Mimari özellikleri ve görünümüyle ilgi uyandıran bu camilerden biri de
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin konut şirketi KİPTAŞ'ın
Ümraniye'de yaptığı
Yeşil Vadi
Camisi.
Projesini Mimar Adnan Kazmaoğlu'nun çizdiği
Yeşil Vadi Camisi,
mimari konsepti, kablosuz interneti bulunan kütüphanesi, otomatik olarak açılan kapıları, konferans salonu ve fuayesiyle, insanların ibadetlerini gerçekleştirdikleri bir mekan olmanın yanı sıra, sosyalleştiği
modern bir
külliye özelliğini taşıyor.
Yapımına 2007 yılında başlanan ve geçen yıl
Ramazan ayında ibadete açılan,
ahireti ve dünyayı simgeleyen iç içe geçmiş iki yarım küreden oluşan cami,
Allah'ın tek olduğunu ifade eden kubbedeki
altın varaklı ''vav''ları, saf bilgiyi, vahyi temsilen şeffaf cam ve kristal
mermerden yapılan minberi, birlik içinde çokluk, çokluk içinde birlik (vahdette kesret/kesrette vahdet) kavramının somutlaştığı şerefesiyle dikkati çekiyor. Caminin giriş kapısında, minberinde ve camlarında kullanılan hatlar, mimariye ayrı bir bütünlük katıyor.
Türkiye'nin ''en modern külliyesi'' niteliğini taşıyan Yeşil Vadi Camisi, evreni, sonsuzluğu temsil eden aynı zamanda bütünlüğün simgesi olan daire biçiminde inşa edildi.
Özellikle 'Kelime-i Tevhid' (La ilahe illallah
Muhammedün Resulullah) tasarımı, temel çıkış noktası ve camiyi biçimlendiren öz olarak yapının bir çok yerine yazıldı.
-BU CAMİDE DÜNYA VE AHİRET İÇ İÇE-
Yeşil Vadi Camisi'nde iç içe geçmiş iki yarım kürenin büyüğü ahireti (Allah), küçüğü dünyayı (Muhammed) simgeliyor. Üzerinde hat sanatıyla ''Muhammed'' yazan dünya kapısı olarak nitelendirilen otomatik kapıdan, ahiret kapısına giriliyor.
Kubbe çevresindeki üçgen
havuz, Allah'ın ve ahiretin
aynası mahiyetinde. Havuzdaki suya yansıyan caminin yarım küresi, suda tam küreye dönüşüyor.
Minarenin tabandan çıkan paraboloid konik formu, ruhi yükselişin çizgisini taşıyor. Şerefe ve külahtaki fiberoptik ışıklı mukarnasv; paslanmaz çelik tüpler, birlik içinde çokluk, çokluk içinde birlik (vahdette kesret/kesrette vahdet) kavramını somutlaştırıyor.
Çörtenden ve kaskatlı havuzdan akan sular, bilgelik ve güzellik sembolü olarak sonsuz kaynaktan evren tabanına yayılıyor.
Camide kullanılan cam malzemeler, varlıkla yokluğun ara yüzü gibi ele alındı. Paslanmaz çelik güvenin, altın varak en soylu, değerli
metal olarak sürekliliğin ve soyut varlığın simgesi düşüncesinden hareketle kullanıldı. Beyaz mermer, saflık ve temizliği ifade edecek biçimde her yerde uygulandı.
Zemine kaplanan
halıda yüzyıllardır en bereketli bitki olan
zeytin ağacının yaprağının huzur, huşu ve sükun veren rengi kullanıldı. Kubbedeki fiberoptik ışıklar ise evrenin sonsuzluğunu, gök kubbenin kavrayıcılığını temsil ediyor.
-HER KÖŞESİNDE FARKLI BİR ANLAM-
Dünyayı ve ahireti simgeleyen iki farklı çaptaki yarım kubbe arasındaki 11 (33, 99 dini dizin) parçaya bölünmüş ışıklık camı, yazıyla simetrik yazılmış dualardan süzülerek gelen gün ışığıyla ana mekanı aydınlatıyor. Yazılar kubbe iç yüzeyine yansıyor, gece de tersten dışarıya doğru ışıktan ve duadan bir taç oluşturuyor.
Yeşil Vadi Camisi'nin kütlesi, mekanı ve yazılarının temel dayanağı, 'Kelime-i Tevhid'den (La ilahe illallah Muhammedün Resulullah) oluşuyor. Camide alışılmışın dışında, yazı olarak sadece Allah'ın adı ve Muhammed yazıları kaligrafik anlatım ve bezeme için kullanıldı.
Kuran'ın saf özeti olan
İhlas Suresi konferans salonunun dış yüzeyinde Sülüs hatla, Müslümanlığın temel taşı olan Fatiha Suresi de musalla taşlarının arasındaki dikili taşta somutlaştırıldı.
Caminin giriş kapısı üzerinde
besmele, camlı otomatik kapı üstünde ise (aynalı ters yüz) ''Muhammed'' yazıları bulunuyor. Allah'a ibadetin yolunu simgesel olarak ''Muhammed'' yazısı açıyor.
Girişten mihraba yönelindiğinde, Kûfî hatla altın varaklı besmele, Sülüsle beyaz altın varak zemin üstüne sarı altın varaklı Allah yazısı ve yüzeysel altın varak kaplı mihrap yüzeyi, tam kristal beyaz mermerli kompozisyonuyla sonsuzluğu ve özü temsil ediyor.
Kubbenin çeperindeki yuvarlak pencerelerde sadece Allah'ın adı yer alıyor. Gündüz gün ışığı camdaki Allah yazısından süzülerek caminin içine giriyor. Gece cam çerçeveden aydınlatılan Allah (Lafza-i Celal) yazısı, kendi ışığıyla beliriyor.
Saf bilgiyi, vahyi temsilen şeffaf cam ve kristal mermerden yapılan minber, tebliğ makamı olduğu için (Kuran'ı Kerim-i ilk tebliğ edene atfen)''Muhammed''(Lafza-i Nebi) yazısıyla donatıldı. Mihrabın üstündeki mermer saatte ''Maşallah'' yazıyor. Zaman kavramı, burada sonsuzluğu içeriyor.
Kürsünün ön yüzündeki aynalı simetrik hatla 'Kelime-i Tevhid' birliği işaret ediyor ve ana pencerelerdeki cam levhalara düşey vaziyette oyularak varaklanmış Kûfî Kelime-i Tevhid'den, ışık süzülerek cami mekanına giriyor.
Kubbede altın varakla bezenen ''Vav'' harfleri, Allah'ın adının ve düşüncesinin tüm alemde var olduğu anlamına geliyor.
Caminin altındaki konferans salonunun fuayesinde eğrisel mermer kuşak üstüne Ta'lik hatla yazılmış 'Esma-ül Hüsna' (Allah'ın 99 ismi) Allah'ın soyut varlığının ve özelliklerinin tarifleri olarak sıralanıyor.
Bütün yazılar ve cami mekanı, Allah'ın birliğini, tekliğini, tevhit düşüncesini ve ruhi yönelişin başka
tarife gerek duymadığını vurguluyor.
Avlunun yarısını kaplayan su unsuru hayatı, canlılığı, taş döşeme ise durağanlığı ve
ölümü simgeliyor. Minarenin gölgesinin düştüğü cami avlusu aynı zamanda güneş saati işlevi görüyor.
Güneş saati, soyut ve somut zeminde hayat, zaman ve ölüm çizgisini ifade ediyor.
Caminin ana kütlesinin, arsanın yarısını kaplayan bir su yüzeyi üstüne yerleştirilmesi, sembolik olarak binayı çevreden soyutluyor.
-CAMİNİN İMAM HATİBİ OLGUN-
Caminin
İmam Hatibi
Suat Olgun, Peygamber Hazreti Muhammed ve
Osmanlı döneminde yapılan camilerin işlevine bakıldığında, camilerin bir sosyal kurum niteliği taşıdığını, Yeşil Vadi Camisi'nin de mimarı tarafından sosyal kompleks olarak projelendirildiğini söyledi.
Cami bir bütün olarak düşünüldüğünde bütün herkese hitap edecek tarzda inşa edildiğini belirten Olgun, Osmanlı dönemindeki camilerin işlevini Yeşil Vadi Camisi'nde yerine getirmek, konferans salonunu kullanarak toplumun bütün kesimine hitap etmek, yalnızca dini meselelerde değil, milli ve manevi konularda da halkı aydınlatmak istediklerini ifade etti.
İlçe Müftülüğü ile cami derneğinin verdiği destekle çeşitli programlar düzenlediklerini anlatan Olgun, gençlere haftanın üç günü Kur'an-ı Kerim dersi verdiklerini, bu öğrencilerin katılımıyla haftada bir gün de halı saha maçı faaliyetlerini gerçekleştirdiklerini belirtti.
Yaklaşık 500 kitabın yer aldığı kütüphanede öğrencilerin çalışma yapabildiklerini ve ücretsiz internet hizmetinin de bulunduğunu ifade eden Olgun, 250 kişilik konferans salonundaki
seminer ve konferansların ardından, kokteyl düzenleyebildikleri bir fuaye alanına da sahip olduklarını kaydetti.
Caminin yalnızca namaz kılınan bir mekan değil, aynı zamanda sosyal bir kurum olduğunu ifade eden Olgun, bu faaliyetlere katılan çocuklarda camiye karşı bir sevginin oluştuğunu dile getirdi.
-''CAMİDE, ALLAH'IN BİRLİĞİ ÖN PLANDA''-
Modern tarzda inşa edilen camide Osmanlı mimarisinin göz ardı edilmediğini anlatan Olgun, ''Caminin içinde, İslamın özünü temsil eden simgeler var. Caminin tüm kubbesi 'Vav' harfiyle kaplanmış. 'Vav' harfi, Allah'ın tek olduğunu ifade eder. 'Vav'ların içinde, yıldızı andıran ışıklar var. Camiye girdiğinizde orayı bir
gökyüzü olarak düşünüyorsunuz, oradaki 'Vav' harfleri de Allah'ın her yerde olduğu mesajını veriyor'' dedi.
Caminin kapısından içeri girildiğinde
küçük kubbenin dünyayı, büyük kubbenin ahireti temsil ettiğini belirten Olgun, ''Dünya ahiretle iç içedir, mimari yapıda bu ifade edilmiş. Caminin içindeki bütün camlarda 'Kelime-i Tevhid' var. Camide daha çok Allah'ın birliği ön plana çıkarılmış. Diğer camilerle kıyaslandığında halkın pek alışkın olmadığı hat kullanılmış. Mimari yapısı, hat üslubuyla modern bir cami inşa edilmiş'' diye konuştu.