Kurtulmuş: Yeni bir medya anlayışının önemli olduğunu düşünüyoruz


Basından Sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, basın yasasını Meclis'ten geçirmek istediklerini söyledi. Kurtulmuş, "Yeni bir medya anlayışının önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi. Tutuklu gazeteciler konusu TBMM Genel Kurulu'nda hararetli tartışmalara neden olurken, tutuklu gazetecilerden sadece 3'ünün sarı basın kartına sahip olduğu iddia edildi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda bütçe müzakerelerine devam edildi. Genel Kurul'da cezaevinde tutulan gazeteci konusu iktidar ile muhalefet milletvekilleri arasında tartışmalara neden oldu. Hükümet adına açıklama yapan Başbakan Yardımcıları Lütfi Elvan ve Numan Kurtulmuş, cezaevinde tutulan gazeteciden sadece 3'ünün sarı basın kartı sahibi olduğunu iddia ederken, muhalefet milletvekilleri, hükümet üyelerine Hidayet Karaca ve Mehmet Baransu'yu sordu. Karaca ve Baransu sorularına cevap vermeyen Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan ve Numan Kurtulmuş'a bir savcının talebiyle İMC TV'nin Türksat'tan çıkartılması da soruldu.

Siyasi partiler adına yapılan konuşmalardan sonra hükümet adına kürsüye çıkan Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, tutuklu ve hükümlü gazeteciler konusunda "64 basın mensubunun ceza infaz kurumlarında bulunduğu ifade ediliyor. Bu 64 kişiden sadece 3'ünün basın kartı bulunuyor." iddiasında bulundu. Elvan, söz konusu kişilerden 63'ünün silahlı örgüte üye olma, yağma, kasten öldürme ve yüz kızartıcı suçlar gibi nedenlerden dolayı ceza infaz kurumlarında tutuklu ya da hükümlü olduğunu söyledi.

'MİLLİ MENFAATLER NOKTASINDA ORTAK BİR YAYINCILIK ANLAYIŞI BEKLENİYOR'

Hükümet adına ikinci konuşmayı Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş yaptı. Herkesin farklı kanaatlere sahip olabileceğini, her medya kuruluşunun başka bir anlayış içerisinde yayın yapabileceğini savunan Kurtulmuş, "Biz, medya üzerinde, özellikle 3 noktada, medyanın 3 temel direk üzerine oturması gerektiğini düşünüyoruz. Bunlardan bir tanesi, insan hak ve onurunu zedeleyecek yayınlardan kaçınan, insan hak ve değerini esas alan bir medya anlayışının olması. İkinci temel sütun, özgürlüklere ve demokratik teamüllere sahip çıkan bir medya anlayışının ortada olması. Üçüncüsü ise, herkesin farklı kanaatleri olabilir, her medya kuruluşu başka bir anlayış içerisinde yayın yapabilir ama sonuç itibarıyla, medya kuruluşlarımızın, millî çıkarlarımız, millî menfaatlerimiz ve değerlerimiz noktasında ortak bir yayıncılık anlayışı içerisinde olması medyadan beklenen herhâlde asgari bir tutumdur." ifadelerini kullandı.

'YENİ BİR MEDYA ANLAYIŞININ ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ'

Hükümette basın-yayından sorumlu Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Biz, bu 3 temel hususun hiçbirisini öncelik sıralaması içerisinde olmadan yan yana koyuyor ve bunun üzerinde yükselen, demokratik, yeni bir medya anlayışının önemli olduğunu düşünüyoruz. Basın özgürlüğü konusunda, basın özgürlüğünü sağlamak ve medyanın gerçekten demokratik bir fonksiyon icra etmesini temin etmek için inşallah basın yasasının çıkarılması da bu Parlamentonun önemli sorumluluklarından birisi olacaktır."

İKİ BAŞBAKAN YARDIMCISINDAN İKİ FARKLI RAKAM

İMC TV'nin Türksat'tan çıkartılması ve tutuklu gazeteci sayısı ile alakalı olarak ise Kurtulmuş, "Yine, Lütfi Bey ifade etti, sadece şunu söyleyeyim: Şu anda 9 kişi tutuklu. Bu 9 kişi kimliğinin gazeteci olduğunu söylemiş. Bunlardan 2'si adli suçlardan, diğerleri de diğer suçlardan tutuklu. Sadece 2 kişinin sarı basın kartlı olduğu söyleniyor. İMC TV'nin -birkaç arkadaşımız ifade ettiği için söylüyorum, kamuoyunun da bunu bilmesi bakımından- kapatılmasıyla ilgili RTÜK'ün hiçbir dahli yoktur. Çünkü, RTÜK bu anlamda TÜRKSAT'a ait olan bir kanalın, bir kanaldaki konumun değiştirilmesini emredebilecek bir yasal yetkiye sahip değildir. Burada önümde yazısı da var. Cumhuriyet savcısının bir tebligat olarak değil, bir emir olarak değil, cumhuriyet savcısının -burada, sizlere de verebilirim- tavsiye mahiyetindeki bir yazısı üzerine TÜRKSAT, İMC TV'yi bulunduğu alandan dışarıya çıkarmıştır. Mesele bundan ibarettir." açıklamasını yaptı.

'KARACA VE BARANSU, GAZETECİLİK DIŞINDA HANGİ FAALİYETTE BULUNDULAR DA TUTUKLADINIZ?'

CHP'li Atila Sertel, "Mahkeme kararı olmadan yapabilir mi Sayın Bakanım?" diye sorarken, HDP'li Ahmet Yıldırım, "Zaten sorun bu Sayın Bakanım" dedi. Sertel, "Sayın Bakan, burada, işte 'çete' diyorsunuz, 'örgüte üye olma' diyorsunuz, 'kasten öldürme' diyorsunuz, 'uyuşturucu' diyorsunuz. Şimdi, burada soruyorum, benimle dünya görüşleri hiç örtüşmüyor: Hidayet Karaca'nın ve sizin bir dönem tetikçiliğinizi yapan Mehmet Baransu'nun silahlı örgüte üye olduğuna siz inanıyor musunuz? Bu arkadaşlar gazetecilik dışında hangi faaliyette bulunmuşlar da siz onları tutukladınız? Soruyorum. Can Dündar için de aynı şeyleri söylediniz, Erdem Gül için de aynı şeyleri söylediniz. Sonra, Anayasa Mahkemesi karar verince, burada, Can Dündar ve Erdem Gül'e 'Hoş geldiniz aramıza' dediniz." şeklinde konuştu.

YARKADAŞ: 'ONLAR GAZETECİ DEĞİLDİ' DEMEK İNSANLARIN AKLIYLA ALAY ETMEKTİR

Barış Yarkadaş ise "Rojda Oğuz, Facebook'ta yaptığı bir paylaşımdan dolayı tutuklandı, Van'da 9 Ocak 2016'da. Erol Zavar 2000 yılından beri kanser hastası hâlâ cezaevinde. Diyarbakır Sur'da Mazlum Doğan, sokak arasında süren bir çatışmada 'Fatma Ateş' adlı yaşlı bir kadını kurtarırken polis tarafından gözaltına alındı ve tutuklandı. Gaziantepli gazeteci Nazım Taştan Facebook'ta yaptığı haberlerden dolayı tutuklandı. Diyarbakır'da bir toplumsal eylemi izleyen JİNHA muhabiri Beritan Canözer -bunu dinlerken utanacaksınız- polis tarafından fazla heyecanlı olduğu gerekçesiyle göz altına alındı ve tutuklandı. Şimdi, bütün bunları görmezden gelip 'Onlar gazeteci değildi' demek insanların aklıyla alay etmektir. Hidayet Karaca'yı zaten saymıyorum, o sizin eski arkadaşınız, neden tutuklandığını mahkeme de henüz kendisine söyleyemediği için ben de söyleyemiyorum." diye konuştu.

CUMHURBAŞKANLIĞI VE BAŞBAKANLIK İLE İLGİLİ KURUM BÜTÇELERİ MECLİS'TEN GEÇTİ

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Ahmet Aydın başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık ile Sayıştay, Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi bütçelerinin görüşülmesi tamamlandı. 2016 yılı Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmelerinin birinci turunda; Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık ile Sayıştay, Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesinin yanı sıra, Kamu Denetçiliği Kurumu, MİT Müsteşarlığı, MGK Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, RTÜK, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Türkiye İnsan Hakları Kurumunun bütçeleri oylanarak kabul edildi. CİHAN
<< Önceki Haber Kurtulmuş: Yeni bir medya anlayışının önemli olduğunu... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER