Kurçenli,
muhalif duruşuna rağmen bu ülkenin değerlerine saygılı olmayı bilen bir ustaydı.
Yönetmen için bugün
Cemal Reşit Rey
Konser Salonu'nda bir
tören düzenlenecek. Kurçenli'nin cenazesi ikindi vakti Teşvikiye Camii'nde kılınacak namazdan sonra
Ulus Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Gazeteci kökenli bir sanatçıydı
Yusuf Kurçenli. Her şeyden önce sahici bir
gözlük taşırdı bakışında. Ülkesini okurken en can alıcı noktaları görür ve onu sanatın kristal fanusundan geçirerek perdeye yansıtırdı.
Yıllar önceydi...
Türkiye, yıllarca yaşadığı baskıcı ve bunaltıcı bir havadan sonra yavaş yavaş hava almaya, özgürlüğü solumaya başlamıştı. Karartma Geceler isimli son derece sert bir film çekti.
Yeşilçam, kadın bunalım filmleriyle devletten ve medyadan aldığı iltifatlar ile kendi anaforunda debelenip dururken, hakikatin en azından bir yüzüne ayna tutmuştu Kurçenli. Elbette hoş karşılanmadı.
Bu hava aynı zamanda muhafazakâr sanatçıları da harekete geçirmiş ve Minyeli Abdullah, Yalnız Değilsiniz, Çizme gibi filmler birbiri peşi sıra çekilmeye başlanmıştı. Kendisiyle tanışmam tam da bu döneme denk gelmişti.
Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde kendisine yapılan haksızlıktan çok daha fazla, muhafazakâr sinemacılara yapılan haksızlığa karşı durmuş, sert çıkmıştı. 'Her nerede, ne şartta isterseniz, gelir sizi savunurum.' diye konuşmuştu bana.
Muhalifti ama yerliydi. Bu topraklara basıyordu ayağını. Ve Karadeniz'e ait bir dik duruş ve dikbaşlılığı vardı. Öyle bir dikbaşlılık ki, son
ödül aldığı SİYAD gecesinde,
hasta olmasına rağmen diyeceklerinden geri durmadı. Çok fazla film yapmadı. Belki bir düzine filme
imza attı hayatı boyunca. Ama hepsi
Türk sineması için önemli filmlerdi. Sol görüşlü olmasına rağmen bu ülkenin tüm değerlerine saygılı olmayı her zaman bildi. Kimseyi incitmedi ama söyleyeceklerinden de asla geri durmadı. Sanatla muhalefetin nasıl yapılacağını bizzat yaşayarak gösterdi. Çok kötü
senaryolar bile onun dokunuşlarıyla eli yüzü düzgün bir projeye dönüşebiliyordu.
Son filmine 'ilk filmim' demişti ve şöyle açıklamıştı: "İlk filmler genelde yapanın kendine yönelik, geçmişine, yetiştiği ortama dair, izlenimler ve izler taşır. Bu film de öyle oldu. Çocukluğumda çok iyi anlamadığım ama iz bırakan parçalardan oluştu." Son filmi Yüreğine Sor hem kendine; çocukluğuna, topraklarına dönüşü gösteriyor hem de Kurçenli'nin hayatının özetini anlatıyor gibiydi.
İlk filmini
1983'te çekti
Türk sinemasında önemli filmlere imza atan Yusuf Kurçenli, 1947'de Rize'nin
Çayeli ilçesinde doğdu.
İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik okuyan Kurçenli, 1973 ile 1980 yılları arasında TRT'de yapımcı ve yönetmen olarak çalıştı. İlk filmi 'Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe'yi 1983 yılında çeken Kurçenli, sonraki yıllarda yönettiği filmleriyle değişik festivallerde ödüller kazandı. 'Baba Evi' ve '
Kurşun Kalem' gibi TV dizilerini de yönetti.
Yusuf Kurçenli, 13. İstanbul Film Festivali'nde (1994) 'En İyi Yönetmen', 16. SİYAD Türk
Sineması Ödülleri'nde (1994) 'En İyi Film', 7.
Ankara Film Festivali'nde (1995) 'En İyi Özgün Senaryo' ve 'En İyi Yönetmen' ödüllerini kazandı. Yusuf Kurçenli; Karartma Geceleri, Raziye, Taşların
Sırrı,
Umut Taksi, Çözülmeler, Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey, Antika Talanı, Çemberler, Gönderilmemiş Mektuplar, Bebeğim, Gurbet Kuşları ve Yüreğine Sor gibi çok sayıda filmi yönetti.