İstanbul Özel
Ufuk Koleji'nin, geleneksel hale getirdiği yemek yarışmasında veliler mutfaktaki maharetlerini sergiledi. Ortaya çıkan ürünler oldukça çekiciydi. Yarışmacılar her ne kadar iddialı olduklarını söylemekten geri dursalar da, "serçeye yavrusu şahan görünür" atasözünce, hepsinin tek bir amacı var. Yarışmada ipi göğüsleyen taraf olmak. Ama onları zorlu bir jüri bekliyor. Çünkü jüri üyeleri de en az yarışmacılar kadar iddialı. En başta iyiye iyi, kötüye de kötü demekten çekinmeyen Haber Dairesi Başkanımız
Ahmet Böken Bey var. Yanında ise
sanatçılardan
Uğur Işılak ve
Murat Göğebakan, onların yanında da iki yemek üstadı: Cafer Usta ve Ayşe Tüter.
Bu jüriden puan almak gerçekten zor. Sanatçı Murat Göğebakan her yemeğe aynı değerde yaklaşıyor. Ayırıp seçtiği bir yemek, ekstra puan vereceği bir kriteri yok. Uğur Işılak ise kolay kolay yemek beğenmiyor.
Yemek üstadlarında ise her yemeği yapmış ve tatmış olmanın olgunluğu var. Bütün yemekler tek tek deneniyor. Puanlar yazılıyor. Ufak tefek birbirini etkileme çabaları olsa da jüri birbirine karşı ketum. Tatlılar da aynı değerlendirmeden geçiyor. Şimdi sırada puanların toplanması var. Ama sanatçı davet edilir de birer
şarkı dinlemeden bırakılır mı? Hemen sanatçılar şarkı faslına geçiyor. Şarkılar söyleniyor ve yarışmada en heyecanlı an geliyor.
Ve sonuç...
Ufuk Koleji İlköğretim Okulu Müdürü Sedat Kınay'ın organize ettiği yarışmada, yöresel yemek dalında yuvalama,
tatlılarda da un helvası birinci oldu. Dereceye girenlere daha iyi yemekler yapmaları için
teşvik ödülleri verildi.