Fatih Ali Emiri
Kültür Merkezi'nde açılacak sergide
Ankara'daki sergiden farklı hatıralar da yer alıyor. Âkif'in 'Şarkın yegâne dahi-i sanatı' dediği Şerif Muhiddin Targan tarafından yapılan portresi bunlardan biri.
Mehmet Âkif'in İstiklâl Marşı'nı yazmasına mekân olan Ankara, 1-11
Aralık arasında şairin hatıralarını bir araya getiren kapsamlı bir sergiyi ağırladı. Türk Telekom'un sponsorluğunda hazırlanan 'Vefatının 75. Yılında Mehmet Âkif
Ersoy Sergisi'nde ziyaretçiler, Âkif'in
aile fotoğraflarından elyazısıyla mektuplarına, Safahat ve başmuharrirliğini yaptığı Sebilürreşat nüshalarından Darülfünun muallimliği ve İlk
Meclis dönemi belgelerine, İstiklâl Marşı hatıralarından vefatından sonra yapılan
anma toplantılarının dokümanlarına kadar pek çok orijinal belgeyi görme imkânı buldu. Mehmet Âkif'le ilgili bu kadar çok belgeyi ilk kez bir araya getiren sergi, İstanbul'a taşınıyor. Bugün saat 16.00'da Âkif'in dünyaya geldiği babaevine çok yakın bir mekânda, Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi'nde açılacak 'Vefatının 75. Yılında Mehmet Âkif Ersoy Sergisi'nde Ankara'daki sergiden farklı hatıralar da var. Bunlardan biri de Mehmet Âkif'in Şerif Muhiddin Targan tarafından yapılan yağlıboya portresi.
Son
Mekke Emiri Şerifi Ali
Haydar Paşa'nın oğlu olan ud virtüözü Şerif Muhiddin Targan (1892-1967), Mehmet Âkif'in en yakın dostlarından. Targan Amerika'ya gittiğinde Âkif, 'Şarkın yegâne dahi-i sanatı' diye hitap ettiği dostunun arkasından 'Şarka Davet' başlıklı şiirini yazmış ve "Yanık bağrında, yıllardır, kanar mızrabın yadı,/ Gel ey biçare Şark'ın, Şark'a küsmüş evladı./ ... Gel ey Peygamber'in fevka'l-beşer fıtratta evladı,/ Uyansın, gel ki, mızrabınla Şark'ın dalgın eb'adı." demişti. Şerif Muhiddin'in sergide yer alan ve şimdiye kadar pek bilinmeyen tablosu, Mehmet Âkif'in torunu
Seyhan Akçor'un aile arşivinden alındı.
İstanbul'daki sergide ilk kez görücüye çıkacak belgelerden bir diğeri ise Mehmet Âkif Ersoy'un
Halkalı Baytar Mektebi'nde verdiği "Padişahım çok yaşa" ifadesiyle biten nutku. Âkif, mektep talebelerini temsilen yaptığı konuşmasını "İmtihânımıza lütfen ve tenezzülen teşrîf ile bizleri tesrîr ve taltîf buyuran mümeyyizân-ı kirâm hazerâtına, müdîr-i hamiyet-şi'âr ve mu'allim-i zî-iktidâr efendilerimize merreten ba'de uhrâ teşekkürler takdîm eder ve Cenâb-ı Hak hâmî-i ilm ü hüner, şehinşâh-ı ma'ârif-perver efendimiz hazretlerinin ömr ü iclâl-i şehriyârîlerini rûz-efzûn buyursun du'â-yı vâcibü'l-edâsıyla hatm-i makâl eylerim. Padişâhım çok yaşa!" cümlesiyle sonlandırıyor.
Ömer Faruk Şerifoğlu'nun küratörlüğünde hazırlanan 75. Yıl Sergisi'ndeki belgelerin çoğu Yusuf Çağlar ve Mehmet Ruyan Soydan arşivinden alınmış. Danışmanlığını Prof. Dr. İsmail Kara ve Beşir Ayvazoğlu'nun yaptığı sergi, 31 Aralık'a kadar açık kalacak.