26
Şubat 2012 tarihinde düzenlenecek 84.
Oscar ödül töreninde
Türkiye´yi temsil etmek üzere yedi uzun metrajlı
yerli film, sinema meslek örgütleri ve derneklerinden oluşan kurula başvurdu.
Ekim´in ilk haftasında belirlenecek filmi,
Amerikan Film Akademisi´ne bildirilecek Türk filmi meslek örgütleri ve derneklerin atadığı temsilcilerden birini Türkiye adına En İyi Yabancı Film Oscarı´na
aday adayı seçecek.
İşte 2012 Oscar'ı için 7 aday Türk filmi;
GÖLGELER VE SURETLER
47. Uluslararası
Antalya Altın Portakal Film Festivali'den
Ulusal Uzun Metraj
Yarışma kategorisinden En İyi Kurgu (Aylin Zoi Tinel) ve
Sinema Yazarları Derneği Ödülü ile dönen Gölgeler ve Suretler, yönetmen Derviş Zaim'in Cenneti Beklerken (minyatür) ve
Nokta (hat) ile başladığı 'Geleneksel Türk Sanatları' üçlemesinin son halkası. Gölgeler ve Suretler, 1963
Kıbrıs çatışmalarının gündeme geldiği ilk film olma özelliğini taşıyor.
Filmin konusu;
1963 yılında Kıbrıs’ta Türklerle
Rumlar arasında parlayan ‘Kıbrıs Olayları’nı bir
Karagöz kuklacısı olan babasından ayrı düşen
genç bir kızın gözünden anlatan film, Türk sinemasında farklı bir yapıt olarak göze çarpıyor.
BİR ZAMANLAR ANADOLU'DA
Cannes'da Büyük Jüri Ödülünü kazanan Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği ve
Muhammet Uzuner,
Yılmaz Erdoğan,
Taner Birsel ile
Fırat Tanış’ın oynadığı Bir Zamanlar Anadolu’da (Once Upon a
Time in Anatolia), 23
Eylül 2011'de vizyona çıkıyor.
Filmin konusu;
Kasabalarda hayat, bozkırın ortasında sürdürülen yolculuklara benzer.
Her tepenin ardında “yeni ve farklı bir şey” çıkacakmış duygusu, ama her zaman birbirine benzeyen, incelen, kıvrılan, kaybolan veya uzayan tekdüze yollar
BİZİM BÜYÜK ÇARESİZLİĞİMİZ
Yılın bol ödüllü filmlerinden biri olan Bizim Büyük Çaresizliğimiz'in yönetmen koltuğunda
Seyfi Teoman oturuyor. Filmin başrollerinde ise
İlker Aksum, Fatih Al,
Güneş Sayın ile Taner Birsel yer alıyor.
Filmin konusu;
İki yakın
arkadaş, aynı evde
yaşamaya başladıklarında diğer arkadaşları Fikret, bir
trafik kazası geçirir ve annesiyle babasını kaybeder. Almanya’ya geri dönmesi gereken Fikret, Ender ve Çetin’den, kız kardeşi Nihal’in okulunu bitirene kadar, onlarla kalmasını ister. Bir süre sonra Ender ve Çetin, birbirlerinden habersiz Nihal’e
aşık olurlar. Bu ortak aşk, Ender ve Çetin’in dostluğunda yeni bir sayfa açar.
ÇOĞUNLUK
Yönetmenliğini Seren Yüce’nin yaptığı,
Venedik Film Festivali’nde Geleceğin Aslanı (Lion of the Future) ödülünü alan Yeni Sinemacılar’ın yeni filmi Çoğunluk'un başrollerinde Bartu Küçükçağlayan, Settar Tanrıöğen, Esme Madra ile Nihal Koldaş yer alıyor.
Filmin konusu;
Mertkan, babasının inşaatlarının getir götür işlerine bakmakta, arkadaşlarıyla
alışveriş merkezlerinde dolaşmaktadır. Ne zaman ki Gül ile tanışır, boşluğu ve basitliği değerlendirmek için bir fırsat çıkar karşısına. Ne var ki babası Gül’ün kökeni konusunda şüphecidir. Ayrımcılıkla karşılaştığı ilk anda ona teslim olan Mertkan, çoğunluğa uyar, babasının kendisi için çizdiği yolda bir anlam bulur.
KAVŞAK
2010 yapımı Kavşak filminin yönetmeni Selim Demirdelen. Filmin başrollerini
Güven Kıraç, Sezin Akbaşoğulları,
Umut Kurt ile
Cengiz Bozkurt paylaşıyor.
Filmin konusu;
Güven, bir muhasebe şirketinde şef olarak çalışmaktadır. Mutlu bir evliliği, her şeyden çok sevdiği bir kızı vardır. Kızı da ona çok düşkündür. Güven sıradan bir günün ardından şirketten çıkar, otobüse biner. Evinin bulunduğu ıssız
sokak boyunca yürür, oturduğu üç katlı apartmanın önüne gelir. Dairesine girer, üstünü çıkarır, yüzünü yıkar, salondaki kanepeye oturur. Salon boştur. Ev boştur.
HAYDE BRE
Orhan Oğuz’un yönettiği ve Şevket Emrulla,
Nilüfer Açıkalın, İlker İnanoğlu ile Mustafa Yaşar’ın oynadığı Hayde Bre, 31
Aralık 2010'da vizyona çıktı.
Filmin konusu;
Balkanlardaki hayatını mutlu bir şekilde geçiren
Şaban Aga ile İstanbul’da yaşam savaşı veren üvey kızı Saadet’in hayatı beklenmedik bir şekilde kesişir. Saadet, oğlunun sünneti için Makedonya’ya gider, eşi
vefat eden Şaban Aga’yı İstanbul’a getirir. Şehir hayatına uyum sağlayamayan Şaban Aga, devamlı
misafir olduğunu düşünmekte, eski yaşamına dönmek istemektedir.
ÇINAR AĞACI
Handan İpekçi’nin hem senaryasunu yazdığı hem de yönettiği filmin başrollerini Nurgül Yeşilçay,
Nejat İşler, Celile Toyon ile Meral
Okay paylaşıyor.
Filmin konusu;
Dört çocuk, torunlar, iki ayda bir evden eve taşınan çiçekler, plâklar, bir
sandık ve gramafon. Ve iki ayda bir buluşulan “Çınar Ağacı”! Emekli öğretmen Adviye Hanım’ın biraz huysuz kişiliği çocuklarına hayatı zorlaştırıyor görünse de torunu Barış’ın hayatındaki en anlamlı şey anneannesidir. Bir tek Barış, kavuşulacak buluşmalarını iple çekmektedir!