Cevabınız '
evet' ise Nurhan Atasoy ve Lâle Uluç'un 6 yıllık saha çalışmasıyla hazırladıkları, "
Osmanlı Kültürünün
Avrupa'daki Yansımaları: 1453- 1699" adlı kitaba göz atmaya buyurun...
19. yüzyılda,
giyim kuşamdan tutun da mimariye kadar Batı'dan etkilenmiş bir Osmanlı görürüz. Bu yüzden hep, Osmanlı'ya etki eden Batı'dan bahsederiz. Kültürü ile Batı'yı tesiri altına alan bir Osmanlı'yı ise zihnimizde canlandıramayız. Oysa, ünlü sanat tarihçisi Nurhan Atasoy ve tarihçi Lâle Uluç'un Osmanlı ile sosyal-siyasi ilişkiler içinde bulunan 16 Avrupa ülkesini gezerek yaptıkları 6 yıllık araştırmanın sonucu, "Osmanlı Kültürünün Avrupa'daki Yansımaları: 1453- 1699" adlı kitap, zihnimizde canlandıramadığımızı belgeler ve fotoğraflarla anlatıyor. "Batı'dan etkilenmiş bir Osmanlı'nın yanında, Osmanlı maddi kültüründen etkilenmiş bir Batı'da var" diyor ve bu Batı'nın resmini çiziyor.
Geçtiğimiz hafta, Armaggan'ın sponsorluğunda okuyucuyla buluşan kitap; İstanbul'un Fethi'nden Karlofça Antlaşması'na kadar
yaşam kültüründe Osmanlı unsurlarının hâkim olduğu Batı'yı tanımak için oldukça önemli. Çünkü içinde 400 görselle desteklenmiş hatırı sayılır bilgiler var. Bu bilgiler, Avrupa'daki pek çok müze, saray gezilerek, özel izinlerle depoları açtırılıp oradaki
eşyalar, eserler incelenerek yapılmış; kitapta dokuma, çini, seramik, bitki,
halı,
silah, tasvir,
hilal ve kesişmeler üzerinden ayrı ayrı bölmelerde detaylı olarak okura anlatılmış. İşte görselleriyle, Batı'da esen Osmanlı kültürü modası...
Osmanlı kuşağı
Osmanlı, Batı'yı en çok dokuma modasında etkilemiş. Macaristan'dan İsviçre'ye pek çok Avrupa ülkesi; giydikleri kıyafetleri, evlerin dekorasyonunda kullandıkları kumaşları Osmanlı'dan getirtmiş. Örneğin, Osmanlı kemhasından dikilmiş sırma işli elbiseler Avrupa pazarlarında en çok alıcı bulan kıyafetlerden. Avrupa, Osmanlı'nın mendil kültüründen de geri kalmamış. 1641 yılında Szepes'te elinde Osmanlı desenleriyle işlenmiş mendil tutan kadın resmi bu bilginin görseli.
Erkek kaftan ve kuşakları ise 1453-1699 tarihleri arasında Batı'da erkek modasına damgasını vurmuş. Yöneticilerden halka herkes kıyafetlerini bele sarılan kuşaklarla süslemiş...
Dekorasyonda Osmanlı çinisi ve
Uşak halısı
Yatak takımlarından
yastık-yorgan yüzlerine, kapı tokmaklarından vazolara kadar pek çok eşya Osmanlı örnek alınarak tasarlanmış. Bunların içinde
İznik çinisi başı çekiyor. İnebahtı Deniz Seferi'nden sonra Avrupa Osmanlı'ya epeyce çini
sipariş etmiş. Sarospatak Şatosu'nda 17. yüzyıl Osmanlı çinileriyle kaplı oda, görülebilecek en iyi alanlardan. Avrupa müzelerinde, Osmanlı halılarının üzerinde resmedilmiş çok sayıda Avrupalı soylusun portresine rastlamak mümkün. Kiliseler de, Osmanlı halılarının Batı kültüründe ne kadar kabul gördüğünü anlatmaya yetecek kadar önemli. Mesela Erdel'deki Braşov kasabasının Luteryan Kilisesi'nde duvarlarda halen 100 Osmanlı halısı asılı. Bunun dışında, Osmanlı halıları kralların yürüdükleri yollara serilmek için de kullanılmış Batı'da. Bu halılar içinde en çok kabul gören Uşak halıları olmuş. Özellikle Batı Avrupa'da, Uşak halılarının örneklerinin dokunduğu tezgâhlar kurulmuş.
Şövalye kıyafetlerinde Osmanlı örnek alınmış
Kitaba göre, Avrupalılar, Osmanlı savaş
araç gereçlerini bile uzun yıllar
taklit etmiş. Batı, kılıçlardan zırhlara, miğferlerden silahlara pek çok savaş eşyasında Osmanlı şekilleri ve motiflerini kullanmış. Hatta Almanya'da 16. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı modelleri örnek alınarak miğferler yapılmış. Almanya'da yapılan bu miğferlerin örnekleri Poldi Pezzoli Museum'da mevcut. Kont Nikolaus Esterhazy'nin
tören zırhının yapımında da Osmanlı tören zırhları örnek alınmış.