Kutsal topraklara dünyanın dört bir yanından
akın eden yüz binlerce
hacı adayı Hz. Muhammed'e ilk vahyin geldiği Cebel-i Nur'daki (Nur Dağı)
Hira Mağarası'nı ziyaret ederek, güneşin doğuşuyla birlikte Harem-i Şerif'i izliyor.
Mekke'de gündüzleri 40 derecenin üzerine çıkan
hava sıcaklığı nedeniyle dışarı çıkmayı
tercih etmeyen birçok hacı adayı, geceleri 20 dereceye kadar düşen serinlikte kutsal mekanların yolunu tutuyor.
Arafat vakfesi öncesi Mekke'deki kutsal mekanları ziyaret eden
hacı adayları, vahiy meleği Cebrail'in Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetini getirdiği Cebel-i Nur'daki Hira Mağarası ve Hz. Muhammed'in Hz. Ebubekir ile Medine'ye hicret ederken gizlendiği Sevr Dağı'nda bulunan
Sevr Mağarası başta olmak üzere birçok kutsal mekanda dua ediyor.
Gece serinliğinde 621 rakımlı Cebel-i Nur'a tırmanan
genç ve
yaşlı çok sayıda hacı adayı, zorlu tırmanışı yaklaşık bir saatte tamamlıyor. Karanlığa aldırmayan hacı adayları dağın zirvesine ulaştıklarında Hz. Muhammed'in namaz kıldığı Hira Mağarası'nda iki rekat namaz kılıyor.
Sabaha kadar Cebel-i Nur'da Mekke'yi ve Kabe'yi seyreden hacı adayları, sabah namazını kıldıktan sonra güneşin doğuşuyla bol bol hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Dualar gözyaşlarına karışıyor
Kabe'ye 5 kilometre mesafedeki Cebel-i Nur, sarp kayalardan oluşuyor. Dağın yamacına kadar arabalarla giden hacı adayları, belli bir noktadan sonra yüzlerce basamaktan oluşan merdivenlerden yürüyerek zirveye ulaşıyor.
Bu zorlu
yolculuk sırasında hacı adayları sık sık kayaların üzerinde mola vererek dinleniyor.
Dağın zirvesinden 15 metre kadar aşağıda bulunan ve kayaların üst üste gelmesiyle oluşan Hira Mağarası'nı gören birçok hacı adayı, gözyaşlarını tutamıyor.
Seccade serilebilecek kadar alana sahip mağarada ayakta duranlar yüzlerini Kıble'ye çeviriyor.
Hacı adayları, bu manevi mekanda namaz kılıp, dua ederek günahlarının bağışlanmasını diliyor.