HAYRAN BIRAKAN KARELER İÇİN TIKLAYIN
Antalya'nın Demre ilçesi yakınlarındaki Kekova, tarihi dokusu ve Ak
deniz'in en
temiz denizine sahip olması dolayısıyla turistlerin uğrak yeri olurken, sualtı ve su üstü olağanüstü güzellikleri de bünyesinde barındırıyor.
Yüzme ve dalışın
yasak olduğu, özel izinle dalış yapılan
bölgede, su altında kalan tarihi yapıların büyük bölümünün yıkıldığı ve bir bölümünün ise akıntılar nedeniyle deniz kumu altında kaldığı görüldü. Kekova adası kıyısından yaklaşık 30 metre açıkta ve 20 metre derinlikte de yüzlerce amforanın
define avcıları tarafından kırıldığı dikkati çekti.
Kekova adasından deniz içerisine uzanan merdivenlerin hala sağlam kaldığı görülürken, adanın kuzey tarafında bulunan iki limana ait mendireklerin yıkılmadığı ancak yakınlardan geçen
teknelerden atılan çöplerle çevrelendiği gözlendi.
DEMRE KAYMAKAMI
Demre Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Demre ve çevresinin, tarihi geçmişi ve cografi konumu itibariyle tam bir turizm merkezi olduğunu bildirdi.
Noel Baba
Kilisesi, Myra Antik Kenti ve
Tiyatrosu, Andreake Antik Kenti, Kaya Mezarları, Simena Antik Kenti ve Kekova'nın turizm için cazibe oluşturduğunu belirten Demiryürek, şunları kaydetti:
''Doğal güzelliklerin yanı sıra antik ve tarihi eserlerin zenginliği de bölgeyi arkeoloji turizmi yönünden
çekici kılmaktadır. Uzun yıllar Likya Uygarlığı'nın daha sonra da Roma İmparatorluğu'nun etkisinde kalan yörede günümüzde de
küçük yerleşmeler vardır. Üçağız ve Kale köyleri günümüzdeki yerleşimlerdir. Bunların yanında bölge Likya yazısı ile yazılmış kitabeli mezarlar, kıyıda su içinde Likya
tipi lahitler, mendirek ve yapı kalıntıları, ortaçağ
kalesinin içinde
kayaya oyulmuş tiyatro, kaya mezarları, su sarnıçları, kuzeyde lahitlerden ve az sayıda kaya mezarlarından oluşan nekrapol sahası, Teimiussa'da (Üçağız) ise antik mezarlar ile su içinde kalmış rıhtımdan oluşan zengin bir tarihi mirasa sahiptir. Ayrıca bölgede çok sayıda
batık kent vardır. Kekova Adası'nın iç yakasındaki
Tersane denilen yerin çok eski bir tekne yapım yeri olduğu tahmin edilmektedir.
Kekova adaları, Batık Kent'in tarihi dokusu ve tertemiz denizi büyük ilgi çekmektedir. Her yıl yüz binlerce
yerli ve
yabancı turist bu bölgeyi ziyaret ederek, bölgeyle ilgili bilgi alıyor. Bölgemizi tüm dünyaya tanıtma çabası içerisindeyiz.''
''KEKOVA, MİLLİ PARK İLAN EDİLMELİ''
Öte yandan, Kekova'da özel izinli dalışlara
rehberlik eden dalış eğitmeni ve Demre
Dalış Okulu sahibi
Erkan Çağlar, Kekova ve çevresinin milli park ilan edilmesinin, bölgeyi turizm açısından daha aktif hale getirilebileceğini bildirdi. Çağlar, şunları kaydetti:
''Yurtdışında bir çok bölgede dalışa yasak bölge bulunuyor. Ancak konulan bu yasaklar, her isteyenin o bölgeye girmesini engellemek için... Bu bölgelerde dalış yapmak veya
yüzmek isteyenler, 50-100 Avro gibi bir bedel ödeyerek, uzmanlar eşliğinde denize girebiliyorlar. Kekova ve çevresinde de hem denize girilebilecek hem de dalış yapılabilecek çok uygun alanlar var. Bu bölge milli park ilan edilerek, daha fazla turist ve daha fazla turizm geliri elde edilebilir.''
KEKOVA ADASI
Yüzölçümü 5.7 kilometrekare olan Kekova Adası'nın çevresinin uzunluğu 19 kilometre, yüksekliği ise 188 metre. Kekova Adası'nın kuzey kıyısında büyük bölümü deniz altında kalmış batık bir kentin kalıntıları görülüyor. Ada bu nedenle sualtı arkeolojisi yönünden büyük önem taşıyor. Kekova Adası, tekne gezintilerinin başlıca duraklarından. Adanın karşı kıyısında Üçağız ve Kaleköy yerleşim alanları bulunuyor. Kekova Adası'nın batısında ise Tersane Koyu denilen yerde eski bir kilise kalıntısı var. Ayrıca ada boyunca tekne ile ilerlerken, batık kentin kalıntıları görülüyor. Burası 2. yüzyılda Likya'nın geçirdiği kuvvetli depremler sonunda sular altında kalmış. Bölgede denizin içinde Likya tipi lahitler bulunmakta.
AA