HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, kömür için maden işçilerini ateşe atanların, savaş için de askerleri ateşe attığını iddia etti. Kürkçü, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Soma davasının üçüncü duruşmasının dokuzuncu celsesini takip etti. Mahkeme çıkışında açıklamalarda bulunan Kürkçü, "301 işçinin hayatını kaybettiği bir işçi katliamının duruşmasını izledik hep beraber." dedi.
Sanıkların savunmalarına tanık olduklarını belirten Kürkçü, "Hakikaten işçi ailelerinin, işçi yakınlarının, katliamda hayatlarını kaybedenlerin yakınlarının ağır tepkisine yol açacak kadar çirkin bir savunma stratejisinin izlendiğini görüyoruz. Bunca insanın hayatını kaybetmesine yol açan işletme yönetimi, sadece bütün suçu işçilerin üzerine atmakla kalmıyor, ayrıca savunmanın eksenine şunu yerleştirmiş durumdalar, aslında bir sabotaj yapılmaya çalışılırken büyük bir çöküntüye yol açılmış. Savunma bu. Şimdi bu kadar büyük bir pişkinlik, bu kadar büyük bir yüzsüzlük karşısında işçi ailelerinin yakınlarının bu kadar büyük tepki göstermesine şaşmamak lazım. Umarım mahkeme bu gerçeklerle hiç alakası olmayan, maddi hayatla hiçbir bağlantısı olmayan bu savunmaya itibar etmeyecektir ve tutukluluk hallerinin sona erdirilmesi talebine de itibar etmeyecektir. Bunu ummak istiyoruz fakat neredeyse Türkiye'deki bütün egemenlik mekanizmasının aynı şekilde çalışmakta olduğunu, bu davada da bir şekilde görmüş olduk. Sonuçta kömür için işçileri ateşe atanlar, savaş için de askerleri ateşe atıyorlar. Hepsi birbirinden besleniyor ve Türkiye'nin doğusunda ve batısında aynı makinenin, aynı sonuçları vererek çalıştığını görüyoruz. Eninde sonunda yoksul emekçiler, ya yerin altında ya yerin üstünde ya zenginin kömürü için ya da Tayyip Erdoğan'ın iktidarı için hayatlarını kaybetmeye devam ediyorlar." diye konuştu.
'BU DAVA BÜYÜK BİR İMKAN'
Bu duruşmanın, buna son vermek için bir imkan olabileceğini söyleyen Kürkçü, "Yargı hakikaten gerçeklerden hareket edecek olursa bu sanıkların gerisinde duran işletme mantığını sanıklarla birlikte mahkum edebilir, hepimize yeni bir kapı açabilir fakat öyle görüyorum ki ben ailelerin tepkisine baktıkça, onlarda adalete ulaşabilecekleri umudu giderek zayıflıyor. Bunda da haklılar. Kendinizi onların yerine koyun. Eşinizi, oğlunuzu kaybetmişsiniz, bütün sorumluluk bu ocağı işletenlerde. 301 insan hayatını kaybetmiş, sonra bununla ilgili olarak sorguya çekilen, yargılanan kişi diyor ki, 'Benim hiçbir sorumluluğum yok. İşçiler kendi kendilerini öldürmüş olabilirler.' Bu ailelerin buna tepki gösteriyor olmaları, onurun yaşamakta olduğunu bize gösteriyor. Hiç değilse onurlu bir grup insan var bu duruşmada, onlar da işçiler ve onların yakınları." dedi.
'CEZANIN ŞİDDETİ HAFİFLİYOR'
Mahkemenin gidişatını da değerlendiren Kürkçü, "Doğrusu ben bu konuda adalet kesin olarak yerini bulacaktır diyemiyorum, çünkü pek çok faktör işliyor. Her şeyden önemlisi, zaman işçilerin aleyhine işliyor. Kamuoyu basıncı hafifliyor. Bizler bu basıncın azalmadığını göstermek için buraya geliyoruz. Her zaman, her gün gelemiyoruz ama bunu takip ediyoruz fakat kazayla, cinayetle sonuç arasındaki mesafenin arası açıldıkça bence cezanın şiddeti de hafifliyor. Ben zaten savunmanın buna oynadığını görüyorum." ifadelerini kullandı. CİHAN