Risale-i Nur'ların basımının Kültür Bakanlığı'nca bandrol gerekçesiyle durdurulmasının ardından tartışmalar sürüyor. Şimdiye kadar gündeme getirilmeyen ''yasal mirasçı izni neden şimdi gündemde?'' sorusu sorulurken ve Üstad Hz'lerinin izin verdiği ölçüde belli matbaalar tarafından basılan risalelere devlet müdahalesi iyi niyetli bulunmuyor. Hizmet hareketinin risaleleri basmasının istenmediği ve Nur hizmeti yapan gruplar arasına tefrika sokmak için böyle bir yolun izlendiğini belirten kaynaklar 'risalelerin devlet güdümüne sokulmak istendiğini'' de öne sürüyor.
''HÜKÜMETİN NUR HİZMETİYLE HİÇ ALAKASI OLMADI''
Gazeteci Ünal Tanık, Zaman Gazetesi'ne verdiği röportajda Risale-i Nur'larla ilgili oluşan devlet müdahalesini yorumladı...
İki haftadır bandrol verilmediği için Risale-i Nur’ların basımının fiilen yasaklandığını belirten gazeteci Ünal Tanık, “Bu basabilirsiniz ama piyasaya süremezsiniz anlamına geliyor.” ifadelerini kullanıyor. Risale-i Nur’ların basımının sadece Bediüzzaman Said Nursi’nin kardeşi Abdülmecid Ünlükul’a verilmediğini hatırlatan Tanık, kimlerin bunları basabileceğini Üstad’ın sağlığında açıkladığını dile getiriyor. Bununla ilgili belgeleri ortaya koyduklarını vurgulayan Tanık, “Fethullah Gülen cemaatinin Risale-i Nur’ları basımına engel olunmaya çalışılacak. Sonrasında da daha farklı şeyler yapılacak. Çünkü bu hükümetin Risale-i Nur’larla ve Nur cemaatiyle ilk günden bu yana hiçbir alakası yok.” yorumunu yapıyor.
'BİR ANDA ÜSTAD HAYRANI OLDULAR'
Seçimlerden önce devlet eliyle Risale-i Nur basıldığı izleniminin verilmeye çalışıldığına dikkat çeken Tanık, Rota Haber’in o günlerde İşârâtü’l-İcaz’ın sadece 250 adet basıldığı şeklinde haber yaptığını söylüyor. Bu rakamları Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan aldıklarını anlatan Tanık, “Hükümet bunu miting meydanlarında dillendirerek, ‘İşte biz Risale-i Nur’ları basıyoruz’ diyerek öteki Risale-i Nur gruplarını bir araya toplamaya, yanlarında tutmaya çalıştı.” diye konuşuyor. “Bugüne kadar Said Nursi’nin hep aleyhinde yazıp konuşanlar, seçimler öncesinde Üstad’ın hayranı kesildiler.” diyen Tanık, bunun seçimlere kadar bu grupları yanlarında tutmak anlamına geldiğini hatırlatıyor.
'AMAÇ AYRIŞMAYI DERİNLEŞTİRMEK'
Risale-i Nur basımının durdurulmasında amacın gruplar arasındaki ayrışmayı derinleştirmek olduğuna vurgu yapan Tanık, Risale-i Nur’ların basımının hükümete angaje olmuş, yanında durduğunu ispatlamış gruplara verildiğini ifade ediyor. Kültür Bakanlığı’nın kitap basımını durdurmak için izlediği yolun bandrol vermemek olduğunu belirten Ünal Tanık, “Kültür Bakanlığı üç haftadan bu yana bandrol vermiyor. Hiçbir gruba vermiyor. Sadece Osmanlıca basılan Risale-i Nur’lara veriliyor. Bunu yapmaktaki amaç Risale-i Nur grupları içerisindeki ayrışmayı derinleştirmektir. Yani hükümetin yanında duran Risale-i Nur cemaati-hükümetin yanında durmayan öteki gruplar.” diyor.
'SIRA DİĞER CEMAATLERE DE GELİR'
Öteki cemaatlerin bu saldırının sadece Hizmet Hareketi’yle sınırlı kalacağını zannettiklerini hatırlatan Ünal Tanık, bunun büyük bir yanılgı olacağını dile getiriyor ve ekliyor: “Sıra hepsine gelecek. Bugün önce büyük olandan başladılar. Yapamadıklarını ve yapabildiklerini hep birlikte göreceğiz.”
Bu arada Kültür Bakanlığı, Risale-i Nur’ların basımı ile ilgili yayınevlerine sınırlama getirildiği yönündeki haberleri doğruladı. Bakanlık, açıklamasında Risale-i Nur Külliyatı’nın izinsiz basıldığı yönünde kendilerine yoğun şikâyetler iletildiğini ve bunun üzerine inceleme başlatıldığını belirtti.
