Kurtuluş Savaşı yıllarında, ordu tarafından bir
İstiklal Marşı yazılması isteği üzerine Maarif Vekaleti (
Milli Eğitim Bakanlığı) 500 lira ödüllü yarışma açtı. Bakanlık, yarışmaya gönderilen 724 şiirden 6'sını seçip, bastırdıktan sonra milletvekillerine dağıttı. Ancak bu şiirleri yeterli bulmayan dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanrıöver), yarışmaya para ödülü olduğu için katılmadığını öğrendiği Burdur
Milletvekili Mehmet Akif'e (
Ersoy)
mektup yazarak yarışmaya katılmasını istedi.
Meclisin 12
Mart 1921'de
Başkanvekili İstanbul Milletvekili Dr. Adnan (Adıvar) Bey başkanlığında yaptığı toplantıda, bu yedi şiir ele alındı. Tartışmalardan sonra
İstiklal Marşı olarak kabul edilen Mehmet Akif'in şiiri, Meclis kürsüsünden Bakan Hamdullah Suphi tarafından okundu.
Mehmet Akif ise para ödülünü almak istemedi.
Yarışmanın şartnamesi uyarınca almak zorunda olduğu belirtilince; Mehmet Akif parayı ''Darül Mesai'' adlı
yardım kurumuna bağışladı.
Marşın kabulünden sonra Maarif Vekaleti bu kez beste yarışması açtı. 24 müzisyenin katıldığı yarışmanın sonuçlanması savaş yüzünden gecikti. Bakanlık, 1924 yılında oluşturulan özel bir komisyonun Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini ''İstiklal Marşı'' olarak belirlediğini duyurdu. Çağatay'ın bestesi Türk müziğinin etkisi altında olduğu gerekçesiyle 1930 yılında alınan karar uyarınca Osman Zeki Üngör'ün bestesi ''İstiklal Marşı'' olarak benimsendi.