AA muhabirinin Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden aldığı bilgilere göre, Fatih'te
Çarşamba semtinde bulunan ve
Kanuni Sultan Süleyman tarafından babası
Yavuz Sultan Selim için yaptırılan camide 1999 depreminden sonra yapılan incelemelerde
hasar gördüğü tespit edildi.
Rölöve, restitüsyon ve
restorasyon projelerinin hazırlanmasının ardından
Kültür ve Tabiat Koruma Kurulu'ndan onay alındı. 14
Eylül 2006 tarihinde caminde gerçekleştirilecek restorasyon çalışmaları için
ihale yapıldı ve ardından da caminin iç, dış, kubbe ve minarelerinde restorasyon çalışmalarına başlandı.
Restorasyon dolayısıyla ibadete kapatılan camideki çalışmaların bu yıl sonunda tamamlanması öngörülüyor.
Yavuz Sultan Selim
Camisi, ''kesme küfeki taşından'' inşa edildi. Cami revaklı bir avlu ve ana mekana bağlı tabhanelerden oluşuyor. Ana mekana bağlı iki tane minaresi olan caminin ana kubbe ve revaklarının üzeri kurşun örtülü.
Revaklı avluda on altıgen
mermer bir şadırvanı olan caminin üzeri sekizgen ahşap kurşun kaplamalı bir çatısı bulunuyor. Caminin iki yanında yer alan tek şerefeli ve kapıları dışarıda olan minareleri, beden duvarının tabhanelerle birleştiği köşede yer alıyor.
Farklı dönemlerde onarım gören külliyedeki cami minarelerinin 1937 yılında petekten itibaren yenilendiği belirtiliyor.
-CAMİNİN BULUNDUĞU KÜLLİYENİN TARİHİ-
Osmanlı Devleti'nin dokuzuncu padişahı olan Yavuz Sultan Selim'in adını taşıyan Yavuz Sultan Selim Külliyesi'nde caminin yanı sıra
türbeler, mektep, imaret ve hamam bulunuyor.
''Acem Ali''si olarak bilinen dönemin baş mimarı Alaeddin Ali'ye atfedilen külliyenin cami haziresine, 1534 yılında Mimar
Sinan tarafından Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan ile oğulları Murat,
Mahmud ve Abdullah için türbeler inşa edildi.
1861 yılında Sultan Abdülmecid için türbe yaptırılan cami, 1884 yılındaki depremde de hasar gördü.
Bu depremde Hafsa Sultan Türbesi ve imaret binası yıkılan külliyeye 1917 yılında Evkaf Nezareti 1. Sultan Hamid adına bir medrese yapılması uygun bulundu. Mimar Kemaleddin Bey'e bugünkü bina yaptırıldı. Daha sonra Darülhilafe
Medreseleri'nin kurulması üzerine bu medrese ''Medresetü'l-Mütehassısin'' adını aldı.
AA