Alevi dünyasında matem ayı kabul edilen
Muharrem’de verilen
iftar yemeğine bir başbakan ilk defa katılıyor. Recep
Tayyip Erdoğan’ın, 11 Ocak
Cuma günü düzenlenecek iftarda Alevi vatandaşlarımıza, “Yasınızı paylaşıyorum. Sorunlarınız çözülecek” mesajı vermesi bekleniyor. Bin davetlinin katılacağı iftarın merakla beklenen menüsü de netleşti. Alevilerin inancına göre şekillenen menüde, yas tutulduğundan dolayı su, hayvansal
ürün bulunmayacak; sofrada
bıçak kullanılmayacak.
Başbakan da Alevilerin bu geleneğine riayet edecek.
Alevi dünyası, bu iftarda buluşmadan önce Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve
AK Parti hükümetinin birçok
açılım mesajıyla heyecanlandı. Alevi klasiklerinin gün yüzüne çıkartılması,
Antalya Tekke köyünde Alevi
dedelerin yetişeceği enstitüyü Cumhurbaşkanı’nın himayesi altına alması ve son olarak
İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu’nun Alevi dedelere kadro verilmesini de içeren projesi Alevi vatandaşlarımızca büyük oranda olumlu karşılandı. Sadece belli bir kesim sürekli “İstemeyiz” diye tutturup bu açılımların ‘asimilasyon’ niteliği taşıdığını öne sürdü. Ancak AK Parti’ye oy vermeyen birçok Alevi, bu açılımlardan dolayı sevinçlerini gizlemedi.
KKTC BAŞBAKANI SOYER DE YEMEKTE
Yıllarca çevrede duran ve AK Parti hükümeti ile merkeze kaymaya başlayan Aleviler bir yandan devletle barışıyor, öte yandan onların yıllardır karşılık bulmayan taleplerine çözümler üretiliyor. Alevilerin devletle barışma mesajı güçlü biçimde bu cuma
Ankara Bilkent Oteli’ndeki
iftar yemeğinde verilecek.
Cem Vakfı kurucuları arasında yer alanlar tarafından kurulan ve Antalya Tekke köyündeki
Alevilik Enstitüsü’nün de yapımını üstlenen Abdal Musa Vakfı, bu yemeği organize ediyor ve tüm masraflarını karşılıyor. Düzenleme komitesi adına davetler, AK Parti’nin Alevi
inançlı üç milletvekilinden birisi olan Reha Çamuroğlu tarafından yapılıyor.
İftar yemeği cumhurbaşkanları düzeyinde olmadığından dolayı Abdullah Gül’e davetiye gönderilmedi. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan eşi ile birlikte yemeğe katılacak.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mehmet Ali
Talat da bu yemeğe katılmak istediğini organizasyon komitesine iletti; ancak yemek başbakan seviyesinde olunca bu talebe olumsuz
cevap verildi. Bunun üzerine
Mehmet Ali Talat, KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer ve
Dışişleri Bakanı Turgay
Avcı’ya direktif verip bu yemeğe katılmalarını istedi. Bunun üzerine KKTC Başbakanı ile
Dışişleri Bakanı’na davetiye gönderildi. Her ikisi de yemekte yerlerini alacak.
Türk bakanların ikisi hariç tamamı bu yemekte yer alacak.
Meclis’te temsil edilen AK Parti’nin yanı sıra
CHP, MHP, DSP, DTP ve ÖDP liderleri de dahil olmak üzere birçok siyasi iftara davet edildi. Demokratik Toplum Partisi Genel Başkanı Nurettin Demirtaş’a davetiye gönderildi; ancak
tutuklu olarak yargılandığı için partiden bir başka yetkili görevlendirilebileceği belirtiliyor. Ancak partilerin tamamı henüz iftara katılıp katılmayacaklarına ilişkin cevaplarını iletmedi. 400 civarında
sandalye protokol için ayrıldı. Bunların içinde
Sivas, Çankırı, Antalya, Ankara ve
Bolu valilikleri de var. Sivas ve Antalya Aleviler açısından önem taşıyor; Ankara ev sahibi sıfatına sahip; diğer iki vali ise Alevi inancına sahip.
DOĞAN’IN ŞARTI NEZAKETSİZLİK OLUR
Yemekte geriye kalan 500 sandalyeye ise Alevi
sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile Alevi inanç önderleri oturacak. İftarı organize edenler, birçok şehirden yemeğe katılmak için talep aldıklarını; ancak bu yemeğin ‘özel’ olmasından dolayı davetli sayısını sınırlı tuttuklarını anlatıyor. Mesela
İzmir’den
otobüs kaldırmak isteyen bir gruba olumsuz cevap verilmiş. Ancak Aleviler daha çok inanç merkezlerinde ve evlerinde iftar yemekleri verip bir araya gelecek. Yemek, Abdal Musa Vakfı tarafından düzenlendiği için Aleviliği
İslam dışı gören ve Muharrem Orucu’nu bir
ibadet olarak değerlendirmeyen kesimler davet edilmedi. Bu kesimlerin kendi aralarında da Muharrem orucuna ilişkin bir çabası bulunmuyor.
Başbakan Erdoğan ile aynı masada
Başbakan Yardımcısı ve
Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Abdal Musa Vakfı adına Rafet Tükek, Alevi inançlı milletvekilleri İbrahim Yiğit, Reha Çamuroğlu eşleriyle birlikte yer alacak. Yemek için davetiye gönderilen Cem Vakfı Başkanı Prof.
İzzettin Doğan, Alevilerin sorunlarına ilişkin yaklaşımı Başbakan Erdoğan veya hükümet adına bir yetkilinin benimsediklerini açıklamaması halinde bu yemeğe katılmayacağını açıkladı. İzzettin Doğan’ın yemeğe katılmak için ‘şart’ koşmasına karşın, yemeği organize edenler “Ev sahibi biziz. Orası bizim evimiz. Başbakan ise davetlimiz,
misafir olarak geliyor. Böyle bir şart koşmak nezaketsizlik olur.” diyor. Katılıp katılmayacağı netleşmeyen Cem Vakfı Başkanı, yemekte yer alması durumda Başbakan ile aynı masayı paylaşacak.
BAŞBAKAN, ALEVİ AÇILIMINI ANLATACAK
Muharrem’in ikinci orucunu açacak Alevilerden bir dede önce dua edecek. İki saat sürmesi beklenen yemek esnasında
Bektaşi nefesleri ve Kutsi Ergüner’in eserleri dinlenecek. Muharrem yas ayı olduğu için semah olmayacak. İbrahim Yiğit ve Reha Çamuroğlu, ardından da Başbakan Tayyip Erdoğan birer konuşma yapacak. Başbakan’ın yapacağı konuşmada Alevilere dönük açılımları gündeme getirmesi, bunların ne anlama geldiğini anlatması ve bu açılımları detaylandırması bekleniyor.
Abdal Musa Vakfı tarafından tüm masrafları karşılanan bu yemeğin yanı sıra Alevi-
Sünni vatandaşları bir araya getiren, devletle Alevileri buluşturan Muharrem iftarları farklı illerde de düzenlenecek. İstanbul’un yanı sıra Örneğin
Çorum’da İl Müftülüğü’nün Muharrem ayında 150-200 kişilik Alevi-Sünni vatandaşa iftar vermesi planlanıyor.
Malatya, İzmir ve
Hacı Bektaş’ta ise birer panel düzenlenecek.
Tüm bunlara rağmen Alevilerin içinde Marksist kökenli
küçük bir kesim özellikle AK Parti hükümeti tarafından Alevilerle ilgili açılımları ‘asimilasyon’ olarak değerlendiriyor. AK Parti’nin Alevilerle ilgili her teklifine karşı çıkan, alternatif teklifler sunmayan gruplar bir bakıma “koltuklarını kaptırma” endişesi taşıyor. Çünkü Alevi vatandaşların sorunları çözülürse,
siyaset ve ideoloji içinde kaybolmuş bu tür
dernek ve vakıflara söyleyecek söz kalmayacak. Birçok Alevi ise AK Parti’ye oy vermese de bu açılımlara
destek veriyor. Alevi-Sünni kesim arasındaki ilişkilerin bıçak gibi kesildiği günlerin geride kaldığı, artık yeni bir dönemin başladığını ifade eden Alevi önderleri Bilkent Oteli
Sakarya Salonu’ndaki iftar yemeğini “kardeşlik buluşması” diye tanımlıyor.
Muharrem ayının yas ayı kabul edilmesinin sebebi
İmam Ali ile İmam Hüseyin’in şehit edilmesi, İmam Hasan’ın zehirlenmesi olarak kabul ediliyor. Aynı zamanda İmam Zeynel Abidin’in
Kerbela’dan sağ kurtulmasına ilişkin
şükür orucu da bu ay içinde tutuluyor. Mesela Alevilerin Muharrem ayında su içmemesinin sebebi olarak Kerbela’daki şehitlerle beraber İmam Zeynel Abidin’in develer üstünde Şam’a çıplak, aç ve susuz bir şekilde götürülmesi kabul ediliyor.
Matem ayı kabul edilen 12 günlük Muharrem orucu,
Kurban Bayramı’nın 1. gününden başlayıp 20’nci günü akşamına kadar sayılıyor. Muharrem orucunun ilk akşamı yatmadan önce sahura kalkmadan niyet ediliyor. Muharrem ayında yas tutulduğu için eğlence yapılmıyor, bıçağa ve kesici aletlere el sürülmüyor. Düğün-nişan-
sünnet töreni de bu tarihlerin dışında yapılıyor. Cinsel ilişkiden uzak duruluyor,
kurban kesilmiyor, et yenilmiyor. Kerbela şehitlerinin çektikleri susuzluğu hissettirmek için su içilmiyor, yerine hoşaf,
meyve suyu,
ayran gibi sıvılar tüketiliyor. Başbakan’ın katılacağı iftar masalarında su olmayacak, bunun yerini hoşaf alacak.
Alevilerin bir kısmının
banyo yapmama, tıraş olmama gibi âdetleri geçmişte kaldı. Günlük
yaşam içinde kimseyi rahatsız etmemek için akla uygun âdetler uygulanıyor. Bununla Muharrem ayında İmam Hüseyin ve diğer Kerbela şehitlerinin çektikleri acının hissedilmesi, paylaşılması amaçlanıyor. Aleviler sık şekilde değil gönülde yas tutmanın gerekliliğine vurgu yapıyor. Onlar gibi düşünüp onlar gibi yaşamaya çalışılıyor. 12 günlük Muharrem orucu tutulduktan sonra İmam Ali Zeynel Abidin’in Kerbela’dan kurtuluşundan duyulan sevinci anlatan kurban tığlanıp (kesilip) aşure dağıtılmasıyla bu yas son buluyor.
AKSİYON