Evet, her çocuk ortama göre şekillenir ve bir manada o, ortamın çocuğu sayılır. Unsurların başında yuva gelir. İkinci olarak mektep, üçüncü olarak
arkadaş ve dost çevresi ve dördüncü olarak da
ders ve mütalâa arkadaşlığı gelir.
Siz çocuğun gezip-tozacağı ortamları iyi belirleyememiş, onun insiyaklarını bu istikamette geliştirememiş iseniz, çocuğunuzun bir gün mutlaka herhangi bir virüs kapması kaçınılmazdır. Evet, bu çocuk, ortam bozuk olduğu takdirde bir gün kat'iyen bozulacaktır. Onun için vasatı, hanenizden başlamak suretiyle, yolun her menzilinde ve hayatın her ünitesinde çocuğunuzun mükemmel yetişmesine müsait hâle getirmelisiniz; çünkü olan olduktan sonra zamanı geriye işletip durumu düzeltmemiz mümkün değildir.
Haram lokma yedirmeme
Çocuğun, anne karnındaki teşekkülünün ilk döneminden başlayarak onun helâl ve meşru rızıkla beslenmesi de fevkalâde önemlidir. Damarlarınızdaki bir parça
haram ya da şu veya bu şekilde elde ettiğiniz
şüpheli bir nesne o çocuğun muvakkat veya müebbet kayma sebeplerinden biri olabilir.
Kem nazarlara karşı koruma
Çocuk dünyaya geldikten sonra, gıdasına,
bakımına, görümüne dikkat ettiğimiz gibi, onun kem ve
hain nazarlardan korunması da çok önemlidir.
Meselâ, duyguları kirli, düşünceleri kirli, tavırları kirli, sözleri kirli, mücrim ve günahkâr gözlerin ifraz ettiği şerarelerle, o çocuğun ince bir kısım duygularının dumura uğrayabileceği mutlaka hesaba katılmalıdır.
Aile ortamını düzenleme
Çocuk daha iki-üç yaşındayken ağzından çıkan ilk sözün tabii olanı 'anne-
baba', iradisi de '
Allah' olmalıdır. Çünkü Allah Evvel'dir, Allah Ezelî'dir, Allah Ebedî'dir. Sonra bu esaslı atkı üzerine diğer şeyler bina edilecek, yaşına ve idrak ufkuna göre vatan,
toprak,
bayrak, hürriyet, istiklâl vb. terimler de bunun etrafında örgülenecektir.
Şayet, çocuk ilköğretimde okuyorsa ona göre malumat verilecek. Lisede okuyor,
felsefe ve
sosyal bilimler, içtimai bilimlerle iştigal ediyorsa, o seviyenin malzeme ve materyaliyle takviye edilecektir. Bir evde, Allah denilip rükûa ve secdeye gidiliyor, Allah denildiğinde ayakların bağı çözülüyorsa çocuğun ilk kelimesinin 'Allah' olması da kolaylaşacaktır. Çünkü böyle bir evde her şey yörüngesinde sayılır.
Muhabbetin dozunu ayarlama
Cenâb-ı Hak, bir çocuk ihsan edince, bütün kalbimizle ve sınırsız bir muhabbetle ona yönelerek -hâşâ ve kellâ- Allah'ı sevme ölçüsünde bir alâka ifratına da girmemeliyiz.
Allah nazarında bu, bir nevi şirk sayılabilir. Evet, doğrudan doğruya evlât sevgisine dalıp Allah'ı unutmanın büyük bir yanlış olduğu şüphesizdir. Ayrıca, bir yönüyle çocuğa karşı sizi böyle hesapsız hareketlere sevk edecek derecede bir sevgi de zararlıdır. İşte Allah nezdinde yasaklanan sevgi de bu olsa gerek. Allah'a karşı göstereceğiniz muhabbeti, herhangi bir fâniye tevcih ettiğinizde o sevgi bazen gayretullaha dokunabilir.
Evet, şu hususlardan ötürü sevgide i'tidal çok önemlidir:
Gönüllerin sultanı Allah (cc)'tır. Gönülde O'nun muhabbetinin yerini hiçbir muhabbet almamalıdır.
Kat'iyen bilmeliyiz ki bu yavru, Allah'ın bize bir emanetidir. Bizim o yavruya duyduğumuz sevgi ve alâka, o emanetin bakım ve görümü için verilmiş bir avans ve bir
teşvik primidir. Evet, sizin o yavruya karşı sevginiz, sadece Rahman ve Rahîm olan Allah'ın bir hediyesidir ve Allah'ın size tevdi ettiği o emanete kusursuz bakmanız için verilmiştir.
Güzel örnek olma
Yetiştirme durumunda olduğumuz çocuklarımıza karşı duygularımız, düşüncelerimiz, sözlerimiz, kalbî hayatımız, davranışlarımız hep örnek olma hedefine bağlanmalıdır. Evet, onların mükemmel şekilde yetişmesini istiyorsak, bu hususa fevkalâde dikkat etmek zorundayız. Meselâ, onların namaz kılmalarını arzu ediyorsak, namazı gözlerinin önünde kemâl-i ihtimam ile eda etmeli, Allah'a karşı edebin sınırları konusunda tavrımızı ortaya koymalıyız. Hep doğru söylemeli ve yalandan uzak olmalıyız. Onların uygunsuz söz söylemelerini arzu etmiyorsak, o evin içinde, uygunsuz hiçbir söz söylenmemeli ve onların
hafıza lûgatlarına uygunsuz kelimeler kat'iyen yazılmamalıdır.
Kur'ân-ı Kerim okumalarını, Kur'ân'ın hakikatlerine aşina olmalarını istiyorsak, o evin içinde sabah
akşam, hem de onların duyacağı şekilde Kur'ân müzakere etmeli, Kur'ân'ın o muallâ mevkiine ihtiram göstermeliyiz ki, onları çelişkiye itmeyelim.
Çocuklara kadirşinaslık hissi ve Allah sevgisi kazandırma
Bilindiği üzere çocuk, belli bir seviyeye kadar
ibadet ü taatle
mükellef değildir. Binaenaleyh o, bu dönemde namazında, orucunda ve sair dinî vecibelerinde yaptığı kusurlardan ötürü tedip edilmez; edilmemeli ve hele asla itap görmemelidir.
Ancak, şu da bilinmelidir ki, henüz mükellef olmadığı bu devrede, ona anlattığımız şeylerin hiçbirisi, ömür boyu onun hatırından, kafasından, kalbinden çıkmayacaktır. Onlara karşı kadirşinaslığımız da bu ölçüde pekiştirilmesi gereken bir husustur. Evet, çocuklarımızın kadirşinas olmalarına dikkat etmemiz çok önemlidir. Onlar, kendilerine gelen ihsanları bilmeli,
nimet karşısında Allah'a da, insanlara da mutlaka teşekkür etmelidirler. Kadirşinaslık hissi, sonraları daha da derinleşerek Allah'ın (cc) nimetleri karşısında O'nu, hep hamd ü sena eden biri ve insanlardan gördüğü iyilikler karşısında da müteşekkir biri hâline getirecektir.
1 - Çocuklarımızın mükemmel yetiştirilebilmesi için ortamın da mükemmel olması şarttır. Evet, her çocuk ortama göre şekillenir ve bir manada o, ortamın çocuğu sayılır.
2 - Bir evde, Allah denilip rükûa ve secdeye gidiliyorsa, çocuğun ilk kelimesinin 'Allah' olması da kolaylaşacaktır. Çünkü böyle bir evde her şey yörüngesinde sayılır.
[KÜRSÜ]