Troia Antik Kenti Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Rüstem Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Troia'nın yakın çevresinde Tunç Çağı ve öncesindeki yerleşim sistemini ve Troia dışındaki
bölge yer alan diğer Tunç Çağı merkezlerini daha iyi araştırmak amaçlı başlattıkları yüzey araştırması çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Çalışmalarda, 5 bin yıl öncesinin yerleşimleri arasında yer alan Bozköy Hanaytepe Höyüğünün Troia'dan sonraki en büyük höyük olduğunu saptadıklarına işaret eden Aslan, bunu yüzeydeki buluntulardan anladıklarını bildirdi.
Aslan, Troia yerleşmesinin 5 bin yıl öncesine dayandığını, ancak bundan önce de bu bölgede yerleşimler bulunduğunu, bunlardan en önemlilerinden birinin de Bozköy Hanaytepe olduğunu vurguladı.
Troia'nın merkezi bir yerleşme olduğunu, bu yerleşmeyi
Çanakkale Boğazı'na ve Kaz Dağları'na bağlayan bir bölge olması gerektiğini, bu bölgenin de Bozköy Hanaytepe olduğunu düşündüklerini anlatan Aslan, şu bilgileri verdi:
''Çalışmalarımızda Bozköy Hanaytepe yerleşmesinin nekropolü (
mezarlık) olduğunu düşündüğümüz bir yeri tespit ettik. Bu da Troia'da ulaşamadığımız nekropol ile ilgili bilgi açığını doldurabilecek. Bir yerleşimi anlamanız için hem
mimari kalıntılar hem de mezarlık bulguları önemli yer tutuyor. Bunların bir arada değerlendirilmesi gerekiyor. Buluntular Tunç Çağı ve öncesindeki en önemli yerleşimlerden ve höyüklerden birinin Bozköy Hanaytepe olduğunu gösteriyor.''
-''TERTEMİZ BİR HÖYÜK ARAŞTIRMACILARI BEKLİYOR''-
Doç. Dr. Rüstem Aslan, Çanakkale yöresindeki höyüklerin hemen hemen hepsinin 18 ve 19. yüzyıllarda gezginler tarafından kazıldığını ya da Roma yerleşimleri sırasında tahrip edildiğini ifade ederek, ''Troia'daki en büyük tahribatın Roma döneminde olduğunu görüyoruz. Fakat Bozköy Hanaytepe bölgesinde ne bir arkeolojik kazı, ne de Arkakik, Helenistik ve Roma dönemi yerleşmesi var. Jeomorfolojik yapı değiştiği için orası önemini kaybetmiş, gözden kaçmış diyebiliriz. Arkeologlar da görmemiş. O nedenle burası dokunulmadan tertemiz bir höyük olarak araştırmacıları bekliyor'' diye konuştu.
Yüzey araştırmaları sırasında 5 bin yıl öncesine tarihlenen el
baltaları bulduklarını belirten Aslan, şunları kaydetti:
''Bunlar çok kaliteli, farklı taşlardan yapılmış. Bu da bize buradaki işçiliğin, teknolojinin ne kadar yüksek seviyede olduğunu gösteriyor. Balta yapımında andezit ve çay taşı gibi farklı karakterde taşlar kullanılmış, Bunlar çok sert şeyleri kesmek için değil. Ağaç,
sebze,
meyve ve et gibi günlük hayattaki işlerin görülmesi için kullanılmış. Fakat daha sert taşlardan yapılmış el baltaları da var.''