Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmalarına ilişkin, "Biz Türkiye'de hiçbir basın mensubunun tutuklanarak yargılanmasını istemeyiz. Asıl olan bu anlamda basın mensuplarının tutuksuz yargılanması süreçleridir. Tutuklu yargılanması süreci istisnai bir süreçtir." dedi.
Bakanlar Kurulu Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Çankaya Köşk'ünde toplandı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, toplantı sonlanmadan basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş bir soru üzerine, Türkiye'nin Rusya ile çok sayıda ekonomik ilişkileri olduğunu söyledi. Kurtulmuş, "Vize muafiyeti konusu, Rus turistlerin Türkiye'ye gelmesi, ticari olarak yapılan işler, tarım ürünlerinin karşılıklı olarak ithalat ve ihracatıyla ilgili gelişmeler, Rus doğalgazının Türkiye üzerinden geçmesi ile ilgili görüşmeler, ayrıca Akkuyu Nükleer Santrali'ndeki Ruslarla ilgili olan mutabakatımız şöyle saymaya başladığınız zaman Türkiye ile Rusya arasında sadece vize muafiyetiyle ilgili bir ilişki yok. Çok sayıda ekonomik ilişki var. Dolayısıyla olayın sıcaklığı ve hassasiyetiyle Rus tarafından bazı tedbirler alınabilir. Buna karşı olarak da Türkiye'nin hangi tedbirleri alacağını müzakere ediyoruz. Ama bunların uzun sürmeyeceğini temenni ediyoruz. Böylesine bir olay dolayısıyla Rusya'nın Türkiye ilişkilerini hepten gözden çıkaracağını asla tahmin etmiyoruz." ifadelerini kullandı.
'HİÇBİR BASIN MENSUBUNUN TUTUKLANARAK YARGILANMASINI İSTEMEYİZ'
Cumhuriyet gazetesinin yöneticilerin tutuklanması sorulan Kurtulmuş, "Biz Türkiye'de hiçbir basın mensubunun tutuklanarak yargılanmasını istemeyiz. Aslolan bu anlamda basın mensuplarının tutuksuz yargılanması süreçleridir. Tutuklu yargılanması süreci istisnai bir süreçtir. Ancak biz yürütme tarafıyız. Yargı tarafıysa tamamen yürütmeden bağımsız olarak işlerini sürdürüyorlar. Devam etmekte olan bir süreç var. Biz önce şunu ortaya koymak durumundayız. Bu kişilerin sayın Can Dündar ve Erdem Gül'ün gazeteci olmaları vasfı ayrı bir vasıftır ama gazeteci de siyasetçi de herhangi bir şekilde suçla ilişkilendirilebilir ya da itham edilebilir. Ortada henüz bir iddia vardır. Bu iddia çerçevesinde bu iki arkadaşımızın yargılanma süreci devam ediyor. Konunun iddia edildiği kadarıyla elimizde metinler var. Savcılığın iddiasındaki esas şey gazetecilik faaliyetleri dolayısıyla bu arkadaşlarımız itham edilmiyor. Gizli kalması gereken devletin bilgililerini ve sırlarını bir türlü ifşa etmek ya da casusluk sayılabilecek bir takım faaliyetlerde bulunmak konusundan itham ediliyor. Ümit ederiz ki, mahkeme bu süreçlerde objektif ve adil davranır." şeklinde konuştu.
'RUS UÇAĞI OLDUĞU BİLİNSEYDİ BÖYLE BİR OLAY VUKU BULMAZDI'
Rusya'nın özür talebiyle ilgili Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı: "Dile getirilen her bir ifadenin bir de diplomatik anlamı var. Bu uçağın vurulduğu anda milliyetinin bilinmediğini dile getirdik. Bu süreçte herkes karşılıklı olarak diplomatik olarak sözlerini dikkatle seçiyorlar. Eğer bunun Rus uçağı olduğu bilinseydi böyle bir olay vuku bulmazdı. Eğer o kanallarda uyarılar yapıldığında karşı taraf 'biz Rus uçağıyız' diye en azından ikazda bulunsaydı herhalde böyle bir olay vuku bulmazdı. Rusya ile bu kadar yakın ilişkilerimiz var. Stratejik ve ticari ortaklıklarımız var. Rus tarafının da bile bile isteyerek Türkiye tarafında Türkiye'ye düşmanca bir tavır içerisinde olmayacağını bildiğimiz için Rus uçağı olsaydı böyle olmazdı diyoruz. Ruslar herhalde gelip uçaklarıyla Türkiye'yi bombalar diye endişe etmeyiz. Onun için bunu bu rahatlıkla söylüyoruz."
Çözüm sürecinden sorumlu bundan sonra siz mi olacaksınız? sorusuna Kurtulmuş, şu cevabı verdi: "Hayır, benimle ilgili görev alanları kamu diplomasisi dediğimiz, siyasi anlamda kamunun bilgilendirilmesi ve bununla ilgili kurumlar TRT, Anadolu Ajansı, RTÜK ve diğer kurumların koordinasyonundan sorumluyum. Yasa gereği, milli birlik ve kardeşlik ile ilgili başbakanın koordinasyonunda ilgili başbakan yardımcılarının katıldığı bir kurul bu anlamda milli birlik ve kardeşlik projesinden sorumlu olacaktır." CİHAN