Türk tarzı coşkulu sevda

"İnsanlık için en güzel kazançlardan birisidir bu. Türkçe olimpiyatlarında kaybeden yok. Herkes kazanıyor." Mehmet Gündem yazdı...

Türk tarzı coşkulu sevda

Türk okulları, ümit, yolculuk ve şifa Ne güzel haberler… Ayda birkaç tane duyuyoruz… Tsunaminin vurduğu “Açe'de ilk Türk okulu açıldı.” “Türk okulları Pakistan'da barış ve sevginin sembolü oldu.” “Mısır'da ilk Türk okulu açıldı.” Türk eğitim gönüllülerinin dünyanın dört bir yanında açtığı okullara yeni bir halka daha eklendi, Maldivler'de Türk okulu açıldı.” “İngiltere'nin başkenti Londra'da ilk Türk okulu açıldı.” “Endonezya'da beşinci Türk okulu açıldı” “Erbil'de Türk okulu açıldı.” “Tayvan'da Tük okul açıldı” “Ukrayna'da Türk okulu açıldı” “Latin Amerika'nın ilk Türk okulu açıldı. Arjantin'in Başkenti Buenos Aires ilk Türk okulu Herkül koleji faaliyet başladı.” “Japonya'da İkinci Türk Okulu da Açıldı.” “Kamboçya'da ikinci Türk okul açıldı.” “Sri Lanka'da ilk Türk okulu açıldı” “Brezilya'da Türk Okulu açıldı.” Türk okulları gittikçe yaygınlaşıyor. Türklerin ümitli yolculuğu sürüyor. Giden Türkler de, geride kalan Türklerde memnun bu yolculuktan. İnsanın azığı sevgi ve ümit olunca azmi kırılmıyor, yolu kapanmıyormuş. Hekimoğlu İsmail en sade haliyle yazdı; “Ümitli olmak şifadır” dedi. Organizmanın ruha, ruhun organizmaya tesirinden söz etti, karamsar ruh organizmayı hasta eder tespitinde bulundu. “Adam beş karış suratla geziyor, bundan büyük hastalık mı var. İnsanı çıkmaz sokağa düşüren kendi düşünceleridir” diye de ekledi. Bu yaklaşımı çok önemsedim. Çünkü yazar, bu cümleleri kuru bilgiyle kurmuyor. Geride bıraktığı uzun ve meşakkatli geçen bir ömür var. Yaşanmışlığın ve sınanmışlığın içinden her daim ümit ve şükürle çıkmış olmanın neticesinde beyana ulaşmış bir hikmetli söz… Ümitli olmak şifadır… Ümit, anahtar kavram… Ümitle yola çıkmak ve ümit yolcusu olmak… Hepimize iyi geliyor. Bu yıl Uluslararası Türkçe olimpiyatlarının 7. düzenleniyor. Ben dünyaya dağılmış bu yolun “sevdalılarına” ümit yolcuları diyorum. Zaten ümit olmasaydı, ne onlar varolurdu, ne de böylesine anlamlı bir yürüyüş gerçekleşirdi. 90'lı yıllarla başlayan Türklerin yeryüzündeki yeni serüveni, Türk tarzı yolculuk, bir çığ gibi çoğa çoğala sürüyor. Bu yolculukta hem insan anlamını arıyor, hem de Türkiye dünyada gittikçe büyüyor. Her yeri görmek ve her yerden görünür olmak gibi yeni bir devrin eşiğindeyiz. 115 ülkeden 600 öğrenci önümüzdeki hafta Türkiye'de olacaklar, kendilerini Türkçe ifade edecekler. Son dört ay beş kıtada Türkçe olimpiyat heyecanı vardı. Türkçe olimpiyatı kısa sürede markalaştı, kitlelerin ilgisini celbeder hale geldi. İstanbul'daki final yolculuğu ülke finallerinden geçiyor. Ben de geçen ay Almanya'da eyalet finallerine katılmıştım. Önce sekiz eyalette elemeler yapılmış. Orada başarılı olanlar Almanya'yı İstanbul'da temsil etmek için Dartstad'ta bir araya gelmişlerdi. Dil hayati derecede önemlidir. Anlamak ve anlatmak için önemlidir. Varolmak için önemlidir. Anlaşmak için önemlidir. Değer ve kültür üretmek önemlidir. Medeniyet kurmak için önelidir. İnsanı sevmek ve insandan yana olmak için önemlidir. Önyargıları kırmak için önemlidir. Korkuları gidermek için önemlidir. Ortak dil varsa, temas, konuşma ve birlikte düşünme de vardır. Dil paylaşıldığın d, hüzün, sevinç ve ümitte de aynı vurguyu yakalama imkanı doğar. Almanya'da katıldığım programda bu gerçeği ziyadesiyle görme imkanım oldu. İnsanlar sadece farklılıkları konuştuğunda birbirlerinden hızla uzaklaşıyorlar, ortak paydaları da aradıklarında ise aynı hızla birbirlerine yaklaşıyorlar. Almanya'da alman toplumuna ve sisteme entegrasyon problemi yaşayan farklı kesimler için Türkçe ortak payda olarak birlikte yaşama kültürü inşa eder bir paradigma haline gelmiş. Türkçe yarışmaları Türk-Alman dostluğuna büyük katkı sağlamış. Yarışmalar sayesinde hem birey, hem de toplumsal düzeyde önemli kaynaşmalar yaşandı. Türk ve Alman öğrencilerin yanı sıra Rus, Polonyalı, İspanyol, Filistinli, Sri Lankalı öğrenciler vardı. Bu farklı kültür ve etnik kökenden gelen çocuklar yarışmada birbirlerine rakip oldukları halde kısa sürede dostluk kurmayı başarabilmişler. İnsanlık için en güzel kazançlardan birisidir bu. Türkçe olimpiyatlarında kaybeden yok. Herkes kazanıyor. Bazıları kürsüye çıkıp iki defa kazanıyor. 2000'e yakın öğrenciden galiba on kadarı Türkiye'ye gelmeye hak kazandı. Almanya örneği örneklerden sadece bir tanesi. Yıllar önce atılan küçük ve mütevazi adımlar büyüdü ve Türkçe bir ses oldu, bugün şükürle yediye ulaştık. Uluslararası Türkçe olimpiyatlarının 7. si başlıyor. İstanbul bir kere daha dünyanın çocuklarını ağırlayacak, kendi ruhunun sesini fısıldayacak onlara. Türk okulları Ümit, Yolculuk Ve şifa… Ümidi içinde taşıyıp yola koyulanlara da iyi geliyor, Ümit yolcularını, ümit yolculuğunu izleyenlere de iyi geliyor. Umutsuzca ümitten haberi olmayanlara da… Türk tarzı bir sevda bu. O kadar coşmuş ki taşıyor ve herkesle paylaşmaya hazır. Hızır çeşmesi gibi, kurumuyor, sevgisi eksilmiyor, paylaşıldıkça çoğalıyor. Gönüllü Türklerin, gidişleri sessizdi, dönüşlerinde sadece sevginin sesi var. Türkçenin sesi… Evrensel dil olan Türkçenin sesi… Dünyanın 115 ülkesinden yeniden geliyorlar. Türkiye'ye, Anadolu'ya geliyorlar… İnsanlık için umuttur bu yolculuk. İnsanlık için ümittir bu yolculuk. İnsanlık için şifadır bu yolculuk… Türklerin dönüşü… Artık Türkiye her yerden görülüyor ve Türkiye her yeri görüyor… Dünyalı bir Türkiye, Türkiyeli bir dünya var şimdi… Ruhunu umut yolculuğu ayarlamış Türkler olmasa galiba bu dünyanın pek bir cazibesi olmayacaktı… 115 ülke… O heyecanla tanıştı…
<< Önceki Haber Türk tarzı coşkulu sevda Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER