terden ve tozdan alevleri kadının ve erkeğin, arada kaybolan çocukların canını, ilişkiler ağının girdaplarında daha bir yakıyor. Egoların kıskacında yaşanan ilişkiler sadece acı veriyor, bu sancılı ilişkiler teselli etmekten ne kadar da uzak .Giderek yalnızlaşıyoruz. Sana, bana ve ilişkilere dair yalnızlaşıyoruz. Karşısındakini değiştirmeyi, kendine benzetmeyi hayat amacı edinmiş herkese
yalnızlık her köşeden el ediyor…
Kendimize dönen yollara düşmeden, ilişkilerimizde hep kaybedeceğimizi, zamana yenik düşeceğimizi ve acılarımızın artacağını söylemek kehanet sayılmaz. Kalbimizin ve duygularımızın çığlıkları da her daim bunları söylüyor zira. Elinizdeki kitap, belki kalbimizin feryatlarını duyabilmemize bir nebze tercüman olur umudundayım.
“Yalnız ben değilmişim böyle düşünen, benim gibi birileri de varmış” diyebilmek, aynı hamurdan önce insan, sonra erkek ve kadın olarak yoğrulduğumuzu yeniden hatırlamak için kalbimizle, kalbimizde düşünmeye bir
çağrı benimkisi..."
Kitabın önsözünde hoş bir takdim dikkatlerden kaçmıyor;
"Söylediğimiz her sözde hayatımızdan geçmiş, kalbimize dokunmuş insanların izleri vardır. Tam da bu nedenle hiçbir kitap yalnızca yazarının değildir."
Özburun'un 'Haz ve hız çağında ilişkiler' kitabında hangi konular işleniyor derseniz...
Acelecilik hastalığına tutulmuşuz
Aradığın şey yanında
Bir zamanlar oradaydık
Bitirilmemiş işler koleksiyoncusu
Her insan bir kapıdır zorla girilmez
Her şeyi satın almak zorunda değilsin
Kendinle kalabilmek
Hayatta nerede duruyoruz
Unutmazsak yaşayamayız, unutmazsak yaşatmayız
Sözüm sorumluluğumdur
Kalbimizi kaybettik hükümsüzdür
Seçimlerimiz ve biz
Biri beni mutlu etsin
Mutluluk senin elinde
Hayata
selam
Kaymak tadında şanti
Ömrün bittiği noktada
hesap sormak
Rutin yorgunluğu
Tren ölmeden kaçmaz
Yarın çok geç olmadan
Yıpranmak mı paslanmak mı3
Bunlara gerçekten ihtiyacımız var mı3
Başka yerlerdeki çimenler daha yeşil değiller
Kaybetmeyi göze almayan kazanamaz
Kaç
taklit bir orijinal eder
Desinler diye diye
Dikiz
aynası
Dikkat kayıttayız
Eksilerine baka baka eksilttiğimiz yaşamlar
Hırslı adamlar küskün kadınlar ve yalnız çocuklar
İçimizden kış geçiyor
İnsan sevdiğini neden öldürür
İnsanın en büyük kötülüğü kendine
İnsan neyi ne kadar değiştirebilir
Kadın erkek farklılıkları üzerine
Bu zamanda kadın olmak
Kadınların bitmeyen çilesi
Kadınlar ne ister
Kalbin anahtarı değişmişse
Klavye farkı
Süper kadın olmak
Bağlı mısın bağımlı mı
Bir insan bir ömür
İki kişilik ilişki yoktur
İlişkilerde kör noktalar
İlk görüşte aşk masalı
Kremalı
bisküvi
Evlilik çok sayfalı bir sözleşmedir
E(yvah)vet demeden önce bilinmesi gerekenler
Meşru alanda
özgürlük
Ya hep ya hiç
Takip mesafesi
Kötü yola düşen evlilik
Eşler evde neden konuşmaz
Eğilmeyi reddedip kırılmayı seçenler
(kötü) evliliği bitirmenin yolları
Güller ve dikenler
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var
Haber: Ercan Turgut / Samanyoluhaber.com