Kazım Güleçyüz, Risale-i Nur'lar ile ilgili o iddiayı gündeme getirdi

Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz Burç FM’de Analiz programına telefon ile katılarak Risale-i Nur Ağabeylerinin istismar edilişini anlattı.

Kazım Güleçyüz, Risale-i Nur'lar ile ilgili o iddiayı gündeme getirdi

Kazım Güleçyüz katıldığı programda Risale-i Nur'lar üzerinden oynanmaya çalışılan oyunlara dikkat çekti.  Risale-i Nur'ların basım tekelinin diyanet işlerine devredileceği ve oradan da başka bir vakfa tekrar devredileceği iddialarını dile getiren Güleçyüz, birkaç gün önce yayınlanan ve ağabeylerin altına imza attığı öne sürülelen bildirinin tüm ağabeyler tarafından okunup imzalanmasının mümkün olmadığını söyledi.

BASIM TEKELİ BİR VAKFA DEVREDİLECEK

Oğuz On’un sorduğu sorulara cevaben Risale-i Nur’ların basımının devlet tekeline alınması konusunu ve Üstad Bediüzzaman’ın talebeleri adına kaleme alınmış son bildiriyi değerlendiren Güleçyüz, alınan son haberlere göre basım tekelinin diyanet işlerine devredileceği ve oradan da başka bir vakfa tekrar devredileceği iddialarını dile getirdi.

AĞABEYLER İSTİSMAR EDİLİYOR

Birkaç gün önce yayınlanan ve ağabeylerin altına imza attığı öne sürülen bildiride yer alan görüşlerin ağabeylerin tamamı tarafından okunmuş ve imzalanmış olmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Güleçyüz, ‘ağabeylerimizin hepsine hürmetimiz sonsuz ve bu hürmetin ila-nihaye devam etmesi lazım. Hepsine uzun ömürler diliyoruz. Bir kısmını yoğun bakımda ciddi rahatsızlıklarla uğraştıklarını da biliyoruz. Hatta imzalardan birisinin yoğun bakımda olan bir ağabeyimize ait olduğunu da biliyoruz. Böyle bir durumda iken bu bildirileri hazırlayanların onlara bu hazırladıkları metni gösterip göstermedikleri konusunda sağlıklı bir bilgiye de sahip değiliz. Onların isimlerini kullanarak böyle tartışmalı ifadelerin yer aldığı bir metnin kamuoyuna duyurulması son derece üzüntü verici birşey. Yani ağabeylerin isimlerinin böyle tartışmalarda, hele ahir ömürlerinde, yıpratılmaması lazım. Bunu hiçbir şekilde içimize sindiremiyoruz.’ ifadelerini kullandı.

MADDEDEKİ İBARE NET: ‘KAMUYA MAL EDİLİR’ BU DEVLETİN EL KOYMASI DEMEKTİR

Bu diyaneti de sıkıntıya sokacak bir hadise. Bir senedir basıldığı söylenen İşarat-ül İ’caz’ı henüz raflarda göremedik diyen Güleçyüz, kitabın sadece 250 adet basıldığının da altını çizdi.
Chp tarafından anayasa mahkemesine götürülen yasağın pazartesi günü ivedilikle ele alınmasının sonucunu bile beklemeden böyle bir keyfilikte ısrar edilmemesi gerekiyor diyen Güleçyüz, ‘ağabeyler çok açık bir şekilde istismar ediliyor’ dedi.

ÜSTAD DEVLET SAHİP ÇIKSIN DİYOR, TEKELİNE ALSIN DEMİYOR

Kazim Güleçyüz ‘böyle bir şey Risale-i Nur’un hiçbir yerinde yok. Tam tersi ifadeler var. İman ve Kur’an Hakikatleri’nin inhisar altına alınamayacağı, resmi ücret mukabilinde dünya muamelatı suretine çevrilemeyeceği yönünde 16. Mektupta gayet sarih ifadesi var. Bu ifadeyi de ‘ülkede din hizmeti veren resmi bir kurumumuz var. O varken sen ne selahiyetle neşriyat-ı diniyye yapıyorsun diye vaki olan bir suale verdiği cevapta geçiyor bu ifade. Üstad’ın, İman Hakikatleri'nin hiçbir şekilde ne devlet tekeline ne de özel bir takım tekel oluşturacak kurumlara bırakılmaması konusunda çok net tavrı ve duruşu var’ görüşlerini dile getirdi.

İHLAS RİSALESİNDEKİ DÜSTURLARA MUHALEFET 

Oğuz On’un ‘İhlas Risalesi'nin on beş günde bir okunması ve bu suretle Nur talebelerinin arasındaki uhuvvetin zayıflamaması gibi düsturlar varken nasıl oluyor da siyasetin şerrinden Allah’a sığınmak yerine siyasetin tarafında yer alınıyor’ sorusu üzerine Güleçyüz şunları kaydetti: 

Bu çok acı bir hadise. Bir takım müzakere edilmesi gereken konular olabilir. Bunların başında da Risale-i Nur’un sadeleştirilmesi konusundaki tepkiler var biliyorsunuz. Ama bunların çözümü bu mevzular ile meşgul olan ekiplerin bir araya gelip ortak bir fikre varmalarıdır. Tam tersine, bunu yapmayıp, iktidar gücüne yaslanarak ve siyaseti araya sokarak bir cemaati linç etme, tasfiye etme yoluna yevessül edilmesi hiçbir şekilde tasvip edilmesi mümkün olmayan ve atıfta bulunduğunuz  manalara, ölçülere, prensiplere uymayan bir davranıştır. Risale-i Nur’un bize vermiş olduğu kardeşlik hukuku, kardeşlik şuuru ve  cemaat ruhu ile bağdaştırılması hiçbirşekilde mümkün değil.

<< Önceki Haber Kazım Güleçyüz, Risale-i Nur'lar ile ilgili o iddiayı... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER