Uğurel, "Peygamberimizin (sas) ifadesiyle esas savaş nefsi yenmektir. O gece Kanuni nefsine de
ders vermek ister. Kanuni'yi büyük yapan Mohaç'taki büyük
zafer miydi? Yoksa nefsine karşı kazandığı zafer mi?" diye konuştu.
Son günlerde tartışılan diziye yönelik tepkiler sürerken en anlamlı tepki Burhan-Der'den geldi. Burhan-Der'in katkılarıyla DEÜ
İlahiyat Fakültesi'nde düzenlenen konfenansta,
Osmanlı tarihinin unutulan gerçekleri Talha Uğurel ile gün yüzüne çıkarıldı. "Muhteşem Osmanlı-Osmanlı'nın Bilinmeyenleri" konulu söyleşide, Osmanlı saraylarının Peygamber Efendimiz'in (sas) yaşadığı ortam dikkate alınarak
inanç ve ilmin aynı avlunun etrafında toplanmasıyla oluşturulduğunu, inancın merkezde olduğunu ifade eden Uğurel, "Bütün kurumlar ve saraylar dahi buna göre şekillenir.
Avrupa tarzı saraylar anlatıldığı için kafalar ona gidiyor.
Okul, bilim, yaşantı içiçedir. Enderun'da yetişen öğrencilerin staj görmesi için
padişahın yanında gezerlerdi. Buna
yabancı kafaların bu gerçeği anlamaları kolay değil. Kendi kaynaklarımızdan, kendi zaviyemizden tarihimize bakalım ki her şeyi doğru anlayalım. Oryantalistler ve müsteşrikler bizi anlayamaz ve anlatamaz. Bu toprağın insanı ancak Osmanlı'yı çözebilir." dedi.
Uğurel, sarayların eğitime ev sahipliği yaptığını, bütün padişahların, sarayın duvarlarına nakşedilen "Hikmetin başı
Allah korkusudur", "Bir saatlik
adalet, 80 yıllık ibadete denktir" hadislerinin zaviyesiyle hareket ettiklerini belirtti. Padişahların aç takmadıklarını onun yerine sorguç taktıklarını ifade eden Uğurel, şöyle dedi:
"Hatta bu sorguçların süs olarak takılan tüylerin uçları eskidir. Bunun nedeni Peygamberimizin (sas) evinin
temiz tutulması için genelde devekuşu tüylerinden süpürgeler kullanılır bununla tozları alınırdı. Daha sonra eskiyen bu tüyler saraya gönderilir. Padişahlar bunları sorguçlarına takarlardı. Osmanlı padişahları, Peygamberimizin (sas) evinin süpürgecileri gibi dolaşırlardı." diye konuştu.
Talha Uğurel, padişahların ayrı ayrı ele alındığında hepsinin ahlaki anlamda ve derinlik bakımından ne kadar büyük insanlar olduğunun görüleceğini, bilime ve Allah rızasını öne alan bu insanların ahlaki değerleriyle de gerçek anlamda öğrenildikçe topluma örnek olduklarını kaydetti.