Milli
Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği bünyesinde 1983 yılında oluşturulan Toplumla İlişkiler Başkanlığı’nın (Psikolojik
Harekat Dairesi) mimarlarından
emekli Kurmay
Albay Dr. Tahir Tamer Kumkale, kuruluşun nasıl çalıştığını anlattı.
Dönemin Genel
kurmay Başkanı
Nurettin Ersin’in emriyle 1983’te Toplumla İlişkiler Başkanlığı (TİB) adıyla PHD’yi hayata geçirdiklerini söyleyen Kumkale, “Devletle vatandaşı bir araya getirmeyi amaçladık.” diyor.
Devletin birçok kurumuyla ortak hareket ettiklerini kaydeden Kumkale ilginç bir örnek veriyor. 12
Eylül darbesinin ardından yapılan ilk
genel seçimler öncesi, TRT yurtdışından
çizgi film almaya karar vermiş. Satın alınacak film konusunda da PHD’ye danışmış. Redkit, Ten Ten vs. gibi isimler konuşulmuş. Fakat ‘iyi bir Türk’ yetiştirilmesine
yardımcı olunacak bir çizgi filmin ne olması gerektiğine karar verecek bilimsel ortam bulunamamış. Kumkale’ye göre üniversitelerimizde ‘iyi bir Türk çocuğunun nasıl olması gerektiğini’ inceleyen bölümler yokmuş. Bu yüzden alınacak çizgi film konusunda karara varılamamış.
Psikolojik Harekat’ta ordunun dini motifleri kullandığına dikkat çeken Kumkale, “
Kıbrıs Barış Harekatı öncesi verilen dinî telkinlerle askerlerin hepsi birer
atom bombasına dönüşmüştü.” diyor. Yurtdışından
bedelli askerlik yapmak için gelen gençler üzerinde de
psikolojik harekat yürüttüklerini söyleyen Kumkale, gençlerin yaşadıkları
ülkelere döndüklerinde daha kolay örgütlendiklerini ve birbirleriyle
dayanışma içinde hareket ettiklerini anlatıyor. Kumkale, AB’ye uyum sürecinde MGK’nın
sivilleşmesi ve TİB’in ortadan kaldırılmasını ise yanlış buluyor. “Vatandaş, 3
Kasım seçimlerinde çok iyi bir iş yaptı ve AK Parti’yi tek başına iktidara getirdi. Fakat ülkede istikrarı sağlayan hükümet dış dayatmalar karşısında milli duruş sergileyemedi.” düşüncesini taşıyor.
TİB, Anayasa’nın 118. maddesine göre 2945 sayılı kanunla 9 Kasım 1983’te,
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği bünyesinde kuruldu. Fakat AB’ye uyum sürecinde 2003 yılında TİB kaldırıldı. Kullandığı 3 milyon dolarlık
bütçe de
Başbakanlık’a aktarıldı. Üzerinde çok tartışılan TİB’in mimarları arasında yer alan emekli Kurmay Albay Tamer Kumkale, yaptıkları psikolojik harekatın amaçlarını şöyle özetliyor: “Atatürkçü, doğru, dürüst, imanlı, bayrağına, vatanına, devletine saygılı insan yetiştirmek”.
Kumkale, 1978’de
Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’na
tayin oldu. Dönemin
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Nurettin Ersin’e günlük basın özetleri ve istihbarat brifingleri vermeye başladı.
12 Eylül’ün ardından da kendisine doğrudan bağlı özel plan subayı olarak görev aldı. Kumkale, Türkiye’de yıllarca PH yürüten TİB’nin kuruluş fikrinin nasıl geliştiğini şöyle anlatıyor: “1983 seçimleri öncesi Nurettin Ersin,
Genelkurmay başkanı olmuştu. Beni ve birlikte çalıştığımız Kur. Bnb.
Oğuz Kalelioğlu’nu yanına çağırdı. Zaten Ersin, MİT bünyesinde Psikolojik Harekat Dairesi’nin kurulmasında görev almıştı. Konuyu çok iyi biliyor ve ülke için önemine inanıyordu. Bize ‘Siz bu zamana kadar konferanslar, filmler, yayınlar yoluyla psikolojik harekat açısından iyi şeyler yaptınız ve konuyu öğrendiniz. Artık bunu devlet çapında yönlendirecek bir
teşkilat içinde yapalım, elimizde her şey var.’ dedi. Psikolojik harekatın
Amerika’da, Fransa’da, İtalya’da ve diğer ülkelerde nasıl yapıldığını 2 ay inceledik. Konunun uzmanı
Ertuğrul Zekai Ökte’yi de yanımıza aldık. Başımıza psikolojik harekat kursunu Amerika’da gören
Tümgeneral Doğan
Beyazıt atandı. Böylece TİB’i kurduk.”
Yeni Başbakanlık binasının 6. katında sivil olarak görev yapmaya başladıklarını dile getiren Kumkale, Psikolojik İstihbarat, PH
Planlama-Harekat ve Planlar’ın takibi ile ilgili 3 ana grup halinde çalıştıklarını belirtiyor. Kumkale, eğitim sistemimizin tüm safhalarında öğrencilere ne verileceğini, ‘iyi bir Türk’ yetiştirmek için analara, babalara, öğretmenlere, imamlara, yöneticilerimize ne gibi görevler düştüğünü belirlediklerini kaydediyor. Devletin bütün organlarının PH’de görevlerinin olduklarını bildiren Kumkale, “Fakat bunu niye yaptıklarını bilmezler.” ifadelerini kullanıyor.
Andımız bir psikolojik faaliyet
Kumkale, PH’nin insan beynine hitap ettiğini vurguluyor. İnsanlarda doğuştan var olan ‘kıskançlık’ ve ‘ego’yu çok iyi kullandığının altını çiziyor. Okullarda öğrencilere okutulan ‘Andımız’ı ve lig maçları öncesi söylenen
İstiklal Marşı’nı toplumu bir arada tutmak için yapılan psikolojik faaliyetler olarak gösteriyor. Emekli Kurmay Albay ayrıca, yurtdışında yaşayan Türklerin bulundukları ülkelerde etkin konuma gelmeleri için devletin eğitimden sağlığa birçok konuda yardım sağlayarak motive ettiğini aktarıyor.
ABD,
Polat’lar var mı diye düşünüyor
Türkiye’de çok konuşulan “
Kurtlar Vadisi Irak” filmini ve “Metal Fırtına” romanını da değerlendiren Kumkale şöyle konuşuyor: “Kurtlar Vadisi Irak, Türk ordusunu güçsüz gösteriyor. 4 kişilik çete TSK’nın öcünü alıyor. ‘TSK sen bir işe yaramazsın’ mesajı veriliyor. Diğer taraftan ABD de Türkiye’de gerçekten
Polat Alemdar tipli adamlar var mı, diye düşünüyor ve arıyorlardır. Metal Fırtına için de aynı şey söz konusu. Amerika, bu kitabın Türk devleti içinden bir birim tarafından yazdırıldığını düşünüyor.”