KARA PROPAGANDA VE İFTİRALARI ŞİDDETLE REDDEDİYORUZ
Saldırının iki ülke ve halklarını karşı karşıya getirme amaçlı açık bir terör eylemi olduğunu söylenen açıklamada, “Bu korkunç ve hain terör eylemi üzerine bazı siyasiler, bazı sözde medya mensupları ve bir kısım sosyal medya kullanıcıları kara propaganda kampanyası başlatmış ve aşağılık bir şekilde terör eylemini Sayın Gülen ve Hizmet Hareketi mensupları ile ilişkilendirmeye çalışmaktadır. Bu iftiraları şiddetle reddediyor ve dünya kamuoyu önünde: bu terör eyleminin yardımcıları, planlayıcıları ve azmettiricilerinin kim ya da kimler olduğunun adil, tarafsız ve objektif bir soruşturma neticesinde tespit edilerek, tüm sorumlularının hukuk nezdinde cezalandırılması çağrısını yapıyoruz.” denildi.
Saldırganın ve terör eyleminin tüm yönleriyle ortaya çıkartılması, mesleğe alınma sürecinde kimlerin referans olduğu ve eylem öncesinde de kimlerle irtibatlı olduğu ile ilgili tüm bilgiler kamuoyuna açıklanması gerektiği vurgulandı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Dün (19.12.2016) akşam saatlerinde, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi’nin menfur ve haince bir suikast sonucunda hayatını kaybetmesini en net şekilde lanetliyor, Büyükelçi Andrei Karlov’un acılı ailesine, Rusya Federasyonu’na ve Rus halkına taziyelerimizi sunuyoruz.
Şunu net bir şekilde ifade edelim ki, bu saldırı iki ülke ve halklarını karşı karşıya getirmeyi amaçlayan açık bir terör eylemidir.
Bu korkunç ve hain terör eylemi üzerine bazı siyasiler, bazı sözde medya mensupları ve bir kısım sosyal medya kullanıcıları kara propaganda kampanyası başlatmış ve aşağılık bir şekilde terör eylemini Sayın Gülen ve Hizmet Hareketi mensupları ile ilişkilendirmeye çalışmaktadır.
Bu iftiraları şiddetle reddediyor ve dünya kamuoyu önünde: bu terör eyleminin yardımcıları, planlayıcıları ve azmettiricilerinin kim ya da kimler olduğunun adil, tarafsız ve objektif bir soruşturma neticesinde tespit edilerek, tüm sorumlularının hukuk nezdinde cezalandırılması çağrısını yapıyoruz.
Saldırganın ve terör eyleminin tüm yönleriyle ortaya çıkartılması için de; polislerin sürüldüğü, ihraç edildiği ve tutuklandığı süreçte hakkında ne tür işlemler yapıldığı, mesleğe alınma sürecinde kimlerin referans olduğu ve eylem öncesinde de kimlerle irtibatlı olduğu ile ilgili tüm bilgiler kamuoyuna açıklanmalıdır.
Yapılan hukuk dışı fişlemelerle tam bir cadı avı yapılarak, basit nedenlerle 100.000 kişinin üzerinde kamu görevlisi ihraç edilmişken, halen görevde olan biri üzerinden mesnetsiz iddialarla Hizmet Hareketinin suçlu gösterilmeye çalışılması, her zaman olduğu gibi suçu başkalarının üzerine atma gayretinden başka bir şey değildir.
Temennimiz, iftira atmak yerine Devlet olma ciddiyetinin gereği olarak en kısa sürede bu menfur saldırının arkasındakilerin tespit edilmesidir.