Türk Kültür Merkezi'nin New York'ta düzenlediği iftar programı büyük ilgi gördü. Programa katılan New York Senatörü Hillary Clinton, Amerika'daki en kalabalık Türk toplumunun temsilcisi olmaktan gurur duyduğunu söyledi. Değişik dinlerden insanların yer aldığı salona işaret eden Clinton, “Bizi birleştiren şeyler, ayıranlardan çok daha fazla. Özellikle tek tanrılı dinlerin mensupları arasında birçok ortak nokta var. Dostluk ve arkadaşlığı tanıtmak,bölücü kötü sesleri susturmak için daha fazla çalışmalısınız.” dedi.

Ömer Önhon (New York Başkonsolosu): En büyük tehlike önyargı.Günümüzdeki en büyük tehlikelerin başında önyargı geliyor. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan olaylar, kötü örnekler olarak dursada, bunu tersine çevirmek hepimizin görevi. Önyargıları yıkmak için toplumun önde gelenlerinin, aşırılara karşı durması gerekiyor.

Richard Bulliet (Columbia Ü. Böl. Başk.): Müslümanlar krizle tanınıyor.New York Times’ta uzun zamandır Müslümanlar hakkında çıkan yazıların hepsi krizleri konu alıyor. Türkiye ve İspanya'nın başlattığı "medeniyetler ittifakı" girişimi övgüye değer. Dini ne olursa olsun, herkesin barış için, gelecek nesiller için dua etmesi gerekir.

Thomas Michel (Vatikan Dinler. D. Sekr. Başk.): Sizinle olmaktan memnunum.Müslümanlarla birlikte oruç açmaktan memnunum. Oruç, Yaratıcı’ya bağlılığı gösteren zor bir ibadet. Saatlerce aç kalarak inancınızı gösteriyorsunuz. İftarda orucu tamamlayıp mutlu oluyorsunuz. İlk iftarımı 1973‘te Kahire’de öğrenciyken yapmıştım.

Gazi Erdem (New York Din İşleri Ataşesi): Hepimiz Adem’in çocuklarıyız.İslam inancında tüm peygamberlere gelen dinin, aynı olduğu esası yer alır. Müslümanlar, “Hz. İsa’nın bakire Meryem’den doğduğuna”, Hıristiyanlardan çok daha fazla inanır. Dinimizde insanlar arasında ırk, dil, cinsiyet ayırımı yoktur. Hepimiz Adem’in çocuklarıyız.

Amerika'da yaşayan Türklerin her geçen gün daha dikkat çekici işler yaptığını anlatan Clinton, ABD'deki en büyük Türk toplumuna hizmet veren bir senatör olmaktan gurur duyduğunu kaydetti. Yeni kurulmasına rağmen düzenlediği etkinliklerle dikkat çeken Turkish Cultural Center, değişik dinlerin temsilcileri ve tanınmış simaları bir araya getirdi. İftar programına diplomatlar, din adamları, sporcular, bilim adamları,sanatçılar ve politikacılardan oluşan bin kişilik davetli topluluğu katıldı. Waldorf Astoria Oteli’nde gerçekleştirilen iftara New York Senatörü Hillary Clinton’ın yanı sıra New York Başkonsolosu Ömer Önhon, Columbia Üniversitesi Ortadoğu Bölümü Başkanı Richard Bulliet, haham Arthur Schneiner, Vatikan Dinlerarası Diyalog Sekretaryası Başkanı Thomas Michel, New York Din İşleri Ataşesi Gazi Erdem, New York eyalet senatörleri Liz Kruger ve Carl Krueger, New York’taki birçok diplomatik misyonun şefi, akademisyenler, bilim adamları, politikacılar, işadamları ve sanatçılar katıldı. Program, Mehmet Ali Karademir’in okuduğu ezanla başladı. Gecenin açış konuşmasını yapan FBI New York Direktörü Mark Mershon, çok özel bir geceye katılmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi. Ramazan’ın çokça ibadet edilen bir zaman dilimi olmasının yanında, aile ve toplum üzerine yoğunlaşılan bir dönem olduğuna işaret eden Mershon, “Bu karışık şehirde, bu ve buna benzer gecelerin artması gerekir. Aramızda akademisyenler, bilim adamları, önemli insanlar var. Bizlere tecrübelerini aktarıyorlar. Bu geceye katılanlar, farklılıklarına rağmen birbirlerine saygı duyuyorlar.” dedi. Sözlerini Türkçe, “Ramazan’ınız mübarek olsun.” diyerek tamamlayan Mershon’a, merkez adına işadamı Mahmut Topal bir porselen tabak hediye etti. Gecenin en dikkat çeken konuğu, New York Senatörü Hillary Clinton oldu. Salondaki Müslümanların Ramazan’ını kutlayan Clinton, “İlk etkinliğinde, New York’un en güzel otelinde, bu kadar büyük bir salonu doldurduğu için Türk Kültür Merkezi’ni tebrik etmeliyiz.” dedi. ABD’de yaşayan Türklerin her geçen gün daha dikkat çekici işler yaptığını anlatan Clinton, “Türk toplumu, hem şehrimiz hem de ABD için önemli faaliyetler gerçekleştiriyor. Türk Kültür Merkezi’nin düzenlediği konserler, Türkiye gezileri, konferanslar, başkalarına ulaşma adına çok önemli işler.” diye konuştu. ABD’deki en büyük Türk toplumuna hizmet veren bir senatör olduğu için gurur duyduğunu kaydeden Clinton, Türklere çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Beyaz Saray tarihinde Müslümanları ilk defa iftarda ağırlayan bir “first lady” olduğunu hatırlatan Clinton, bunun ABD’deki değişik millet ve inançlardan insanlara olan saygının bir adımı olduğunu ifade etti. ABD’nin barındırdığı çeşitlilik ve farklılıklara işaret eden Senatör Clinton, “Bu ülkeye gelen farklı herkes, bu ülkeyi zenginleştiriyor. New York da bunun en güzel örneklerinden birisi. Ataları 300 yıl önce gelmiş birisi ile bir önceki gün sınırlarından girmiş birisi arasında hiçbir fark yok.Herkes bu ülkeye renk katıyor.” diye konuştu. Ramazan’da inancın,aile değerlerinin, başkalarının inancına saygının bir kere daha önce çıktığını vurgulayan Clinton, “Bizi birleştiren şeyler, ayıranlardan çok daha fazla.Özellikle tek tanrılı dinlerin mensupları arasında birçok ortak nokta var. Ümit ederim ki, bu tür etkinliklerin sayısı sayısı artar. Türk ve Amerikalı geçmişinizle, dostluk ve arkadaşlığı tanıtmak, bölücü ve kötü sesleri susturmak için çok daha fazla çalışmalısınız.” diye konuştu.Turkish Cultural Center’ın yeni kurulduğunu ifade eden dernek başkanı Recep Özkan ise amaçlarını insanları milliyet, din ve ırklarına bakmadan bir araya getirmek şeklinde açıkladı. Sağlık sebepleri dolayısıyla geceye katılamayan Fethullah Gülen’in mesajını Emily Webb okudu.
Zaman