1954 yılında
Haluk Şehsuvaroğlu tarafından hazırlanan 'Tarihi
Odalar' kitabı Milli Saraylar Daire Başkanlığı tarafından yeniden yayımlandı.
Söz konusu tarihse eğer yazılmış ya da yazılacak kitaplar, tarihi şahsiyetler, devlet adamları, sosyal ve siyasal olaylar üzerine olur genellikle. Fakat, 1954'te Haluk Şehsuvaroğlu tarafından hazırlanan 'Tarihî Odalar' kitabı başka...
Yazar kitapta,
İlber Ortaylı' nın
Osmanlı İmparatorluğu'nun en uzun yüzyılı olarak tasvir ettiği 19. yüzyıl'a, yaşanan hadiseler üzerinden değil de; bu hadiselere şahitlik eden odaların gözünden bakıyor.
19. yüzyıl hadiselerinin hangi duvarlar arasında vuku bulduğunu anlatıyor. Görsellerle desteklenmiş kitapta, Meşrutiyet kararının alındığı, Sultan II. Abdülahmit'in
tahta davet edildiği ve tahttan indirildiği, Sultan Abdülaziz'in cesedinin bulunduğu odaların hangileri olduğunu öğrenmek mümkün.
Sultan Abdülaziz, en hazin hikâ-yeye sahip Osmanlı padişahı. 30
Mayıs 1876'da Midhat Paşa'nın darbesiyle tahttan indirilmiş ve acınacak durumda, bir kayıkla
Dolmabahçe Sarayı'ndan Topkapı Sarayı'na naklolunmuş, amcası Sultan Selim'in şehit edildiği odaya yerleştirilmişti. Ancak, Sultan Abdülaziz o odada kalmak istememiş ve yerine geçen biraderzadesi V. Murat'a Ortaköy'de kendi yaptırdığı Feriye Sarayı'na taşınmak istediğini söylemişti. Bunun üzerine derhal, oraya yerleştirildi. İntihar ettiği iddia edilen oda da bu saraydaki
yatak odasıydı.
Sultan Abdülaziz'in şahidi
Kabataş Erkek Lisesi
Sultan Abdülaziz'in ölümüne, sadece yatak odası değil, Feriye Sarayı'nın orta katında denizi gören bir başka oda daha şahit olmuştu. Hekimler ve şer'iye memurları eski padişahın cesedini orada muayene etmişlerdi. İşte bu saray, bugün Kabataş Erkek Lisesi olarak kullanılan bina. Sultan Abdülaziz'den sonra oğlu Abdülmecit burada ikamet etmiş.
Sultan II.
Abdülhamit, tahta çıkma davetini
Tarabya üstlerinde şehzadeliğini geçirdiği
Maslak Kasrı'nın üst katındaki büyük salonda alıyor. Sadrazam Rüşdü Paşa ve Midhat Paşa, V. Murat'ın sıhhatinin iyi olmadığını, devletin müşkül durumlarla karşı karşıya olduğunu anlatır ve Sultan Abdülhamit'le yönetimin geleceğini konuşurlar.
II. Abdülhamit o gün
paşalarla yaptığı görüşmeyi şöyle anlatıyor: "Midhat Paşa ile Mehmet Rüşdü Paşa, biraderin hastalığı üzerine bana geldiler, ilk onlarla orada mülâki oldum. Orada benden şekli hükûmetten 'Meşrutiyet'i mi, yoksa 'İstibdad'ı mı, hangisini
tercih edersin diye sordular... Ben de cevaben, bir gemi kaptanı gemiyi kumanda ettiği zaman nasıl ki icab eden hale göre kumanda ederse, ben de kumandan mevkisine gelince selamet-i memleket hangi sûrei idarede olduğuna kanaat gelirse ve hayırlı görülürse onu ihtiyar ederim, dedim..." İşte bu tarihi ana şahitlik eden oda, Abdülhamit'in zevkine göre döşenmiş ve padişahlığında da aynen muhafaza edilmiş.
Yıldız Sarayı, Osmanlı'nın son dönemine siyasetine olduğu gibi
Mustafa Kemal ve Sultan V. Mehmet Vahideddin görüşmesine de şahit. Saraydaki Küçük Mabeyn Dairesi, Sultan Abdülhamit'ten sonra Sultan Vahideddin tarafından da çalışma odası olarak kullanılmış. Ve Sultan Vahideddin mütareke devrinde burada çok devlet ricaliyle ve kumandanlarla mülakatta bulunmuş.
Sultan Vahideddin ile Mustafa Kemal diz dize!
Bu odaya davet edilen kumandanlardan biri de Mustafa Kemal. Samsun'a gitmeden evvel 15 Mayıs 1919 günü padişahla buluşmasını Mustafa Kemal şöyle tasvir ediyor: "Yıldız Sarayı'nın ufak bir salonunda Vahideddin ile adeta diz dize denecek kadar yakın oturuyorduk... Hiç unutmayacağım şu sözlerle konuşmaya başladı, 'Paşa, paşa, şimdiye kadar devlete çok
hizmet ettin. Bunların hepsi bir kitaba girmiştir. Bunları unutun.' dedi. 'Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir, Paşa Paşa devleti kurtarabilirsin.' dedi." Burası, Abdülhamit'in hal edildiğini öğrendiği yer olması bakımından da tarihi bir öneme sahip.
Son halifeye hilafetin kaldırıldığı nerede söylendi?
Hilafetin kaldırılmasına, Son Halife Abdülmecid'e bu kararın bildirilmesine şahit olan oda ise Dolmabahçe Sarayı'nda kütüphane haline getirilen Veliahd Dairesidir. Abdülmecid Efendi, bu kararın tebliği üzerine 4 saat içinde hazırlanarak ailesi erkanı ve maiyetine aldığı bazı kimselerle beraber memleketi terk etmek üzere Dolmabahçe Sarayı'ndan ayrılmıştır.
Hangi krallar
misafir olmadı ki?
20. yüzyıl başlarında
İstanbul'a gelen dünya liderleri, hükümdarlar Dolmabahçe Sarayı'nın Harem Dairesi'nde ikinci sofada koridorun başında, cephesi İstanbul Boğazı'nı gören oda da misafir edilmiş. Özellikle şark hükümdarlarının ağırlandığı bu odada, Afgan Kralı Amanullah kalmış. Amanullah'ın bu odada kalması,
haremde ağırlanan ilk
yabancı erkek olması bakımından önemli. Onun dışında, Atatürk'ü ziyarete gelen
Irak Kralı Faysal,
İran Şahı Rıza Han Pehlevi,
Ürdün Kralı Abdullah da bu odada misafir edilenler arasında... Odanın son misafiri ise,
Yunan Kralı ile Türkiye'ye gelen Saray Nazırı Levidis. 20. yüzyıl öncesinde ise bu oda II. Abdülhamit'in kızı Naime Sultan'ın dünyaya geldiği oda olarak anılabilir.
ZAMAN