Parmak ucundan Allah’a...

Görme engelli hafız ve hafız adayı kız öğrenciler, Kur’an-ı Kerim’i parmak uçlarıyla dokunarak öğreniyor.

Parmak ucundan Allah’a...

Braille alfabesiyle İlahi mesajın çağrısını çözen görme engelli 17 kız öğrenci içinde öyleleri var ki, Kur’an’ın bir sayfasını yarım saatte ezberliyor. Sağlıklı kimseler tarafından bile uzun gayretler sonucunda tamamlanan hafızlığı, görme engelliler parmaklarının uçları ile okuyarak yapıyor. Görme engelli olmalarına rağmen, parmaklarındaki dokunma hissi ile Kur’an okuyan ve hafızlık çalışması yapan görme engelli öğrenciler, “Parmaklarımız aracılığı ile Kur’an okuyup Rabb’imizle konuşuyoruz.” diyor. Hocaları da görme engelli 17 kız öğrenci, parmakları vasıtasıyla Kur’an okuyor, hafızlık yapıyor. İçlerinde bir sayfayı yarım saatte ezberleyenler bile var. Görme engelli öğrencilerin hocası Emine Türk, “Âmâ olan bir kimse için parmak uçlarındaki hisler vasıtasıyla bir şeyler okuyabilmek çok güzel bir duygu. Öğrencilerimiz Kur’an okuma hevesiyle kısa zamanda Kur’an’ı öğrenip ezberleyebiliyorlar.” diyor. Ancak ilerleyen yaşlarda parmak uçlarının yıpranması yüzünden hislerde azalma olduğunu belirten Türk, görme engellilerin eğitimleri için geç kalmamaları yönünde çağrıda bulunuyor. 17 görme engelliden 7’sinin hafızlık yaptığı Ümraniye Müftülüğü’ne bağlı Mehmet Akif Ersoy Kız Kur’an Kursu’nda 200 öğrenci eğitim görüyor. Öğrencilerin yaş ortalaması 16’dan yukarı. Çoğu şehir dışından geldiği için 173’ü yatılı olarak kalıyor. Öğrencilerden toplam 62’si hafızlığa çalışıyor. Türkiye’de görme engellilere hizmet veren bir sınıfı bulunan bu Kur’an kursuna Beyaz Ay Görme Engelliler Derneği’nin yönlendirmesiyle gelen ve yaşları 20-37 arasında olan öğrenciler, hayatlarından son derece memnun. Sınıfın tamamının görme engelli olduğu için birbirlerini daha iyi anladıklarını ve daha kolay motive olduklarını belirtirlerken hocaları Emine Türk de “Öğrencilerimiz Kur’an öğrenmek için büyük bir istek ve aşkla geliyorlar. Çok çalıştıkları için de kısa zamanda Braille alfabesini çözerek Kur’an okumayı öğreniyorlar. Hafız olmadığım için her okuyanla birlikte ben de parmak uçlarımla Kur’an’dan takip ediyorum. Hafızlığa çalışan öğrencilerimizi diğer öğretmen arkadaşlarım dinliyor. Ben sadece yüzünden okuyanları çalıştırıyorum.” diyor. 20 ay gibi kısa bir sürede hafızlığını tamamlayan Serpil Koçak, bir sayfayı yarım saatte ezberleyebildiğini söylüyor. “Ben görme duyularımı sonradan kaybettiğim için önceden Kur’an okumayı biliyordum. Ezber yapmam da bu nedenle kolay oluyor.” diyerek mütevazılığı elden bırakmıyor. Kur’an kursunda görme engellilere sadece Kur’an öğretilmiyor. Braille alfabesi ile Türkçe okuma yazmayı, bilgisayar eğitimi ve beceri dersleri de alıyorlar, açık lisede okuyanlar var. Kurs yöneticileri, öğrencilerinin kurstan ayrıldıktan sonra kendi kendilerine yetebilecek duruma geldiklerine dikkat çekiyor. Kurstaki fiziki şartlar görme öğrencilere göre ayarlanmış. Ama yemekhanelerde her masaya bir normal öğrenci oturarak, görme engelli arkadaşlarının yemeklerini yemesine yardımcı oluyor. Görme engelli öğrencilerin ihtiyaç duyduğu kitaplar, kurs tarafından alınan Braille alfabesi baskısı yapan makine vasıtasıyla Emine hoca tarafından basılıyor. Kurs yöneticileri, düzenlenen her türlü yarışmalarda birinciliği elde edenlerin görme engelliler olduğunu belirterek “Artık kimin birinci geleceğini tahmin ederek takdim edeceğimiz hediyeleri de görme engellilerin kullanabileceği ihtiyaçlar doğrultusunda seçiyoruz.” diyor. Ümraniye Müftüsü Harun Cimitoğlu görme engelli öğrencilerin kulaklarının çok hassas olmasının hafız olmalarını kolaylaştırdığını ifade ederken kurs müdürü Osman Ersan, kurstaki bütün fiziki şartları görme engelli öğrencilerimize göre ayarladıklarını ve dört yılda 50’ye yakın öğrencinin kursu tamamlayarak mezun olduklarını belirtiyor. ‘Rabb’imle parmaklarım vasıtasıyla konuşuyorum’ Serpil Koçak (İstanbul): “Hafızlığımı 1,5 yılda tamamladım. Görme duyularımı lise öğrenimim sırasında kaybettim. Dünyam kararınca kaderime küsmedim. Görmemek benim imtihanım. Kursa geldikten sonra Braille alfabesi ile Kur’an okumayı öğrendim. Parmak uçlarımla okumak ve kasetlerden dinlemek yoluyla hafızlığımı tamamladım. Aileler kız öğrencileri aslında dışarı göndermek istemez, hele bu bir de görme engelli olunca hiç göndermiyorlar. Ama bizim durumumuzda olan kimselerin bir şeyler yapması gerekiyor. İHL mezunu olduğum için önümüzdeki yıl görme engellilere Manisa’da açılacak bir kursta öğretmen olarak göreve başlayacağım.” Hasibe Yardımcı (31, Ağrı): “Kursta ikinci yılım. Ağrı’dan geldim. Hafızlığa bu yıl başladım. Benim için güzel bir duygu. Ailemden uzakta olmak ve farklı bir ortamda bulunmaktan dolayı ilk başlarda biraz sıkıntı yaşadım. Ancak şimdi alıştım ve hafızlığa çalışmaktan dolayı çok mutluyum.” Hatice Olgun (37, Hatay): “İstanbul’da okumak için ailemi ikna etmekte büyük sıkıntı çektim. Uzak ve hiçbir yakınımızın olmadığı bir şehre göndermek istemediler. Hafızlığımı yarıladım. Allah’ın rızasını kazanmak ve O’nun kitabını ezberlemek benim için en önemli işlerin başında geliyor. Bu çalışmamdan maddi bir beklentim yok.” Neslihan İlhan (28, Düzce): “Beyaz Ay Görme Engellileri Derneği tarafından gönderildim. Parmaklarımla ayetlere her dokunuşumda Rabb’im ile konuştuğumu hissediyorum. Okurken O’nunla baş başa kaldığımı düşünüyorum. Her dokunuşta Allah’a daha yakın olduğumu idrak ediyorum. En büyük hedefim yaşım ilerlemeden hafızlığımı tamamlamak. Daha sonra da öğrendiklerimi başkalarına öğretmek istiyorum.” MÜKREMİN ALBAYRAK-TURKUAZ / ZAMAN
<< Önceki Haber Parmak ucundan Allah’a... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER