"Hocam,
Ramazan'da
şeytanlar bağlanıyormuş, ama hâlâ vesvese veriyor."
Ramazan ayı gelince şeytanların bağlanması doğrudur. Bu konuda Peygamberimiz şöyle buyurur:
"Ramazan ayının ilk gecesi girince şeytanlar ve cinlerin azgınları zincire vurularak bağlanır." Şeytanların zincire vurulması doğru, ama kıyamete kadar vesvese vermeye devam eder. Sâd suresinin son âyetlerinde geçtiğine göre, şeytan
Allah'ın emrine karşı gelir. Yüce Allah da onu Cennetten kovar ve "Hesap gününe kadar lânetim senin üzerine olsun" der.
Şeytan da, "Yâ Rabbi, onların diriltilecekleri güne kadar bana süre tanı" diyerek, insanoğluna düşmanlığını ilan eder. Cenab-ı Hak da, "Sana süre tanındı. Bu süre vakti belirlenmiş bin güne kadardır" der. Şeytan ise, "Ya Rabbi Senin izzetin hakkın için onların hepsini azdıracağım, ancak içlerinden ihlasa erdirdiğin kulların müstesna" diyerek insanların yoldan çıkarmak için Allah'tan müsaade alır.
Sonunda Yüce Allah, "Cehennemi seninle ve sana uyanların hepsiyle birden dolduracağım" buyurur ve insanlığa kıyamete kadar sürecek olan
imtihan kapısını açar. Ancak Ramazan ayın gelince, bu ayın hürmetine Cenab-ı Hak şeytanların hızını keser, fakat şeytanlar yine de vesvese vermeye devam ederler. Şeytanlar insanlara hiç ilişemeyecek olsalar, bu sefer de imtihan kapısı kapanır. Mesela bütün insanlar ister istemez oruç tutarlar, günah işleyemezler, bu da dinin özüne aykırı düşer. Cennet/Cehennem mefhumu da ortadan kalkar.
Nazara karşı önlem "Hocam, nazara karşı nasıl bir
tedbir alalım?" Nazar, göz değmesi dinen de, tıbben de kabul edilen bir olaydır. Peygamberimiz, "Nazar haktır, deveyi kazana, insanı da mezara götürür" buyurur.
Yine hadiste bildirildiği üzere, nazar hem insanlardan, hem de cinlerden gelir. Nâs suresinin son ayetinde bu meseleye işaret edilir.
Nazara uğramamak, göze gelmemek için manevi bir tedbir olarak dua etmek, Allah'a sığınmak gerekir. Peygamberimiz, Felak ve Nas sureleri indikten sonra büyüye ve nazara karşı başka hiçbir dua okumamıştır. Bu açıdan başta kötü insanlar olmak üzere, şerli varlıkların kötülüklerinden Allah'ın rahmetine yönelmek Onun yardımına sığınmak gerekir. Bu konuda daha geniş bilgiyi için "
Kadın ve Aile İlmihali-Nesil Yay.) kitabımıza bakabilirsiniz.
Ne kadar dünyalığı vardı? Peygamberimizin seçkin sahabilerinden
Selman-ı Fârisi Hazretlerinin kimi kimsesi yoktu. Peygamberimiz (a.s.m.) Hz. Selman'ı kendi
aile efradının arasına kattı ve şöyle buyurdu:
"Selman bizdendir, ehl-i beytimizdendir." Hz. Selman ölümünden önce ağlamaya başlamıştı. Sordular: "Niçin ağlıyorsun, Resulullaha (a.s.m.) kavuşacaksın. Sevdiklerinin yanına gidiyorsun." "
Hayır" dedi, "Ben ölümden korkmuyorum,
Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştu:
"Dünyadaki varlığınız bir yolcunun eliyle taşıyacağı azığı kadar olsun.' Ama bakınız, benim ne kadar eşyam var." O esnada Hz. Selman'ın evinde yirmi dirhem değerinde basit birkaç parça ev eşyasından başka bir şey yoktu.
MEHMET PAKSU/BUGÜN