Bu konuda başlattıkları
kampanya için bir
web sitesi de yapmışlar. Siteye girince, bu gençlerin bazı konularda yanlış bilgi sahibi olduklarını gördüm: Hindi için kullanılan "turkey" kelimesinin 1500’lerde ortaya çıktığını belirttikten sonra, “O zaman
Türkiye diye bir
ülke yoktu ki,
Osmanlı İmparatorluğu vardı, o topraklara da ‘Ottoman’ adı veriliyordu” demişler. Doğru.
Avrupa,
hindiyle 1500’lerde tanıştı. Fakat Avrupalılar bu tarihten çok önce, ülkemize zaten
Turkey ya da Turquia diyorlardı. 1144 yılında,
Fransa ve
Alman İmparatorlarının komutasındaki Haçlı orduları,
Selçuklu hükümdarı I. İzzettin Mesut karşısında büyük bir bozguna uğradılar. Bu yenilginin ardından Batılı kaynaklarda, Anadolu’dan “Turkey” (Türkiye) diye söz edilmeye başlandı. Çünkü Avrupalılar, bu toprakların Türklere ait olduğunu kesin bir şekilde anlamışlardı!
İngilizler, dört asır sonra niye hindiye de aynı adı verdiler?
1530’larda, İngiliz sofralarında yeni bir kümes
hayvanı görüldü. Bu hayvan, Doğu Akdeniz’den getiriliyordu. O yıllarda Akdeniz’in tek hakimi Türklerdi. Bu yüzden İngilizler bu hayvanın Türk topraklarından, yani “Türkiye”den geldiğini düşünerek; ona “Türkiye kuşu” (Turkey bird) adını verdiler. Fakat biz nasıl
kanaryaya “kanarya kuşu”,
serçeye “serçe kuşu” demiyorsak; İngilizler de zamanla hindiye “Turkey bird” yerine sadece “Turkey” demeye başladılar. Gördüğünüz gibi İngilizlerin, hindiye turkey adını vermelerinde herhangi bir art niyet yok. Fakat yine de bu isim benzerliği bizim için hoş bir durum değil tabii ki. Bence bir kampanya düzenleyeceksek; bunun amacı, hindiye eskiden olduğu gibi “turkey bird” (Türkiye kuşu) denmesini sağlamak olmalıdır.
Vatan