Said Nursi'nin cümleleri niçin uzundur?

Bediüzzaman'ın Dili ve Edebi Üslubu...

Said Nursi'nin cümleleri niçin uzundur?

Etkileşim yazarlarından, deneme ve eleştiri yazarı, edebiyat araştırmacısı Necmettin Turinay katıldığı ‘Risale-i Nur’un Edebi Yönü’ toplantısında Bediüzzaman’ın eserlerinde kullandığı dil ve üslup konusunda katılımcılara bilgi verdi. Bu konuda farklı açılımlar getiren Turinay, konuşmasında yeni bir çalışma olarak düşündüğü Risale-i Nur’un Edebi üslubu ve Bediüzzaman’ın eserlerindeki edebi dil konusundaki araştırmasını sundu. Bediüzzaman’ın, 20. yy’ın başlarında, Abdülhamid döneminde basılmış, batı kültüründen tercüme edilen eserlerin çoğunda etkili olduğunu, bir hafız olduğunu ve hadis külliyatı bilgisine sahip olduğunu ifade eden Turinay, bu eserlerin tercüme edilirken İslami bir boyutta ele alınmasını sağladığını söyledi. Bediüzzaman’ın eserlerinde üç nokta dikkat çeker. 1- İlk olarak bir problemi bilgi olarak özetleyip, bir izah haline getirmiştir. 2- Geçmiş büyük ulemanın, o konu hakkında önemli sözleri varsa onlara atıflar yaparak, bir problemi kavrayıcı girizgâhı hazırlamıştır. 3- Konu ile ilgili karşı düşünceleri olanlar varsa onlarında görüşlerine yer vermiştir. Bu metinleri okurken ilk olarak teyakkuza geçerek okuma, anlama ve idrak yoluna girildiğini yazı içinde cereyan eden iç gerilimin tarafı olduğumuzu görürüz. Bediüzzaman’ın eserlerinde şiiri, mecazı ve doğayı çok iyi bildiği halde onun ifade tarzı hissiyattan öte bir şekilde, hakkı ifade etme yolu gözükür. Bediüzzaman’ın bir şair olarak anılmak istemiyor. Hissiyatını yaygınlaştırmayı düşünmek istemiyor. Peygamberimizin kullandığı gibi bir söz kullanmaya çalışıyor. Geliştirdiği hükümler külli bir iradeye algılamaya dayalı. Ve kendine gelecek her türlü övgüler konusunda ‘bunu benden bilmeyiniz’ diyor. Bunlar ‘bana bildirildi, bana idrak edildi ki, bana yazdırıldı ki…’ gibi bir dil kullanıyor. Bu dil birçok büyük İslam âliminde görülür. Büyük âlimlerin çoğu yazdıkları şeyin kendilerinden bilinmesini önlemek için, Allah’ın ona takdir ettiği bir düşünce olduğunu gösteren bir yazı dili göstermişlerdir. Bizim kendisini yüceltmememiz, putlaştırmamamız için bizleri yanlış düşünceden uzaklaştırıp, Allah’ın takdir ettiğini anlamamızı sağlamıştır. Bediüzzaman’ın yazı tarzına baktığımızda, sizi birebir muhatap alarak yazmıştır. O yüzden bu eserleri okurken bizlere hitap ettiğini görürsünüz. Onun eserlerini biz okurken bir otobiyografiyi de okumuş oluruz. Ayrıca eserlerinde tarihsel gerçekleri de bütünüyle kavrama yönünü buluruz. Ve yazdığı satırları hiç yılmayan, hiç bıkmayan bir tipoloji olarak görür, dünyevi hiçbir isteği olmayan tavrını da aynı eserlerinde gözlemleriz. Bediüzzaman’ın cümleleri genel itibariyle uzundur. Cümlelerimizi uzun veya kısa söylememiz elimizde olan bir şey değildir. Bu cümleler bizim içimizdeki fikir yapılarımızı yansıtması halidir. Dilin özü sentezle düşünce biçimi sentaksla tezahür eder. Ayrıca Bediüzzaman’ın dili öz ve öz Türkçe’dir. HABER: WWW.MORALHABER.NET HABERİ HAZIRLAYANLAR: Emrah İRİÇ - Dursun KABAKTEPE Necmettin Turinay kimdir? Deneme ve eleştiri yazarı, edebiyat araştırmacısı ve idareci. 7 Şubat 1946 Sorkun Köyü, Sandıklı / Afyonkarahisar doğumlu. İlkokulu Sorkun ve Sandıklı'da okudu. Sandıklı Ortaokulunu (1961), Afyonkarahisar Lisesi'ni (1964) bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1968) ile İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulu mezunu (1971). Atatürk Üniversitesi'nde II. Meşrutiyet dönemi dergiciliği ve "Resimli Kitap" üzerine yüksek lisans (1980), Cumhuriyet döneminin önemli romancılarından "Abdülhak Şinası Hisar ve Romancılığı" üzerine de doktora çalışması yaptı (1986). Adı geçen romancının bibliyografyasını hazırladı. Doktora çalışması "Abdülhak Şinasi Hisar" adıyla Milli Eğitim Bakanlığı yayınları arasında çıktı(1988-1993). N. Turinay evli ve dört çocuk babasıdır. Geleneğin Dünyası/Yeniliğin Ufukları, Birlik Yayınları (Ankara, 1983 - 208 sayfa), Akçağ Yay. (Ankara, 1996 - 227 s.). Abdülhak Şinasi Hisar, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları (1988, ikinci baskı 1993, 207 s.). Hüsn ü Aşk / Klasik Hikâyenin Son Merhalesi, Şeyh Galip Kitabı'ndan (İstanbul Büyükşehir Belediyesi yayını) ayrı basım (1995). Klasik Romana ve Leylâ ve Mecnûn'a Dair, Fuzûlî Kitabı'ndan (İstanbul Büyükşehir Belediyesi yayını) ayrı basım (1996). Değişen Toplum ve Aile, Akçağ Yayınları (Ankara, 1996, 202 s.) Kültür Dil ve Sanata Dair, Akçağ Yayınları (Ankara, 1997, 234 s.) Müşâhedat, [Ahmed Midhat Efendinin büyük romanını sadeleştirerek yayına hazırladı] (Bilge Yayınevi, İstanbul, 1979). Eserin ikinci baskısı Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları arasında çıktı (Ankara 2004, 408 s.), Dua ve Yakarış, Etkileşim Yayınları (İstanbul, 2005 - 320 s.)
<< Önceki Haber Said Nursi'nin cümleleri niçin uzundur? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER