Üç aylık dini ilimler ve
kültür dergisi Yeni Ümit, Ocak-
Şubat-
Mart aylarını kapsayan 91.sayısını; "Varlığın çehresindeki perdeyi kaldıran; eşyanın ruhunda mekni bulunan sırları gün yüzüne çıkaran; yerle gök arasındaki kopukluğu giderip bir kere daha arzı semalara bağlayan; akılla kalbi en sağlam esaslar çerçevesinde buluşturup muhakemenin ufkunu fizik ötesi enginliklere ulaştıran; canlı cansız her şeyi en doğru şekilde okuyan; okuduklarını herkesten çok önce ve en büyük araştırmacıların idrak ufkunu aşkın bir seviyede yorumlayıp külli kaidelere bağlayan O'dur." cümleleriyle başlayan "Vilâdetin Çağrıştırdıkları" isimli başyazıyla açıyor.
Prof. Dr.
Suat Yıldırım,
Efendimiz( sallallahu aleyhi ve sellem) tarafından tebliğ edilen İlâhi mesajı Kur'ân ve Sünnet bütünlüğü içinde anlamak, onun insanlığa çizdiği geniş caddeyi göstermek, Peygamberimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) yüce nübüvvet makamının hukukunu anmak, anlamak ve saf İslâm anlayışı adı altında dinin özüne dokunan ve medyada yer bulan bazı örselemeleri gidermek gayesi ile 9-10
Ekim 2010'da İstanbul'da düzenlenen "
Peygamber Yolu" başlıklı sempozyumundan izlenim ve notlarını aktarıyor.
Yüce
Allah insanı yaratmış ona beyanı, güzel söz söylemeyi öğretmiş; insan da dünden bugüne fikirlerini, inançlarını, duygularını konuşarak yansıtmıştır. Bir fert ne ölçüde zengin ve renkli bir dille konuşabiliyorsa, o ölçüde düşünüyor; ne seviyede düşünüyorsa, o çerçevede de konuşabiliyor demektir. İdris Akyol, insanı ulaşılması çok zor noktalara taşıyabilecek bir
nimet olan "dil"in aynı zamanda bir musibet de olabileceğini ifade ettiği yazısında, sürekli başkalarıyla uğraşmak, söz kavgası yapmak ve üstün görünmek için çekişip durmak gibi anlamlara gelen "Cidal" kavramını irdeliyor.
Prof.Dr. Şerafeddin
Gölcük İlâhi kitap niteliğini muhafaza eden, yegâne kutsal vahiy olan Kur'ân'ın bütün insanlığın ferdi, içtimai, dini ve ahlâki problemlerini çözmede kaynak olarak hazır olduğunu vurguluyor "Kur'ân Mesajı" başlıklı makalesinde.
Sünnet'in hayatımızdaki fonksiyonunu idrak edebilmek büyük bir ehemmiyet arz eder.Sünnet-i Seniyye'ye olan ihtiyacı kalbin derinliklerinde hissederek ona gönülden bağlanmanın ve bize bahşedilen hayatı yönetip yönlendirmede hangi esaslarının bulunduğunu öğrenip anlamanın önemine değinen Prof. Dr. Osman
Güner, Allah'ın nurunu söndürmeye çalışanların beyhude çabalarına
kulak asmadan, hikmeti, ilmi ve irfanıyla donandığımız Sünnet-i Seniyye'yi, düşünce dünyamızın ve beşeri hayatımızın en temel mimarı hâline getirmenin büyük bir vazife olduğunu hatırlatıyor
Doç.Dr.Yener
Öztürk 91.sayıda "Tabiat Kanunlarını Nasıl Anlamalıyız" sorusuna
cevap arıyor.