Terbiye, çok geniş bir alanı içine alır. İçerisine, çocukla ilgili birçok hak girer. Hepsine
şamil olacak şekilde, Kur'an-ı Kerîm'in, “Rabbi’rhamhümâ kemâ rabbeyâni sağîrâ”
ayeti ile (İsra, 24) temas ettiğini belirtmek gerekir. Başka ayetler bu meseleyi açar. Meselâ şu ayet
aile reisini, çocukların da yer aldığı aile efradını “dinin
tavsiye ettiği
terbiyeyi vererek onlar ve kendisini ateşten kurtarmaya” çağırır, ihmalin pek ciddî neticesinden haberdar eder (mealen): “Ey iman edenler! Nefislerinizi ve ailelerinizi yakıtı taşlar ve insanlar olan ateşten koruyun.” (Tahrim 6). Başka bazı ayetlerde,
kıyamet günü gerçek hüsrana uğrayanların, o gün ailelerinin ve kendilerinin ateşe girmelerine sebebiyet veren kimseler olduğunu belirtir (Zümer, 15-16; Şuara, 45). Şu hadîs de, çocuğun terbiye hakkını daha açık olarak ifade eder ve güzel olması kaydını getirir: “Çocuğun babası üzerindeki haklarından biri de ismini ve edebini güzel kılmasıdır.” (Münavî, Feyzu'l-
Kadir, 3/394)