Eserler,
Seattle'da sergilendikten sonra
Kanada ve Amerika'nın çeşitli şehirlerini dolaşacak ve mayıs başında
Türkiye'ye dönecek. Yönetmenliğini Ahmet Turgut Yazman'ın yaptığı Göbeklitepe belgeseli de sergiyle birlikte gösterilecek.
İnsan ilk duyduğunda çok seviniyor. Türkiye sınırları içindeki hikâyelerden derlenen bir şeylerin -örneğin bir serginin- başka ülkelerin sınırları dâhilinde görünür olmasına... Hele ki bu sergi, bir sürü ülkeyi dolaşacaksa...
Serginin ismi 'Tolerans', malzemesi seramik. Ama bir irkilti: Neden tolerans? Yani hoşgörü ve müsamaha gibi iki güzide kelime dururken sözlükte... Serginin küratörü
Işık Gençoğlu'na soruyoruz bunu. Cevabı: "Hiç bu yönden bakmamıştık ama meselemiz hoşgörü. Bu temanın topraklarımıza, kültürümüze ve değerlerimize birebir uyduğuna inanıyoruz.
Anadolu'dan çıkan hikâyeleri hepimize mal etmek için çizgisiz ve ünlemsiz bir proje düşledik. Bizi biz yapan değerlerden biri olan toleransın bize yol göstermesini istedik. İngilizcesini göz önünde bulundurmuş olabiliriz. Ama sonuçta Seattle, bizim için bir fırsat! Anlatmak, anlaşılmak, anlamak, anlaşmak, ilişikte olmak için..."
Sergi, Seattle'daki National Council Of Education For The Ceramic Arts (Ncceca) tarafından 25-31
Mart tarihleri arasında 46.sı düzenlenecek 'On the Edge' temalı konferansın paralel etkinliklerinden biri. Hatta 5.000'den fazla katılımcı ve 30.000'den fazla ziyaretçinin yer alacağı konferansın tek Türk etkinliği...
Sergide; Beril Anılanmert, Bingül Başarır, Burcu Karabey, Deniz
Onur Erman, Dilek Aydıncıoğlu,
Ebru Zarakolu, Elhan
Ergin,
Erdal Tusun, Funda Özkan,
Güngör Güner, Hasan Başkırkan, Hüseyin Özçelik, K.Deniz Pireci, Mustafa Tunçalp, Mutlu Başkaya, Reyhan Gürses, Sevim Çizer, Tuğba
Ülker, Türker Özdoğan,
Ufuk Tolga Savaş ve Zehra Çobanlı'nın seramik çalışmaları yer alacak. Her biri bir Anadolu hikâyesini anlatan... Örneğin sütlük, örneğin üç dilim ekmek... Bire bir Anadolu... "Hiç kuşkusuz hikâyesi en bol topraklardan biri Anadolu... Güçlü, doğurgan ve mutlu hikâyelerin ev sahibi... Araştırmacıların iştahla, heyecanla üstünde çalıştığı hâlâ
temiz, hâlâ özgün ve özel toprakların adresi." diyor ve ekliyor Gençoğlu: "Bizler, Anadolu'da yaşamış ve yaşayan eski ve yeni dünyaların kesiştiği kültürler ışığında geliştik, gelişiyoruz. En önemlisi, yaşanmışlıkların seramiği nasıl etkilediğini bizzat görüyor, biliyor, deneyimliyoruz. Ve bunu tüm dünyayla paylaşmak istiyoruz."