Karşıda silueti görünen büyük otellerde
iftar masaları kurulmuş, davetliler sessizce masalara doluşuyor. Şehrin büyük meydanlarında ise bambaşka bir heyecan yaşanıyor.
Artık
Ramazan aylarının olmazsa olmazı; yoksulların, evsizlerin,
sokak çocuklarının bir yıl bekleyip durduğu iftar çadırlarında, Ramazan'ın en renkli görüntülerine
tanık olunuyor. Birbirini hiç tanımayan insanlar, geç kalmış işçiler, öğrenciler, sokak satıcıları, evine yetişmekten umudu kesmiş memurlar, taksiciler... Kuyruğa geçiyor; etli
pilav,
ayran ve
tatlıdan oluşan iftar yemeğini beklemeye koyuluyor.
İftar çadırları, yalnız yoksulların, evsizlerin doyduğu mekanlar değil. Toplumun her kesiminden insanın birlikte sıra beklediği, yan yana oturup yemek yediği ve sohbet ettiği, konser izlediği yerler. Estetik değerleri tartışılsa da artık onlar, şehrin Ramazan siluetinin ayrılmaz bir parçası.